Yeni çalışmada araştırmacılar, uzun COVID’den mustarip bazı hastaların, Parkinson veya felç geçirmiş kişilerde görülen seviyelere benzer şekilde uzun süreli bitkinlik, bilinç bulanıklığı, nefes darlığı ve yaşam kalitesinde ciddi düşüş yaşadığını ortaya koydu.
COVID-19 enfeksiyonu geçiren çoğu kişi, birkaç gün boyunca soğuk algınlığı, boğaz ağrısı veya öksürük ve ateş gibi kısa süreli semptomlar yaşadıktan sonra iyileşip hastalığı tamamen atlatıyor.
Ancak yeni koronavirüsü yenmiş olanların birçoğu, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) uzun COVID diye adlandırdığı, virüs enfeksiyonuyla ilgili sayısız semptomdan hâlâ mustarip.
Önceki araştırmalar bu uzun COVID semptomlarının başlıca bitkinlik, bilinç bulanıklığı ve nefes darlığı olduğunu ortaya koysa da bu uzun süreli rahatsızlığın hayatta kalanların günlük yaşamları üzerindeki kesin etkisi hâlâ belirsiz.
Australian Journal of Primary Health adlı akademik dergide yayımlanan yeni çalışma, uzun COVID'in sadece yaşamı zorlaştıran bir rahatsızlık olmadığını, aynı zamanda hastaların günlük yaşamlarını da büyük ölçüde kısıtladığını doğruluyor.
Bilim insanları araştırmada 2020'yle 2022 ortası arasında COVID-19'a yakalanan ve 2022 sonlarında DSÖ'nün uzun COVID hastası tanımına uyan 121 yetişkini değerlendirdi.
Araştırmacılar katılımcılara yetiyitimi düzeyleri ve günlük yaşamdaki işlevleriyle algıladıkları yaşam kalitesi hakkında anket uyguladı.
Katılımcılar engellilik ve yaşam kalitesini ölçmek için yaygın kullanılan iki anketi doldurdu: DSÖ Yetiyitimi Değerlendirme Çizelgesi ve Kısa Form Sağlık Anketi.
Araştırmacılar uzun COVID'in genel nüfusta görülen düzeylerle karşılaştırıldığında yaşam kalitesinde ve temel yaşam görevlerini yerine getirme becerisinde ciddi düşüşle bağlantılı olduğunu buldu.
Bilim insanları katılımcıların yaklaşık yüzde 86'sının "klinik olarak önemli yetiyitimi ve günlük aktivitelere katılım kısıtlamaları" bildirdiğini yazdı.
The Conversation'da yazdıkları makalede, "Aylar veya yıllar sonra, bir zamanlar doğal kabul ettikleri günlük aktivitelerde hâlâ zorluk çekiyorlardı" dediler.
Çalışmaya göre,uzun süreli COVID geçiren 121 kişilik bu topluluk, "genel nüfusun yüzde 98'inden daha yüksek yetiyitimi düzeylerine" sahipti.
Bilim insanları, "Önceden ek hastalıkları bulunan ve uzun süreli COVID'e daha yatkın kişilerde genel etki daha da şiddetli olabilir" uyarısında bulundu.
Araştırmacılar, uzun süreli COVID hastalarını desteklemek için daha güçlü çabalar gösterilmesi, yorgunluklarının yönetilmesine öncelik verilmesi ve önemli günlük aktiviteleri gerçekleştirebilecekleri bir konuma gelmelerinin sağlanması gerektiğini vurguluyor.
"Bulgular, Avustralya'da yaşayan uzun süreli COVID hastaları için hedefli rehabilitasyon ve destek hizmetlerine duyulan ihtiyacı, aynı zamanda yetiyitimi ve yaşam kalitesi üzerindeki uzun vadeli etkiyi araştırmak ve politikayla sağlık hizmetleri sunumuna bilgi sağlamak için daha fazla uzunlamasına araştırma yapılmasının gerekliliğini vurguluyor" diye yazdılar.