MEDİMAGAZİN - Türk Nöroloji Derneği, İnme Farkındalık Ayı nedeniyle 10 Mayıs tarihinde “İnmesiz Hayat Mümkün” başlıklı bir toplantı gerçekleştirdi.
Türk Nöroloji Derneği inme farkındalığı için toplanacak
Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu’nun oturum başkanlığında, Doç. Dr. Türkan Acar, Doç. Dr. Özlem Aykaç ve Öğr. Gör. Dr. Ezgi Yılmaz’ın da katılım gösterdiği toplantıda, inme riskini azaltmak için yapılması gerekenlerin yanı sıra inmede 3 biyolojik risk faktörü olan tansiyon, kolesterol ve kan şekeri masaya yatırıldı.

Prof. Dr. Topçuoğlu, inmenin, Avrupa’daki ölümlerin en önemli nedenlerinden biri olduğunu, ancak hem korunabilir hem de tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ifade etti.
İnmenin önüne geçilebilmesi için 5 kuralın sağlıklı beslenme, kilo kontrolü, sigaradan uzak durma, egzersiz yapma ve iyi uyku olduğunu belirten Prof. Dr. Topçuoğlu, inmeden korunmak için benimsenmesi gereken yaşam tarzını şu sözlerle sıraladı:
“Sigara içilmemeli, sigara dumanına maruz kalınmamalı. Sağlıklı beslenilmeli, trans yağlardan, hidrojenli yağlardan, şekerden, gereksiz kalorilerden uzak durulmalı, Akdeniz mutfağı diye tabir ettiğimiz meyve ve sebze ağırlıklı, tuzun düşük olduğu beslenme tarzını yaşamımıza mümkün olduğunca entegre etmeliyiz. Asla durağan bir yaşam tarzı gütmemeliyiz, mutlaka aktif olmalıyız. En azından birçok yere yürüyerek giderek fiziksel olarak aktiviteyi engellemememiz gerekir. Kilomuzu mutlaka bilmeliyiz, beden kitle indeksimizi ve sağlıklı uyumalıyız. En azından 7 saat uyumamız gerekir.”
“İnme vakalarının %90’ı önlenilebilir”
İnmeden korunmada kan basıncı ve hipertansiyon kontrolü hakkında açıklamalarda bulunan Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Doç. Dr. Türkan Acar, inmenin, genel tabiriyle santral sinir sisteminin birtakım nedenlerle tıkanması ya da zarar görmesi sonucu ortaya çıkan, genel ya da kısmi bir fonksiyon kaybı olduğunu dile getirdi.

İnmenin birçok risk faktörü olduğunu yaş, cinsiyet, ırk, kalıtım ve daha önce inme geçirmiş olmak gibi değiştirilemeyen faktörlerin yanı sıra gerçekleştirilen çok uluslu bir çalışmanın dünyadaki inme vakalarının %90’ının önlenilebilir ve değiştirilebilir faktörle ilişkili olduğunu gösterdiğini bildirdi.
Tansiyonun inme için en önemli değiştirilebilir risk faktörlerinden biri olduğunu ifade eden Doç. Dr. Acar: “Kan basıncı ve inme riski arasında sürekli ve tutarlı bir ilişki var. Bu kan basıncı yükseldikçe hipertansif aralıkta olmasa bile inme riski belirgin olarak artmakta.” şeklinde konuştu.
Dünya Global Hastalık Yükü Çalışması’nın 2019 verilerini paylaşan Doç. Dr. Acar, Türkiye’de 125 bin inme vakası görüldüğünü, bu sayının son 20 yıl içerisinde 2 katına çıkmış olduğunu belirterek: “Bunun en önemli nedenlerinden biri yaşın giderek artması, nüfusun hızla yaşlanması ve hipertansiyonun da bunun bir getirisi olarak artış göstermiş olması gibi görünüyor.” ifadelerini kullandı.
“Her yıl 17 milyon kişi inme geçiriyor”
Konuşmasında, inme ile kolesterol ilişkisini anlatan ve inmenin beynin belirli bölgesinde kan akımının kesilmesi ile birlikte ani gelişen nörolojik bir bozukluk olduğunu aktaran Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesinden Doç. Dr. Özlem Aykaç:
“Kolda gelişen güç kaybı, yüzde kayma ve konuşma bozukluğu en sık karşılaşılan inme belirtileridir. Bunun dışında, beynin hangi bölgesinin etkilendiği ile ilgili de çok farklı bulgular inme hastalarında görülebilmektedir.
Dünyada her yıl 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme ya da inmeye bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmekte. Ülkemizde ise yapılan çalışmalarda, yılda ortalama 200 bin kişi inme geçirmekte ve 50 bin kişi inme ve komplikasyon nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her 6 kişiden birinin hayatı boyunca bir inme atağı geçirdiği düşünülürse oldukça önemli, yüksek takip edilmesi gereken bir hastalıktır.” sözlerini kullandı.

