Medimagazin logo

Rektör Prof. Dr. Zülfikar: Çapa'nın yenilenmesi 2028'e kadar biter

Deprem riski nedeniyle boşaltılan İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinin yerine yapılan yeni kampüsün 2027 ortalarıyla 2028 arasında tamamlanması planlanıyor.
Kaynak: Diken - Mesude Demir
Rektör Prof. Dr. Zülfikar: Çapa'nın yenilenmesi 2028'e kadar biter
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İstanbul Tıp Fakültesi’nin uygulama hastanesi İstanbul Hastanesinin depreme dayanıksız binaları birer birer boşaltılıyor. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Sağlık Bakanlığı ile Esenyurt’ta inşaatı bitmek üzere olan hastane için görüşmelerin sürdüğünü söyledi.

Zülfikar, İstanbul Hastanesindeki yenilenme çalışmalarıyla ilgili Diken'den Mesude Demir'in sorularını yanıtladı.

2021’deki ruhsatlandırmada adı İstanbul Hastanesi olarak geçen İstanbul Tıp Fakültesi’nin uygulama hastanesi Türkiye için önemli bir yer. Burada hekimler, uzmanlar, yan dal uzmanları yetişiyor ve ülkenin dört bir yanına dağılıyor. En zor ve karmaşık vakalar son durak olarak şifa arıyor.

İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde günde 6 bin 92 hasta muayene ediliyor. Yılın ilk dört ayında 12 bin 607 hasta ameliyat edildi. Türkçe, İngilizce tıp fakültesi programlarına yılda 400’e yakın öğrenci alıyor.

İstanbul Üniversitesinin 10 bin 500 personelinin yaklaşık yarısı burada. Yine üniversitenin döner sermayesinin neredeyse yüzde 60-65’i hastaneden geliyor.

Bu sene içinde çocuk kliniği yeni binasına taşındı. Geçen sene patoloji ve su hekimliği klinikleri yeni binalarına yerleşmişti.

‘Ne aşağıya inebiliyor ne de yukarıya çıkabiliyoruz’

Zülfikar hastanenin içinde bulunduğu bölgenin arkeolojik eserlerin üzerinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Bu nedenle ne aşağıya inebiliyor ne de yukarıya çıkabiliyoruz. Büyüme alanımız yok. Yaklaşık 100 dönümlük alana sıkışmışız. Zaman içinde yapılan bazı binalar uzunca bir süre sorunları çözmüş ve bugüne gelinmiş ama deprem riski çıkınca bu sefer sorgulama başlamış.”

Çapa kampüsünde bir yandan yıkımlar, taşınmalar, diğer yandan inşaatlar da sürüyor. Hastane bahçesi bir şantiye alanı gibi.

Fakültenin Çapa kampüsünde İstanbul Hastanesi’nin yanı sıra, Onkoloji Enstitüsü Hastanesi ve Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Merkezi bulunuyor. Ayrıca Beyazıt’daki Esnaf Hastanesi ve Mediko Sosyal Merkezi’ne de taşınan klinikler de hizmet veriyor.

Yakın zamanda beyin cerrahisi, ortopedi, hastanenin en büyük ve en yüksek binası olan monoblok ile dahiliye binaları boşaltıldı.

Zülfikar’ın verdiği bilgiye göre, kütüphane ve dershanelerin olduğu birim yaklaşık iki sene evvel bitirildi. Mimar Kemalettin’in yaptığı binalardan biri onarılıyor oraya Psikiyatri Kliniği taşınacak. Nöroşirurjinin, nörolojinin, psikiyatrinin olduğu alan yıkıldı. Nörolojik bilimler yeni binalarına geçmişti. İngilizce tıp bölümü binasının inşaatı sürüyor. Onkoloji Enstitüsü’nün araştırma laboratuvarı bitti ve açıldı. Polikliniği yapılıyor, önümüzdeki ay açılacak.

Büyük bir dahiliye kompleksi yolda. Bu kompleks iki bölümden oluşuyor. Dershanelerin olduğu bölümü bu ay hizmete girdi. Yatakların da olduğu kısım bekliyor. Bitince göğüs hastalıkları kliniği de oraya taşınacak.

Geçen yıl bitirilen poliklinik binası, ayaktan gelen hastaların yükünü aldı.

Büyük cerrahi kompleksin inşası en az bir buçuk yıl sürecek

Zülfikar büyük bir cerrahi kompleks projesi için ihale yapıldığını belirtti: “Bu cerrahi kompleks daha evvel yapılabilmiş olsaydı biz monobloğu buraya aktaracak ve aynı cerrahi işlemlerini sürdürebilecektik.

Ama Hasdal yapılınca monoblok cerrahi oraya taşınır diye düşünülmüş. Maraş depreminden sonra TOKİ bölgeye ağırlık vermiş. Hasdal’daki inşaat durmuş.  

Cerrahi binasının inşası için en az bir buçuk yıllık bir sürece ihtiyaç var. Buranın para problemi yok. Boşaltılan ortopedi binası bugün yarın yıkılıp oraya da yeni, günümüzün şartlarına uygun, depreme açısından güvenli bina yapılacak.”

Cerrahi için Sağlık Bakanlığı hastane verecek

Zülfikar, cerrahi binası yenilenirken oradaki hocalardan ülkenin yararlanması gerektiğini düşünüyor: “Orada 350 aktif yatağımız vardı. Cerrahiyi (hizmetlerini) başka bir alana taşımak mecburiyetimiz var. Hocalarımızın boş kalmaması, mesleklerini icra etmesi lazım.

Diğer yandan tıp fakültesi, uzmanlık, yan dal uzmanlığı öğrencilerimiz var. Onların yetişmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığımız destek verdi. Bakanlığının Esenyurt’da 250 yataklı bir hastaneyi bize vermesini bekliyoruz. Protokol hazırlıkları sürüyor. Ama bu tek başına yeterli değil. Tabii ki diğer birikimlerimizin de istifadetmesi lazım.

Bakanlığımızın diğer hastaneleriyle de işbirliği protokolleri halinde çalışmamıza sıcak bakıyoruz. Çünkü elemanlarımızın geçiş sürecini aktif geçirmeleri lazım. Bu iki yıl bizim için çok kıymetli. Hem Çapa hem de Hasdal kampüsündeki sorunların çözülmesi için yeterli bir zaman. Biz bir yerde misafirliğe gitmiş olacağız.

Ama bunun yanında bizim arzumuz İstanbul’un farklı yerlerinde küçük üniteler halinde de olsa hocalarımızın o üst düzey hizmetlerini verebilecek birliktelikler oluşturmak. Sahasında çok ustalaşmış isimlerimizi geleceğe taşımak. Bunlar ülkemizin stratejik gücü, insan kaynağı. Kaybetmememiz lazım.

Bunun için başka devlet ve vakıf üniversiteleri, zincir hastanelerle de görüşmelerimizi sürdürüyoruz.”

“İşler planlandığı gibi sürerse hastane kaç yılda yenilenmiş olur?” sorusuna karşılık Zülfikar, 2027 ortaları, 2008’e kadar tamamlanacağını söyledi.

‘Hasdal’dan vazgeçmedik’

2014’te TOKİ ile protokol imzalandı. TOKİ, İstanbul Üniversitesi’nin Avcılar Firuzköy’deki arazisi karşılığında hem İstanbul Tıp Fakültesi hem de Cerrahpaşa Hastanelerini yapacaktı. Ancak sözünü henüz tutmadı.

Hasdal Askeri Kışlası üzerinde İstanbul Tıp Fakültesinin Çapa hastanesinin ek yeni kampüsünün inşaatına başladı. İlk etaplarının 2023’de bitirilmesi beklenen hastane inşaatı yarım kaldı. Kurum, 6 Şubat depremlerinde zarar gören kentlere bütçesini kaydırınca, hastane inşaatına para kalmadı.  

