Medimagazin logo

Eğitim araştırma hastanelerinin bilimsel karnesi! İşte birinci!

Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneler Kurumu, kendine bağlı eğitim araştırma hastanelerinin bilimsel yayın karnesini inceledi. Yapılan araştırmada eğitici başına en yüksek makale ve atıf sayısında ilk sırayı Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi aldı
Kaynak: MEDİMAGAZİN - DR.İBRAHİM ERSOY
Eğitim araştırma hastanelerinin bilimsel karnesi! İşte birinci!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneler Kurumu 2004-2014 arasındaki dönemde eğitim araştırma hastaneleri (EAH) nin bilimsel yayın ve atıf incelemelerini yaptı.
 
Yapılan araştırmaya göre 2004-2014 arasındaki dönemde Türkiye toplam 228 bin 856 bilimsel yayın yapıldı. Bunların yüzde 40’ını tıbbi bilimlere (91 bin 166) ait yayınların oluşturduğu göz önüne alındığında tıbbi bilimsel yayınların, bilimsel yayıncılığın lokomotifi olduğu söylenebilir.
 Sağlık Bakanlığı kurumlarının 2012-2014 döneminde tıbbi bilimsel yayınlara yaklaşık % 38
(Eğitim ve Araştırma Hastaneleri % 28, Devlet Hastaneleri % 10) oranında katkı sağladığı dikkat çekti.


Toplam tıp fakültesi sayısının ve bu fakültelerin bünyesinde görev yapan öğretim üyesi sayısının fazla olmasından dolayı tıp fakültesi olan üniversitelerin 2012-2014 yılları arasında yayın sayısı Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin yayın sayısının yaklaşık 3 katıdır. Atıf sayısı ise 4 katı civarındadır.



  
Belirlenen 3 yıllık dönemde Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin yayın sayısı (Article, Review ve Note) 9 bin 486 adet iken, bu yayınlara yapılan atıf sayısı 13 bin 169 oldu.
 
2012 yılına ait yayın sayısı 2 bin 896, 2013 yılına ait yayın sayısı 3 bin 78 ve 2014 yılına ait yayın sayısı da 3 bin 512 adet olarak gerçekleşirken, yıllar itibariyle yayın sayısında bir artış olduğu gözlendi.
 
İlgili dönemde EAH’lerin bilimsel yayınlarını 250 bilim dalı içerisinden 119 bilim dalında ürettikleri, en çok yayının Cerrahi (1,389), Kalp ve Kalp Damar Sistemleri (932), Pediatri (679), Onkoloji (607), Kadın Hastalıkları ve Doğum (600), Üroloji ve Nefroloji (501) ve Klinik Nöroloji (486) bilim dallarında üretildiği görüldü. Ancak bu bilim dallarının etki sıralamasına bakıldığında aynı performansı gösteremedikleri anlaşıldı.

 


 
Eğitici personel başına yılda 1,2 makale düşerken tüm belge türleri dikkate alındığında eğitici personel başına ortalama 1,7 yayın ve atıf düştüğü görüldü.
 
Hastane bazlı yapılan değerlendirmede eğitici personel başına düşen makale sayısında 14,3 makale ile Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Eğitici personel başına düşen asistan sayısında 16,11 asistan ile İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, eğitici personel başına düşen atıf sayısında 17,5 atıf ile Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi ilk sırada yer aldı.

 


 
Son 3 yılın toplam yayın sayısında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tüm belge türlerinde 1.124 yayınla ilk sırada yer alırken, eğitici personel başına düşen yayın sayısında 2,15’de kaldı.
 
“Sağlık Bilimleri bilim dalları”ndaki (55 konu başlığı) yayın sayılarına bakıldığında Üniversitelerin daha çok yayın ürettiği ve daha çok atıf aldığı, etki ortalamaları incelendiğinde ise 10 konu başlığında EAH’lerin etki ortalamasının üniversitelerden yüksek olduğu görüldü.
EAH’ler en çok atıfı “Kalp ve Kalp Damar Sistemi” konusunda alırken Üniversiteler “Onkoloji” konusunda daha çok atıf aldı.