İnmenin dünyada en sık görülen 2. ölüm nedeni, engelliliğin ise en sık nedeni olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aykaç, inmeye etki eden faktörlere ilişkin şunları söyledi:
“İnme gelişiminde rol oynayan yaş, cinsiyet, genetik yatkınlık, aile öyküsü gibi bazı faktörleri değiştirmek mümkün değildir. Ancak bunların dışında kalan, inme geçirmenize neden olabilecek bazı etkenleri denetim altına alabiliriz ve inme riskini azaltabiliriz. Başta kardiyak hastalıklar olmak üzere kronik sistemik ve vasküler hastalıklar önemli tedavi edilebilir risk grubunu oluşturur. Bu grupta kronik hastalık stabilizasyonu ile inme riski azaltılabilir. En büyük risk grubu ise giderilebilir risk faktörleridir. Bunlar arasında sigara, hipertansiyon, şeker hastalığı, lipid bozuklukları, obezite, sedanter yaşam, aterosklerotik faktörleri vardır.”
Doç. Dr. Aykaç, yaşam tarzı ve yenilen yiyeceklerin kolesterol seviyesini etkileyerek inme ile ilgili risk faktörlerine neden olabileceğini kaydetti.
Kandaki yağ ve kolesterolün damar duvarları içinde kümelenerek birikip plaklar yaptığını, bu plakların atardamarın yapısını bozarak normal seyri engellediğini, zaman içinde damar duvarı sertleşmesiyle bu plaklardan kopan parçaların inme ya da kalp krizi gibi durumlara yol açabildiğini ifade eden Doç. Dr. Aykaç, inme ile kolesterol ilişkisi konusunda şu ifadeleri kullandı:
“Çocukluk çağında başlayan yağlı çizgilenmeler, kötü beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, sigara ve alkol gibi risk faktörlerine bağlı olarak yıllar içinde büyür ve damar duvarını kalınlaştırır, damarı kapatabilir. Bu plaklar kan damarlarının akışını bozar, engeller ve sonuçta buradan pıhtılar koparak beyne ya da kalbe ya da bacaklara atabilir ve felce ya da diğer vasküler damarsal hastalıklara neden olabilir.”
“Şeker hastalığında inme riski %227 kadar artıyor”
“İnmede birincil koruma: Kan şekeri” adlı sunumunda kan şekeri ile damar hastalıkları arasındaki ilişkiyi anlatan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden Öğr. Gör. Dr. Ezgi Yılmaz, tıkanan damarın beyinde olması hâlinde inme ile karşılaşıldığını dile getirdi.

İnme hastalarının 3’te 1’inde şeker hastalığı bulunduğunu ifade eden Yılmaz: “Ayrıca şeker hastalığında inme riski %227 kadar artıyor. Bu hastalarda sadece inme geçirme riski artmıyor. Şeker hastalığı olanlar inme geçirdiğinde ölüm riski, hastanede kalma süresi, tekrar inme geçirme riski ve inme sonrası sekel kalma riski de şeker hastalığı olmayanlara göre çok daha yüksek oluyor.” şeklinde konuştu.
Kan şekeri ile inmeyi önlemek için beslenme ve egzersizin önemine vurgu yapan Yılmaz: “Taze meyveler, tam tahıllı ürünler, zeytinyağı, balık, besin kaynağı olarak baklagiller faydalı. Ama tuz, işlenmiş gıda ve içecekler, hayvansal yağlar, siz hangi diyeti yaparsanız yapın sağlıklı diyetlerin hepsine bunlar zararlı. O yüzden sigara, erken ölüm ve damar hastalıkları riskini şeker hastalarında daha da fazla artırıyor.” dedi.