Medimagazin logo

Yan Dal Uzmanlık Sınavı izlenimleri

Yan Dal Uzmanlık Sınavı izlenimleri
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sevgili meslektaşlarım,

 

Mesleki yaşantımızın her noktasında bir sınav aşaması yer almaktadır. Mesleki kariyerini bir üst noktaya taşımak isteyen hekim arkadaşlarımız, farklı aşamalarda sınavlara girmektedir. Bu sınavlardan biri, 2007 yılından itibaren ÖSYM tarafınca yapılan Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Sınavı (YDUS) dır.

 

Bu yazımda en son 24.10.2010 tarihinde yapılan YDUS’nı değerlendireceğim. Bu sınavı sadece yan dal yapmak isteyenler değil, TUS’a girecek hekim arkadaşlarımızda takip etmektedir. Belki de ön çok merak edilen konular, ÖSYM’deki en son gelişmelerden dolayı YDUS soruları değişti mi? Bu sınavın TUS’a yansıması nasıl olacak? İşte yazımda, bu sorulara cevap bulabileceksiniz.

 

En son YDUS, ilk açıklanan tarihten 1 hafta erteleme ile yapıldı. Sonuçlar açıklandı ve tercihler yapıldı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları  ve  İç Hastalıkları olmak üzere iki ana dalda sınav yapıldı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları sınavına 250 hekim, İç Hastalıkları sınavına 272 hekim katıldı.

 

Sınavların genel değerlendirmesine bakacak olursak;

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları sınavı, şimdiye kadar bu ana dalda yapılan en zor sınav olarak nitelendirilebilir. Atipik ve tartışmalı sorular yer almaktaydı. Soruların bazılarına itirazlar sonucu sadece bir soru herkesde doğru olarak kabul edildi. Sınavın zorluğunu sayılara bakarsak bile çok rahatlıkla algılayabiliriz. Daha önce bu ana dalda yapılan sınavların toplam net ortalaması 58,6 net olarak tespit edilmiştir. Bir önceki sınavda net ortalaması 55 iken  bu sınavda ise net ortalaması 50 olarak tespit edildi. En düşük net ortalaması bu sınavda ortaya çıkmaktadır. Ayrıca en son yapılan sınavda 65-70 net yapan hekimler ilk 10-15 arasına girmiş olduğunu görmekteyiz.  Sınav sorularına bakmasanız bile, istatistikler bu sınavın zorluğunu ortaya koymaktadır.

 

İç Hastalıkları sınavı, sorulara ve istatistiklere bakılacak olunursa diğer sınavlardan çok bir farkı yoktu. Daha önce bu ana dalda yapılan sınavların toplam net ortalaması 58,5 net olarak tespit edilmiştir. Bir önceki sınavda net ortalaması 60 iken bu sınavda ise net ortalaması 57,8 olarak tespit edildi. İstatistiksel olarak diğer sınavlardan çok bir farkı yoktu. Bu sınavda da 64 civarı net yapan hekimler sıralamada 66-67 civarında yer aldılar. Genel anlamda sorular, ilk iki sınav hariç diğer sınavlardan farklı değildi. Çok klasik vaka soruları yer almaktaydı. Kardiyoloji ve Endokrinoloji soruları diğer sorularla kıyaslandığında kolay sorular arasındaydı Sınav başarısını daha çok vakalara yaklaşım soruları belirlemekteydi. Bu sınavda 2-3 adet yanlış hazırlanmış soru mevuttu. Başvurular sonucu sadece bir sorunun cevabı değiştirildi.

Genel olarak her iki branşta sorular, ilgili bölümün ana textbook ve kılavuzlarından sorulmuştur. YDUS’ a hazırlıkta bu kaynaklar ön planda tutulmalıdır.

 

En çok sorulan merak edilen sorulara gelelim:

ÖSYM’deki kopya skandalından sonra soru havuzları değiştirileceği söylenmişti. YDUS soruları değişti mi? Bunun sonucunda TUS soruları değişimi hakkında varsayıma ulaşabilir miyiz?

 

Sevgili meslektaşların, evet ÖSYM’nin böyle bir açıklaması oldu, fakat dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. YDUS sadece bir hafta ertelenerek yapılmıştır. Bir hafta ertelenmesi sonucunda, YDUS soru havuzunun değiştirildiğine inanmıyorum. 1 haftalık bir erteleme bu değişim için yeterli olmadığını düşünmekteyim. Bu benim şahsi düşüncemdir ve genel kanıdır. TUS ise daha ileri bir tarihe, aralık ayına alınmıştır. Yani, ÖSYM’nin soru havuzu yenilenecek açıklamasına uygun süre vardır. Yine şahsi düşüncemi aktarmak isterim, soruların hazırlanacağı textbooklar değişmemektedir. Belki sorulma tarzlarında değişiklik olabilir, bu her zaman da beklenilen bir durumdur. Textbooklar değişmediğinden dolayı vakalar, tıbbi bilgiler de değişmeyecektir. Güncel gelişmeler ve bilgiler her zaman sorulmaya aday noktalardır. TUS’a hazırlanan meslektaşlarıma önemli bir tavsiyem, hazırlık sürecinde YDUS’da çıkmış sorulara bakmalarıdır. YDUS’da çıkan soruların %70-80’ni TUS’da sorulabilecek tarzdadır.

 

ÖSYM’nin son 3-4 yıldır, hekimlere uyguladığı sınavlar değerlendirildiğinde şu noktaya dikkat edilmelidir. Hastalıklara, vakalara yaklaşım artık sınav sonucunu önemli oranda etkilemektedir. Bu sebeple konuları çalışırken yaklaşımları da bilmek önemlidir. Bir vaka karşımıza geldiğinde ne düşünmeliyiz, tanısı veya ayırıcı tanı için ne istemeliyiz, tedavide ne yapmalıyız vs.  Bu tarz yaklaşımlara, tanı ve tedavi algoritimlerine dikkat edilmelidir. 

 

Mesleki kariyerimiz için girdiğimiz sınavların yanında, hayatımızın da önümüze çıkardığı sınavlarda başarılar dilerim.

Sevgi ve saygılar…

Uzm.Dr.Erdinç Nayır

İç Hastalıkları

yan
dal
uzmanlık
sınavı
izlenimleri
Yorum (4)
öğretim üyesi
Üniversitelerde yardımcı doçentlik alımı da bu şekilde sınavla olmalı. bu durum üniversitede akademik kariyer yapmak için eşitlikçi bir yöntemdirç. şimdi akademik kariyerin ilk basamağı olan (ki en önemlisi budur, arkası zaman içinde gelir) yardımcı doçnetliğe alınma üniversitenin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte ya rektör ya dekan ya da anabilim dalı başkanının etkisiyle olmakadır. Ayrıca anadoludan bir hekimin cevher olsa çapa, hacettepe vb gibi yerlerde kariyer yapması imkansızdır, çok isterse henüz açılan boş olan tıp fakültelerine gidecektir. yardımcı doçanti eğitecek doçent prof kadrosunun olmadığı yerde yardımcı doçent kendi kendini eğiterek kariyer yapacaktır. yardımcı doçentlik kadroları mutlaka sınavla olmalı. tus'a karşı çıklmıştı bir zamanlar, şimdi iyi oldu deniyor. hiç olmazsa sınav bir eşik getiriyor.
0
Cevapla
Aydın Akbulut
Maalesef söylediklerinize katılamayacağım. Çok şey bilmenin veya ezberlemenin akademisyenlikle bir alakası olmadığını düşünmekteyim. Ülkemizde halen anadolu liseleri, üniversitelere girerken yapılan sınavların doğruluğu yanlışlığı tartışılıyorken siz yeni bir sınav önerisinde bulunuyorsunuz. Zaten yardımcı doçentlik her ne kadar şu an öyle görülmeye çalışılsa da akademik bir ünvan değildir. Bunun avrupa ya da USA'de bir karşılığının olduğunu söyleyebilir misiniz? Asistanlığında uzmanlığında 9-10 çalışma yaparak yabancı dergilerde yayınlatabilme başarısı göstermiş biriyle hiçbir yayını olmayan sadece ders çalışarak sınavda iyi puan almış birini nasıl bir değerlendirmeye alırsınız.İşin şimdi olduğu gibi dost ahbap ilişkileri içerisinde oluşmasına da karşıyım ama seçilen yol daha farklı olmalı bence.Bu insanlar yarın öbür öbür gün öğrenci yetiştirecekler, sınavda diksiyonuna bakabilecek misiniz?, Yetenek ölçebilecek misiniz? Bu gidişle apartmana kapıcıyı bile sınavla almaya başlayacağız...
0
Cevapla
ftr uzmanı
Neden ftr kadroları açılmadı, ben de onu çok merak ediyorum doğrusu, bu ülkede 2000 civarında ftr uzmanı var, romatoloji başta olmak üzere algoloji klinik nörofizyoloji, spor hekimliği ve geleckte olması gereken rehabilitasyon gibi yandallarımız varken sınavda ftr kadrosu açılmıyor umarım önümüzdeki yıl bu yanlış düzeltilir, saygılar,
0
Cevapla
öğretim üyesi
sayın meslekdaşım dr aydın bey, sınav aşamalardan biri olur. yayın ve uzmanlık süresi sınav öncesi sınava katılma sorunu olur. geçici kadro olur .belir süre tanınır.. bu süre içinde uyum sağlayamayanın ilşkisi kesilebilir. bunlar tartışılır. ancak bugün akademik kariyere başlamak eişitlik ilkelerine terstir. tamamen tanıdık işidir.kendi fakültenizde kalmak için ödün vermeniz ve herkese sempatik gelmeniz gerekir. anabilim dalı içinde dengelerin kurbanı olursunuz. ya uzak kimsenin olmadığı fakülteye gidersiniz kendi kendinizi eğpitirsiniz. çok başarılı bol yayınlı ilgisi yok ama presentable ve diksiyonu düzgün olun gidin büyük fakültelerden birinde yard doç kadrosu alın.bin kere helan olsun. torpilsiz, tanıdıksız, sadece bilek hakkıyla. rektörün dekanın tanıdığı, siyasetcinin tanıdığı güclü sermaye grubunun tanıdığı olup o yayın mecburi hiznmet sonrası iyi fakültelere yard doç kadrosuna atanlar bilinir.bunun bir adaleti olmalı. tus fena mı oldu. eğer gögüs hastalıklarınıbatıda bir fakültede yaptıysanız tus öncesi yapamazdınız. asistan alma yetkisi anabilim dalı başkanın elindeydi.o kimi isterse alırdı. yan dal da öyleydi.hatta mecburi hizmete gitmemek için zorla yan dal dal yapanlar vardı. neyse ki kalktı. ezber mezber bir sınav var. diksiyonla öğretim üyeliüğnin ne ilgisi var. anadolu tıp fakülteleri hocalarının çoğu yerel lehçeyle türkçeyi konusur.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir