Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaziye Sarı, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen Avrupa Birliği Erasmus Plus projesi DIGIDENT 2025 (Dijital Diş Hekimliği) hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Sarı, projenin dijital diş hekimliğine vurgu yaptığını belirterek, yapısı itibarıyla K152 kapsamında bir gençlik projesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin ev sahipliğinde Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde gerçekleştirilen projeye Fransa, İtalya, Romanya ve Letonya’dan öğrenciler katıldı. Katılımcıların çoğunluğunu diş hekimliği öğrencilerinin oluşturduğunu dile getiren Sarı, şunları kaydetti:
“Katılımcılarımızın büyük çoğunluğu diş hekimliği öğrencileri; yeni mezun olmuş ya da eğitimine devam eden gençler. Bunun yanında dijital dünya ile ilgilenen farklı meslek gruplarından öğrenciler de yer aldı.”

Projenin hedefleri
10-17 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilen proje kapsamında temel iki amaç belirlendiğini söyleyen Sarı, şu bilgileri paylaştı:
“Bunlardan ilki, katılan gençlerimize dijital teknolojinin diş hekimliğindeki yerini gösterebilmekti. Fakültemizin altyapısını kullanarak onlara dijitalleşmenin diş hekimliği alanında nasıl bir yer edindiğini aktarmayı ve bu konuda perspektif sunmayı hedefledik.
İkinci hedefimiz ise iletişimde dijital dünyanın nasıl kullanılabileceğine odaklanmaktı. Çocuk hastalarla iletişim, bizim alanımızın birinci basamağıdır. Çünkü iletişim kuramadığınız bir hastaya ne koruyucu hizmet ne de tedavi uygulayabilirsiniz. Bu nedenle çocuklarla iletişimin sağlanmasında dijital teknolojilerin nerede kullanılabileceğini tartıştığımız bir panel düzenledik.”

“Sadece mesleki değil kültürel de bir etkinlik”
Projeye ilişkin konuşan Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı asistan hekimlerinden Selvinaz Göksu Apaydın farklı ülkelerden katılımcılarla birlikte yürütülen sürecin sadece mesleki değil, kültürel bir boyutu da olduğunu vurgulayarak, “Anıtkabir gezimiz oldu. Yine Ankara’nın farklı önemli noktalarında geziler yaptık. Bununla beraber ‘Ideaton’ adını verdiğimiz fikir alışverişini destekleyen bir birlik oluşturduk.” dedi.

“Hastaneniz çok çok büyük”
Romanya’dan gelen diş hekimliği altıncı sınıf öğrencisi Andre, Türkiye’ye ilk kez geldiğini belirterek DIGIDENT projesine ilişkin duygu ve düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:
“Merhaba benim adım Andre. Romanya’dan geliyorum diş hekimliği altıncı sınıf öğrencisiyim. İlk defa Türkiye’ye geldim. Burada DIGIDENT projesinde olmaktan çok gurur duyuyorum. Burada beşinci günümüz ve çok fazla yeri ziyaret ettik, çok fazla aktivite yaptık. İlk gözüme çarpan şey bence hastaneniz çok çok büyük. Fakülte hastalar ve doktorlar için çok iyi planlanmış. Hastaların ne yapacağı, nereye gideceği çok kolaylaştırılmış. Anesteziyoloji, protetik diş tedavisi, ağız-diş-çene cerrahisi gibi bir sürü bölümü ziyaret ettik. Şu an laboratuvardan geldik ve çok etkilendik. Burada olmak benim için çok güzel bir tecrübeydi. Katkısı olan herkese teşekkür ederim.”

“İtalya’ya dönüp bunların hepsini paylaşmak için sabırsızlanıyorum”
İtalya’dan gelen 21 yaşındaki Patricia, farklı ülkelerden öğrencilerle bir arada olmanın kendisi için unutulmaz bir deneyim olduğunu söyledi:
“Merhaba benim adım Patricia. İtalya’dan geliyorum ve 21 yaşındayım. Burada Avrupa’dan ve Afrika’dan gelen birçok insanla birlikte bu harika tecrübeyi deneyimliyorum. Hepimiz bu diş hekimliği etkinliğindeyiz ve ben bunun için özellikle DIGIDENT’e teşekkür etmek istiyorum. Bize tüm dünyadan farklı insanlarla tanışma imkanı verdi ve Ankara gibi mükemmel bir şehri gezme şansı sundu. Türkler bizi çok güzel ağırladılar, hepsine çok teşekkür etmek istiyorum. Burada çok güzel şeyler denedim ve öğrendim. İtalya’ya dönüp bunların hepsini arkadaşlarımla paylaşmak için sabırsızlanıyorum.”

