MEDİMAGAZİN - Türkiye Klinikleri TV’de yayınlanan ve farklı branşların ile alındığı COVID-19’un Şifreleri programının yeni bölümünde COVID-19 pandemisinde ‘Acil Tıp’ konusu işlendi. Acil Tıp bölümünün konukları Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Öğretim Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz oldu.
Ankara Şehir Hastanesi’nde acil tıp kliniğinin işleyişi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Oğuztürk ve Doç Dr. Kayıpmaz, acil serviste COVID-19 tedavileri, acil servis organizasyonu, COVID-19 teşhisinde tanı yöntemleri, acil servis çalışanlarının ek ödeme ve özlük hakları gibi konularda da konuştu. Programda seyircilerden gelen, merak edilen soruların yanıtlarına da yer verildi.
“Acile başvuru oranları diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla”
Ülke çapında acile başvuru oranlarının diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, pandemi başlangıcında acile başvuru sayılarının azaldığını, gerçekten acile başvurması gereken kalp krizi, travma gibi vakaların acillere başvurduğunu, polikliniğe gitmesi gerekirken acile başvuran hastaların sayısının azalmasıyla acil tıp çalışanlarının yükünün hafiflediğini açıkladı.
Şu anda kliniğin yeniden pandemi öncesi dönem kadar yoğun olduğunu dile getiren Oğuztürk “Ankara Şehir Hastanesi olarak şu anda hem COVID hastalarına hem de COVID dışı acil hastalara bakan bir klinik olarak hizmete devam etmekteyiz” ifadelerini kullandı. Acil tıp kliniğinde COVID şüphesi olan hastaların direkt olarak ilgili alana alındığını, COVID ve COVID dışı hastaların bir arada tedavi edilmediğini dile getirdi.
Ankara Şehir Hastanesi olarak pandemiye hazırlıklı olmalarının virüsle mücadelede büyük avantaj sağladığını dile getiren Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz ilk vakaların görüldüğü günlerden bu yana tüm çalışanların eğitimli ve hazırlıklı olduğunu dile getirdi.
“Aşılar yüzde 100 oranında korumuyor ve ömrümüz boyunca korumayacak”
Aşılama oranları hakkında da yorum yapan Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, aşı sayılarının beklentilerinin oldukça altında olduğunu ifade etti. Oğuztürk “İnsanların şu realiteyi kabul etmesi gerekiyor: Aşıların hiçbiri yüzde 100 oranında korumuyor ve aşılar bizi ömrümüz boyunca korumayacak. Bu nedenle iki doz aşı olanlar da belli bir süre sonra virüsten korunamıyor ve takviye doza ihtiyaç duyuyor”dedi.
Acil servislerde uygulanan COVID-19 tedavileri hakkında konuşan Oğuztürk, “Henüz COVID-19 tedavisinde net bir şekilde yüzde 100 etkinlik sağlayan bir ilaç dünyanın hiçbir yerinde kullanılmıyor. FDA onayı bekleyen Molnupiravir in tedavide etkili olabileceğini umut ediyoruz. 27 firma daha COVID-19’a karşı ilaç tedavisi üzerinde çalışıyor ve onay aşamasına gelmek üzere. Bunlardan biri de Molnupiravir. Etkili bir ilacın kullanıma girmesi ile aşı ile virüse karşı sağladığımız atağı ilaçla da desteleyeceğimizi düşünüyorum” dedi. Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, Oksijen tedavisi ve yüksek akımlı oksijen tedavisi hakkında da bilgi verdi.
“Her hastanenin COVID sorumlusu olması gerekiyor”
Pandemi sürecinde acil servisin organizasyonu hakkında sorulan sorulara da yanıt veren Oğuztürk, Acil tıpta COVID-19 alan sorumlusunun farklı olması gerektiğini ifade ederek her hastanenin acil tıp kliniğinde bir COVID-19 sorumlusu olması gerektiğini, hastanenin acilden ayrı COVID kriz merkezi bulunması gerektiğinin çok önemli olduğunu söyleyerek bunu Ankara Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirdiklerini ekledi.
Prof. Dr. Oğuztürk: 36 saat nöbet tuttuğum günler çok oldu
“Acil servis çalışanlarının özlük hakları ve ek ödemeleri ne gibi sıkıntılar yaşandı?” Sorusuna yanıt veren Hakan Oğuztürk, “Dünyada işini para dışındaki pozitif nedenlere bağlı şekilde devam ettiren sağlık çalışanlarının ülkemizde olduğunu düşünüyorum.” diyerek birçok ülkede sağlık çalışanlarının şartları düzenlemek için eylemler yaptığını, Orta Avrupa’da sağlık çalışanlarının işlerini düzenli yapmamaları nedeniyle can kayıpları yaşandığını ülkemizde bu tarz olayların görülemeyeceğini ifade etti.
Bununla beraber COVID alanında çalışan doktorlara artı destek sağlandığını temmuz ağustos ayında sonlanan uygulamanın tekrar gündeme gelmesini istediklerini dile getiren Oğuztürk, böyle bir uygulamanın yeniden gündeme gelmesinden memnun olacaklarını dile getirdi. Sağlık Bakanı Koca’nın sabitin maaşa eklenmesi ve çalışma konforunun iyileştirilmesi için çalışmalar yürüttüğünü kaydetti. Yeni konfor sağlayıcı tüm uygulamalar karşısında da mutlu olacaklarını ekledi.
Asistan hekimlerin nöbetleri konusunda konuşan Oğuztürk, “Asistanlık dönemimde benim 36 saat nöbet tuttuğum günler çok oldu. Empati yaparak şunu söyleyebilirim ki Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp’ta böyle uygulamalar bulunmamaktadır.” dedi.
“Pandemi alanında çalışan hekimler olarak hak ettiğimizi aldık”
Doç. Dr. Kayıpmaz ise sağlık çalışanlarının özlük hakları ve ek ödemeleri konusunda şu ifadeleri kullandı:
“Pandemi ile nitelikli sağlık çalışanlarının önemi yeniden ortaya çıktı. Pandemi sürecinde biz hastanemiz özelinde ek ödemeler anlamında sıkıntı yaşamadık. Pandemi alanında çalışan hekimler olarak hak ettiğimizi aldık. Biz şanslıyız, çünkü bizim sağlık çalışanlarının özlük haklarını dert edinen bir sağlık bakanımız var. Fahrettin Koca bu anlamda büyük emek sarf ediyor, mesai harcıyor ve sağlık çalışanlarının emekliliğe de yansıyacak şekilde özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda gerekli görüşmeleri yapıyor. Umut ediyorum ilerleyen günlerde bu konuda güzel gelişmeler alabiliriz. Kendisinin bu konuda çalışmalar içinde olduğunu aktarmak istiyorum.”
COVID-19’un Şifreleri Acil Tıp videosunun tamamını aşağıdan izleyebilirsiniz: