Bu yıl belgeselci Ceyhun Emre Teoman ve ekibi de, Afrika'ya şifa götüren Türk hekimlerle birlikteydi. "Türkiye'den Doktor Geldi" belgeseli, her pazar TRT Haber'de yayınlanıyor.
"Türkiye'den Doktor Geldi" aslında Başbakanlık'ın desteklediği bir Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) projesi. Gönüllü doktorlar ekipmanlarını ve ilaçları kendileri götürüyor. Çölün ortasında, kısıtlı imkânlarla ameliyat yapıyorlar. Devlet kurumlarında çalışan hekimler Afrika'ya gitmek için yıllık izinlerini kullanıyor. Türkiye genelinde birçok sivil toplum kuruluşunun dahil olduğu proje kapsamında onlarca doktor Afrika'nın en fakir köşelerinde şifa dağıtıyor.
Diş hekimi Şule Arvas
Hekimler, bu yıl tek başlarına gitmediler. Yanlarında TRT'den bir ekip de vardı. Ceyhun Emre Teoman'ın hazırladığı ve sunduğu "Türkiye'den Doktor Geldi" belgeseli TRT Haber'de yayınlanmaya başlandı. 17 saatlik bir uçak yolculuğundan sonra, kavurucu sıcakta 17 saat daha kara yolculuğu yaparak dünyanın en fakir ülkesine varan hekimlerin beklentisiz ve özverili iyiliklerine şahitlik eden belgesel, her pazar günü 14.15'te yayınlanıyor. Teoman, bu zorlu yolculuk sırasında içinden "bu insanlar deli olmalı" diye geçirdiğini söylüyor. Sonradan gördükleri ise ona, bu gönüllü hareketin her bir ferdinin birer kahraman olduğunu düşündürmüş.
Geçtiğimiz haziran ayında Nijer'e giden ekipte yer alan 20 yıllık diş hekimi Şule Arvas ise oradayken, yaşadıkları imkânsızlıklar sebebiyle "Acaba ülkeme dönebilecek miyim?" diye endişelenmiş. Ama bu endişesi dönüş uçağına bindiğinde yerini; "Acaba ne zaman bir daha gelebilirim?" düşüncesine bırakmış. Bu sadece onun değil, ekipteki hekimlerin hepsinin ortak düşüncesi.
Aile hekimi Metin Akdağ, üç senedir hekim ve hemşire arkadaşlarıyla birlikte Tanzanya'ya gidiyor. Aslında önce Siirt ve Diyarbakır'a gitmişler. Fakat 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyan Tanzanyalı öğrencisinin çağrısına kayıtsız kalamamış. Akdağ, Türkiye'deki insanların eskisi gibi ilaca ve doktora ulaşmakta zorlanmadıklarını söylüyor. Ama Afrika öyle değil. Dişini çektirmek için 650 kilometre yol kat etmesi gerekiyor insanların. Türkiye'den doktor geldiğini duyanlar saatlerce ve hatta günlerce yürüyerek geliyorlar. Akdağ, tanıştığı Afrikalılara dair şu tespitini hayretle ifade ediyor: "Fakirlik ve yokluk insanı mutsuz eder diye düşünüyorduk ama öyle değil. İnsanlar her şeye rağmen mutlu." Tecrübeli hekim, kendisini de artık daha basit şeylerle mutlu olabildiğini vurguluyor.
'Karşılıksız hizmet etmenin onurunu yaşıyoruz'
Anestezi uzmanı Selma Sönmez, ilk kez geçtiğimiz haziran ayında Nijer'e gitmiş. Birkaç yıl önce Sudan'a katarakt ameliyatlarına giden arkadaşlarından öğrenmiş bu gönüllü hareketini. Sonra Nijer'de ameliyatlar yapılacağını öğrenince katılma kararı almış. Sönmez, güneşe karşı alerjisi olmasına rağmen kararından vazgeçmemiş. Ölümü göze alarak... Bazı hastalara kolunda serumla müdahale etmiş. Birçok hekim de rahatsızlanmış. Fakat yatmamışlar. Zaten kalacakları 10-15 gün, onda da ne kadar çok insana faydaları dokunursa o kadar iyi olur diye canla başla çalışmışlar. Selma Sönmez'in sarı saçları ve beyaz teni önceleri Afrikalıları tedirgin etmiş. Sömürgecilerden sanmışlar. Fakat zamanla Müslüman ve Türk olduğunu anlayınca düşünceleri değişmiş. Sönmez, ilim ve yeteneklerinin zekatını vermek ve karşılıksız hizmet etmenin onurunu yaşamak için bu zahmete katlandıklarını söylüyor. Ceyhun Emre Teoman ise "Türkiye'den Doktor Geldi"nin uzun soluklu bir proje olduğunu müjdeliyor. Projenin ikinci aşaması hastane kurmak. Hekimler şimdiden gittikleri bölgedeki sağlık personeline eğitim seminerleri veriyor.
Fakir Afrikalılara geçimlerini sağlamaları için keçi veriliyor.
Türkiye'den hem doktor hem de keçi gidiyor
"Türkiye'den Doktor Geldi" projesinin gönüllüsü hekimlerin çoğu önce keçi bağışında bulunarak işe dahil olmuş. Şule Arvas gibi. TİKA, Afrika'da fakir ailelere iki dişi bir erkek keçi veriyor. Keçiler altı ayda bir yavruluyor ve bir keresinde 3-4 yavruları olabiliyor. Sütünden faydalanan fakir aileler, bir yıl sonra keçi yavrularının bir kısmını geri veriyor. Kalanını isterse satabiliyor. TİKA, aldığı keçileri başka aileye veriyor. Böylelikle fakirlere geçim kaynağı sağlanıyor.