Eğitimler, paneller ve atölyeler gerçekleştirildi
Proje kapsamında fakültenin farklı ana bilim dallarında görevli öğretim üyeleri tarafından seminerler ve klinik atölyeler düzenlendi. Diş hekimliğinde dijitalleşme alanında bilgi paylaşımı yapıldı. Ayrıca iki pedodontist, bir pedagog, iki çocuk psikiyatristi ve 11 yaşında bir panelistin yer aldığı özel bir panel gerçekleştirildi. Panelde, çocuklarla etkili iletişimde dijital teknolojilerin rolü, iletişim parametreleri ve iletişim sorunlarının giderilmesine yönelik çözüm önerileri ele alındı.

Bu çalışmaların ardından, karma gruplar halinde bir ideathon düzenlendi. Çocukların da yer aldığı gruplar fikirlerini sunarak ortak çözümler geliştirdi. Hazırlanan projeler jüriye sunuldu ve kazanan grup belirlendi.

Farklı alanlarda müziğin iletişimde kullanımı, resim çalışmaları, iletişim araçlarının değerlendirildiği buz kırıcı oyunlar ve atölyeler de gerçekleştirildi. Proje kapsamında ayrıca her ülkenin kültürünü tanıttığı kültür gecesi düzenlendi.

Türkiye Ulusal Ajansı ziyareti, “Let’s Meet in Colors” ile gençlik zirvesi...
Katılımcılar, Ankara’nın farklı bölgelerine düzenlenen gezilere katıldı. Genç liderlerin yer aldığı zirvede hem izleyici hem de interaktif katılımcı oldular. Türkiye Ulusal Ajansının davetiyle düzenlenen bir ziyaret programında ise projeler ve ajans hakkında bilgi alındı. Altındağ Belediyesi’ne bağlı gençlik merkezine yapılan ziyarette, gençlerin merkezde yürüttüğü aktiviteler gözlemlendi.

Projenin son etkinliği ise 16 Ağustos’ta Ankara Üniversitesi Beşevler Yerleşkesi Güneş Meydanı’nda gerçekleşti. “Let’s Meet in Colors” adıyla düzenlenen gençlik zirvesinde kapanış seremonisi yapıldı. Türk kültürüne ait ebru ve mozaik gibi atölyeler düzenlendi. Etkinliğin son gününde rektör yardımcısı ve dekan yardımcıları ile farklı ülkelerden elçiler de katılım gösterdi.

DentAfrica projesi ile uluslararası bir buluşma ortamı oluşturuldu
Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Avrupa’nın yanı sıra Afrika’dan gelen diş hekimliği öğrencilerini de ağırladı. DIGIDENT projesine paralel olarak yürütülen ve TİKA tarafından desteklenen DentAfrica projesi sayesinde çok uluslu bir platform oluşturuldu.
Projeye Güney Afrika, Kamerun, Gana, Etiyopya ve Ruanda’dan diş hekimliği öğrencileri katıldı. Böylece çalışma, uluslararası gençlik zirvesine dönüştü. Katılımcılar, DIGIDENT başlığı altında düzenlenen tüm etkinliklerde yer aldı.

“Benim için inanılmaz bir tecrübe oldu”
Kamerun’dan gelen Yalene, yeni teknolojileri yerinde görmenin kendisi için çok değerli olduğunu vurguladı:
“Merhaba benim adım Yalene. Kamerun’dan geliyorum. Bu etkinlik benim için inanılmaz bir tecrübe oldu. Buraya benim ülkemde olanlardan farklı olan yeni teknolojileri öğrenmek ve takip etmek için geldim. Ve çok etkilendim çünkü burada bizim ülkemizde olmayan bir sürü malzeme ve olanak var. Diş hekimliğinde zor olarak düşündüğümüz birçok şey var. Örneğin çocuklara tedavi uygulamak oldukça zordur fakat ilk defa burada gördüğümüz intraosseöz anestezi gibi anestezi teknikleri ile çocuk hastalara yaklaşımımız çok daha hassas ve sevecen olabiliyor. Özellikle Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ile ilgili her departmanın ayrı bir katının olmasını çok beğendim. Bölümler birbirinden güzel bir şekilde ayrılmış. DIGIDENT, diş hekimliğinde dijitalleşmenin mümkün olduğunu ve çok umut vadettiğini gösterdi. Erasmus sayesinde katıldığımız bu proje için ve bize TİKA sayesinde verilen bu imkanlar için çok minnettarım. Konuşmamı tamamlamadan Profesör Şaziye Hoca’ya tüm bu olanakları bize sağladığı için çok teşekkür ediyorum. Güzel dileklerim onun için. Bu proje kesinlikle ilerleyen yıllarda devam etmeli diye düşünüyorum. Çok teşekkür ediyorum.”

