Sağlık Bakanlığının Aile Sağlığı Merkezlerine yeni birimler eklemeyi planladığı iddia edilirken bu durumun çalışanlar arasında rahatsızlık yarattığı ifade edildi.
Konuya ilişkin açıklama yapan Birlik ve Dayanışma Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Dr. Ahmet Mehlepci, yeni ASM’ler inşa edilmesi gerekirken geçici ve sistemsiz çözümlerle mevcut sorunların daha da derinleştirildiğini savundu.
En son İstanbul Üsküdar’daki Cumhuriyet ASM’de, çalışanlara bilgi verilmeden yeni bir birim ve yerleştirme kontenjanı açıldığı iddia edildi.
Mevcut fiziki koşulların yetersizliğine dikkat çeken Dr. Mehlepci, “Zaten zar zor çalışan birimlerde yeni birimler açıldıkça sıkışıklık artıyor, çalışma ortamı daha da zorlaşıyor. Cumhuriyet ASM’nin neresine beşinci birim yerleştirileceği bile belli değil. Müdürlük, 11,5 metrekareye sıkışıp çalışan dört hemşire arkadaşımıza o alanı bile fazla görüyor. Üstelik muayene odası için mevzuata göre 14 metrekare şartı bulunuyor” dedi.
“Yoğunluk artıyor, bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarılıyor”
Yeni birim açılmasının ASM’deki hasta yoğunluğunu ortalama yüzde 20 artırdığını belirten Mehlepci, geçici çözümlerle yapılan bu uygulamaların hem çalışanlar hem de hastalar için sağlıksız olduğunu ifade etti. “Aşı, pansuman, muayene gibi hizmetlerin verildiği, birim başına günde 150-200, toplamda yaklaşık 1000 kişiye hizmet sunulan bir ASM’nin bekleme alanı sadece 47,5 metrekare. Böyle bir ortam, bulaşıcı hastalıklar için risk oluşturuyor” diye konuştu.
“Yeni ASM’ler yapılmalı, günü kurtaran çözümler değil”
İstanbul’da benzer durumda onlarca ASM bulunduğunu belirten Mehlepci, hasta yükünü azaltmak için yeni, müstakil ASM binalarına ihtiyaç olduğunu söyledi. “Sağlık Bakanlığı, yükseköğrenim yurtlarında yatakları ranza yaparak kapasiteyi artırmaya çalıştığı gibi, ASM’lerde de günü kurtaran geçici çözümler üretmeye çalışıyor. Oysa birim başına düşen hasta sayısını azaltmak istiyorsak yeni ASM’ler yapılmalı” ifadelerini kullandı.
İstanbul’daki birçok ASM’nin 1999 depremi öncesi inşa edildiğini hatırlatan Mehlepci, “Cami altlarında, bodrum katlarda, havasız, penceresiz, derme çatma alanlarda çalışmak istemiyoruz. Bakanlığın sözünü ettiği 1000 yeni ASM’yi ise sahada göremiyoruz. Bizler, hem sağlık çalışanları hem de hastalar açısından ASM’lerin müstakil, depreme dayanıklı ve kamu kaynaklarıyla inşa edilmesini talep ediyoruz” dedi.