Hasdal’da kaba inşaatın yüzde 30 kadarı bitmiş. Zülfikar TOKİ’nin inşaata geri döneceğinden umutlu. Hasdal’daki hastaneyi kendi içinde bir kurum olarak gördüklerini ve vazgeçmediklerini anlatan Zülfikar, şunları söyledi: “Orada ayrı bir şehir oluşuyor. Yol üzerinde Sağlık Bakanlığı’nın başka hastanesi yok. En az bin 400 yataklı bir hastane olacak orası. Bu çok iyi bir sayı.  Üst düzey hizmetler verilecek.

Temel bilimlerin bir grubu Beyazıt’taki Esnaf Hastanesi’nde.  Halk sağlığı, fizik tedavi, histoloji, embriyoloji, çocuk psikiyatrisi orada. Ama sadece poliklinik hizmeti veriyorlar. Yataklı hizmet verebilmelerinin önünü Hasdal kampüsü açacak. Yoksa Çapa kampüsü içindeki kısıtlı alanda bunlara yer bulabilmek zor. “

Zülfikar’a öğretim üyelerinin söz konusu taşınmalara, değişikliklere defans gösterip göstermediklerini sorduk. Zülfikar şu yanıtı verdi: “Kolay değil. Herkes evi, kurumsal sözleşme yaptığı hastaneler veya muayenelerinin birbiriyle yakın olmasını ister.  ‘İstanbul Tıp Fakültesi ekolü değişmesin, bozulmasın’ anlayışı var. Ekolü devam ettirmenin yolu kısıtlamak değil, açmak. Dolayısıyla arkadaşlarımızın endişeleri var. Ama 2053 perspektifiyle baktığımızda bunların aşılabilecek endişeler olduğu kanaatindeyiz.”

1999 depreminden beri biliniyor

Hastanenin binaları ilk zararı büyük 1999 depreminde görmüştü. Yılların yıpranmışlığı ve ihmaline, başka depremlerin etkisi eklenince hem risk büyüdü hem de köklü kuruma yakışmayan manzaralar oluştu. Taşınması için sur içine uzak bazı ilçelerde (Çekmece gölü kıyısında, Olimpiyat Stadı yanında vs.) hastane yapılması gündeme geldi.

Ancak bu ulaşımı kolay ve değerli alanı bırakmak, uzağa gitmek ne öğretim üyeleri ne de yöneticilerinden kabul gördü.

Daha 2010’ların başında İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nin hazırladığı rapor, binaların ‘hasta’ olduğunu ortaya koymuştu. Çapa’daki yerleşkede farklı boyutlarda bağımsız 102 bina bulunuyordu. Bunlardan 43 hastane, 10 okul, iki yemekhane ve bir kütüphane binası incelenmişti.

56 binadan 17’sinin ‘çok yüksek riskli’, 33’ünün ise ‘yüksek riskli’ olduğu belirlenmişti. Raporda incelenen binalardan ikisinin ‘orta riskli’, birinin ‘düşük riskli’, üçününse ‘minimum riskli’ olduğu saptanmıştı.

Aynı yıllarda İstanbul Üniversitesi hem Çapa yerleşkesinin hem de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin yerinde yapılanması için İtalyan bir firmaya proje yaptırmıştı. Firma hastanelerin yerinde yeniden inşası için projesini yapmış ve teslim etmişti.

Çapa Kampüsü, Esnaf Hastanesi ve Beyazıt Mediko Sosyal Merkezi olarak fakültenin üç yerleşkesinde toplam 190 bin metrekare kapalı alanı var.

istanbul tip fakultesi hastanesi
capa
prof dr bulent zulfikar
Yorum (1)
Elif
merhaba, istanbul eah beyin cerrahide muayene oldum.cok iyi hekimlere denk geldim çok şükür.hemen mr cekildi, sonuç bir haftaya çıktı. hizmetler devam etsin, hastane hekimlerinin daha rahat çalışacağı ortamlar hazırlansın isteriz. i̇yi gunler
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir