Dr. Mehmet Yavuz, çağımızın hastalıklarından olan bel ve boyun fıtığı ağrılarına lazer yöntemiyle kesin çözüm sağlandığını vurguladı
Dr. Mehmet Yavuz, bel ve boyun bölgesinde başlayan ayaklara kadar hissedilen ağrıların endoskopik ve perkutan lazer yöntemleriyle ortadan kaldırdıklarını belirtti. Dr Yavuz, "Dayanılmayacak kadar çok ağrı veren bel ve boyun fıtığı ağrıları. Kişinin hareketlerini çok kısıtlayabilir. Öksürme ve hapşırma gibi eylemler ağrılarda artmaya neden olabilir. Modern hayatın yaşam kolaylıkları kaslarımızı olabildiğince az kullanmamıza neden olarak adeta bel ve boyun fıtıklarına davetiye çıkarmaktadır.
Omurlar arasında ortasında jelimsi kauçuk kıvamında bir maddenin bulunduğu yuvarlak kıkırdakımsı çekirdekler vardır. Bu kıkırdak çekirdekler herhangi bir nedenle aşındığında ortasında bulunan kauçuk jelatimsi doku kendine yol bularak dışa doğru hareketlenir. Böylece sinir kökleri dışa doğru taşan bu oluşum tarafından sıkıştırılır. Netice de fıtıklanma oluşur" diye konuştu.
Bel fıtığı tedavisinde laser yönteminin endoskopik ve perkutan olmak üzere iki şekilde yapıldığını kaydeden Dr. Mehmet Yavuz, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Endoskopik yöntem bir cerrahi girişimdir. Sinir basısına neden olan fıtıklanmanın laserle yakılması esasına dayanır (laser diskektomi). Ama bu yöntem de ulaşım alanı dardır ve sadece bir tek sinir kökü basıdan kurtarılabilir. Halbuki, perkutan yöntem de vucuda herhangi bir iğne vs sokulmaz. Etki alanı geniştir.
Sadece bir sinir kökü değil en az 3-4 sinir köküne birden maruz kalınan baskı ve ödemden kurtarma uygulaması vardır. Birden çok seanslar halinde uygulanır. Sadece bir defa uygulanabilecek bir yöntem olmadığı ve seanslar halinde uygulandığı için tedavide başarı şansı yüksektir. Endoskopik yöntem ise anestezi altında yapılan pahalı bir yöntem olduğu için bir defadan fazla yapılma imkanı pek yoktur. Endoskopik yöntemde sinir yapışıklığı ve endoskopi esnasında çevredeki damarsal yapılara zarar verilebilme ihtimali her zaman söz konusudur. Bizim uyguladığımız perkutan yöntemde ise hem daha geniş bir bölgenin tedavisi yapılabilir hem de acısız, sızısız bir uygulamadır."
"GÜNÜMÜZDE BEL FITIĞI AMELİYATLARININ ÇOK BÜYÜK BİR ORANI GEREKSİZ YERE YAPILMAKTADIR"
Dr. Mehmet Yavuz, MLS laser tedavisiyle bel ve boyun fıtığı tedavisinin ameliyatlara da üstünlüğü olduğunu söyledi. Bel ya da boyun fıtığı ameliyatı olan bir kişinin kendine gelerek tamamen eski normal düzene girebilmesinin neredeyse 6 ayı bulduğunu vurgulayan Yavuz, "Ayrıca ameliyat ve anestezi komplikasyonları mevcuttur. Kişi neticede bedensel bir yara almakta özellikle omurlar üzerinde uzunca bir bölgede operasyon izi ya da skatrisi ile hayat boyu yaşamaya mahkum olmaktadır. Birçok hastada ameliyat bölgesinin hassasiyetinden ötürü nüks yani tekrarlamalar olmakta, aynı kişi aynı bel fıtığından 3-5 defa ameliyat olabilmektedir. Her bir ameliyat ayrı bir travma olduğundan üst üste ameliyat olanlar giderek normal yaşam aktivitelerini kaybetmekte ve malul duruma gelmektedirler. Halbuki günümüzde neredeyse her bel fıtığında akla ilk gelen ameliyat olmaktadır. Buna mukabil ameliyatlar ancak acil durumlarda ani düşük ayak geliştiğinde ya da sfinkter fonksiyon kayıplarında ilk seçenek olmalıdır. Maalesef günümüzde bel fıtığı ameliyatlarının çok büyük bir oranı gereksiz yere yapılmaktadır.
MLS Laser terapisi ile uygulama yapılan bölgede; ağrı, enflamasyon ve ödem ortadan kalkar. Enflamasyon, tüm doku derinliğiyle yok edilerek tablonun düzelmesi ve güçlü analgezik etki ile ağrının ortadan kalkması sağlanır. Derin yapılardaki kas lezyonları, lif zedelenmeleri, kıkırdak dokusu ve bağ dokusu harabiyetleri MLS Laser terapi ile onarılır. Dolayısıyla MLS Laser terapi, ameliyatsız ve anestezisiz bir yöntem olduğundan bel ve boyun fıtığında çığır açacak bir tedavi unsuru durumuna gelmiştir" ifadelerini kullandı.
MLS laser terapinin yan etkisi olmadığını kaydeden Dr. Mehmet Yavuz, "Normal perkutan laser terapilerinde seans sayıları 30-40 a kadar çıkabilirken, MLS Laser uygulamalarında genelde 10 seans yeterli olabilmektedir. Bizim uyguladığımız MLS Laser Terapi, multipl lift sistem olup, en son teknolojik gelişime sahip modern bir uygulamadır. Dolayısıyla diğerlerinden hem etkinlik açısından hem de tedavi süresinin daha kısa olması bakımından birçok üstünlüğü vardır. MLS Laser terapinin ameliyat ve anestezi komplikasyonları olmadığı gibi başarı oranı yüzde 99'dur. Hastada bulunan, his kaybı, refleks kaybı, kaslarda incelme (atrofi) ve kuvvet kaybı gibi nörolojik kusurlar da tamamen ya da tama yakın geçmektedir. Hasta herhangi bir şekilde ağrı ve rahatsızlık algılamamakta, klinik tabloya göre takriben bir hafta sonra işine gücüne dönebilmektedir. Diğer tedavi yöntemleri ve ameliyatla karşılaştırıldığında, özellikle işgücü kaybı dikkate alındığında, laser lehine kıyaslanmayacak bir maliyet ve konfor farkı göstermektedir" şeklinde konuştu.