“DIGIDENT’e, TİKA’ya ve Şaziye Hocaya minnetimi iletmek istiyorum”
Güney Afrika’dan katılan Tando, organizasyonun kendisi için hayat boyu unutamayacağı bir deneyim olduğunu dile getirdi:
“Merhaba benim adım Tando. Güney Afrika’dan geliyorum. DIGIDENT’te çok güzel bir tecrübe yaşadık. Özellikle TİKA tüm ulaşım masraflarımızı üstlenerek buraya ulaşımımıza sponsor oldu. Profesör Şaziye hocanın tasarladığı bu projede bize verdiği imkanlardan dolayı çok minnettarım. Bu benim için inanılmaz bir tecrübe. Rahatlıkla söyleyebilirim ki diş hekimliği öğrencisi olduğum yıllar içerisinde hiç böyle bir organizasyonda olmayı deneyimlememiştim. Dijital diş hekimliği hakkında çok fazla şey öğrendik. Dijital diş hekimliğini nasıl kullanabileceğimizi ve böylelikle becerilerimizi nasıl daha da geliştirebileceğimizi çok iyi öğrendik. Bunlar sayesinde çevremize ve hastalarımıza en iyi şekilde nasıl hizmet verebiliriz artık biliyoruz. Çok güzel bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim ve özellikle okulun sahip olduğu imkanları çok beğendiğime değinmeliyim. Dijital scannerlar, inleyler, frezleme makineleri gibi bir sürü zengin imkana sahipler ve bu konuda yatırımlarını çok iyi yaptıklarını düşünüyorum. Umuyorum ki bu konuda Ankara Üniversitesi’nin ve Afrika’daki üniversitelerin teması hep devam eder.

Bu projede yeni teknolojileri görmemizin yanı sıra TİKA, DIGIDENT ve Profesör Şaziye Hoca sayesinde birçok farklı ülkeden gençlerle tanıştık. Bu multidisipliner ve multikültürel bir etkinlik ortamı yarattı. Farklı departmanlarla yaptığımız görüşmelerde çok keyif aldım. Ortodonti, pedodonti, protetik diş tedavisi ve maksillofasiyel patoloji bölümlerini ziyaret ettik. Özellikle maksillofasiyel patoloji bize her aşamayı tek tek gösterdikleri için çok dikkatimi çekti.

Konuşmamı bitirmeden önce benim için Ankara’da olmakla ilgili çok önemli birkaç şeye değinmeliyim. Ankara’daki insanlar büyük bir birlik içinde ve kültürlerini çok önemsiyorlar ama her şeyin ötesinde benim aklıma kazıdığım şey Türkiye devleti kendi insanına çok değer veriyor. Ve beni şaşkına çeviren bir şeyden bahsetmeyi unutmamalıyım. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinin kendi MR cihazı var. Bu benim için çok değerli çünkü benim ülkemde böyle bir imkân maalesef yok. Örneğin bir hasta TMD dediğimiz temporomandibular eklem sıkıntıları ile geldiğinde hastalığına bu okul içinde tanı konulup tedavi edilebiliyor. Burada hastaların yararı için sunulan güzel kaynaklar var. Bence Ankara halkını önemsiyor, Ankara halkını seviyor. Hatta Ankara herkesi seviyor diye düşünüyorum çünkü biz buraya geldiğimizde çok çok iyi karşılandık. Sık duyduğum bir söylem var: Eğer Türkiye’ye geldiysen sen de bir Türksün. Şu an benim içimde de bir Türk yanım var çünkü ben burada çok güzel ağırlandım.
Sözlerimi bitirmeden önce DIGIDENT’e, buraya ulaşımımızı sağlayan TİKA’ya ve bu organizasyonu yöneten Prof. Şaziye Hoca’ya tüm kalbimle hissettiğim minnetimi iletmek istiyorum. Bu programın birçok inanılmaz etkinlik için bir başlangıç olduğunu düşünüyorum.”