 


 
Veriler TÜBİTAKULAKBİM (Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi) tarafından tüm üniversitelere ve bazı kamu kuruluşlarına sağlanan Web of Science (ISI, Thomson Institute for Scientific Information, Philadelphia, USA) veri tabanından elde edilirken, Uluslararası atıf indeksleri (SCI-SSCI-A&HCI ve Thomson National Science Indicators, InCites) kullanıldı.
 
Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri 2012-2014 Bilimsel Yayın Analizi kapsamında Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin  “Eğitici personel başına düşen makale ve atıf sayısında” ilk sırada yer almasından duyduğu memnuniyetini dile getiren Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Doç.Dr.Salih Burçin Kavak; Elazığ Kamu Hastaneleri Birliği Genel  Sekreteri  Uzm.Dr.Latif Üstünel’in bu başarıdan dolayı kendisine yaptığı kutlama ziyaretinde yaptığı konuşmada; bilimsel yayınların Eğitim ve Araştırma Hastaneleri açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, önceleri sadece üniversite hastanelerinde yapılan bu çalışmaların Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde yaygınlaşmasının kendini geliştirmeyi sağlayacağını ifade ederek , bu tip yayınların ekip ruhu içinde yazıldığını, bunun da verilen hizmetin kalitesini artırdığını ve bilimsel yeniliklere açık olma noktasında büyük önem arzettiğinin altını çizdi. Bu çalışmaların bundan sonra da hız kesmeden devam edeceğini belirterek emeği geçen tüm personelimizi bu başarıdan dolayı kutluyorum dedi.

 
 
  

bilimsel yayin
atif
saglik bakanligi
egitim arastirma hastaneleri
yayin sayisi
Yorum (1)
www.aciamagercek.com
KİMSE MASAL ANLATMASIN Bu kadar çok araştırma ve yayın yapıyoruz da neden hala patinaj yapıyoruz? Neden 70 yıldır pazar olduk? Kendimize ait bir aşı - bir ilaç bile yok. 2 yıl önce bırakın penisilin üretmeyi ithal bile edemedik. Adamlar vermezse halimiz harap. ABD'de 1849'da yani 2 asır önce 600'ün üzerinde patentli ilaç vardı. Milyon tane palavra yayın yapsan ne olacak? Başkalarının yaptığı araştırmaların kötü tekrarı maaşını artırsa da derde derman olmuyor. Tohuma kadar dışardan ithal ediyoruz, neden? Haremağası yöntemiyle kastre edilen üniversiteler bilim ve teknoloji üretemiyor. Çünkü sanayi – üniversite bağı küresel sistem tarafından kesilmiş, niye diyen yok. Modern sömürge yapmanın yolu bu. Herkes yayın yaptık diye hava atarken, ülkemiz cep telefonu çöplüğü oldu. Papyonlu, sakallı, bilim adamı pozunda bir sürü zat, başkalarının keşfettiklerinin reklamını yapar, yabancıların ekmeğine yağ sürerken, bize de hacıağa gibi izlemek düşüyor. Patent ve projeye dönük olmayan palavra yayınlarla, başkasının keşfettiği akıllı robotlarla, halkı keriz yerine koyan reklamlarla kıt kaynakları çarçur etmekten ne zaman vazgeçeceğiz? 1985 yılında 2703 adet yerli patent başvurusu yapılan Güney Kore'de, 1991 yılında 13253 patent başvurusu yapılmış, sonra 1 yılda bu sayı 2'ye katlanmış, 1 yıl sonra ise bu sayı tekrar ikiye katlanmış ve nihayet 2008 yılında sadece yerli patentlerin sayısı 127.114 adete ulaşmıştır. Güney Kore'de 1947-2006 yılları arasında toplamda 1.111.818 adet yerli patent başvurusu yapılmıştır. ABD ise 1.000.000. patente 1911 yılında ulaşmıştır. Adamlar, bizi otla çöple, alternatif masallarla meşgul ederken 400.000 euro'luk yapay kalp cihazlarını, 20.000 dolarlık kalp kapaklarını(klips), 10.000 dolarlık kalp pillerini(ICD) bize satarak köşe oluyorlar. Yıllardır insanımızın korkulu rüyası olan Kanamalı Kırım Kongo hastalığının aşısını bile üretemedik ama lafa gelince herkes araştırma yapıyor. Bu virüsleri yayan vahşi batı aşısını yapacak ve sonra da bize himmet edecek(!) Bilim dünyamızın beklentisi bu. Bilim ve teknolojik ilerleme idrak sınırlarımız ötesinde. Beklenen Marmara depreminden bizi koruyacak araştırmaları, soykırım yasası çıkaran Fransız araştırma gemileri yapmadı mı? Batı dünyası yapar, biz seyrederiz. Bilimsel mandacılık işte bu! Bu kadar okumuş, yazmış, yetişmiş adama, bu kadar üniversiteye rağmen neden bu haldeyiz? Altyapısı bile olmayan üniversitelerde zaman ve para gücünü tüketmek, kopya ve palavra araştırmalarla bilim yapıyor görünmek bir işe yaramıyor. Bizim araştırmalar para kazanmıyor, kıt kaynakları tüketiyor. Herkes güya araştırma yapıyor ama 70 yıldır bir penisilini bile üretemiyoruz. Penadur ilacını 2 yıl vermedikleri için romatizma, böbrek ve kalp iltihabından koruyan penisilin profilaksisi yapamadık haberiniz var mı? Bilimsel yayın kalitesi yönünden 1981 – 1999 yılları arasında en çok atıf alan araştırmacı sayısı: İsrail için 44, İngiltere için 350, ABD için 3572 iken ülkemiz için maalesef sadece bir kişi. Bilimsel araştırmaların teknolojiye aktarılması ve teknolojik gelişmenin doğrudan ölçüsü olan milyon kişiye düşen patent sayısı ise ülkemiz için ne yazık ki sıfır. Yeni rakamlar da farklı değil. 27 bin makale basılıyor, patent sayısı 85. Buna Zihn-i sinir projeleri de dahil. İsrail’de 4 bin civarında makale basılıyor, patent sayısı 1.500. Gelişmiş ülkelere göre alınan patent ve proje sayısı ile bilimsel araştırmaların teknolojik üretime dönüşme oranı bile bilim dünyamızın ne kadar kısır olduğunu gösteriyor. Ülkemizin sorunlarını çözen, kötü kaderini değiştiren düşünce, bilgi, araştırma ve projeler üretemiyoruz.Gecekondu üniversiteler diplomalı işsiz yaratmaktan başka bir işe yaramıyor. Gösterişli binalar ve dev kampüsler ise dünyanın en iyi üniversiteleri arasına girmeye yetmiyor. Bilim dünyamız, keşfetmek ve üretmek yerine, ithal edilen ayfonlarla, aypedlerle gösteriş yapmayı marifet sanıyor. İthal ürünlerle caka satmak kimi zengin ediyor? Ürettiği ile değil, tükettiği ile övünenler yüzünden Apple trilyon dolara koşuyor. Üniversiteler, sarımsağın Çin’den ithalini bile sorgulamaktan aciz dünya vatandaşı yetiştiriyor. Teknoloji üretemeyen, yaşamsal sorunlarımızı çözemeyen bilimsel anlayışımız ne işe yarıyor? Başkalarının ekmeğine yağ süren araştırmaların bize ne faydası var? Sadece makale yayınlamakla, atıf almakla sorunlarımız çözülmüyor. Nerede kendi sorunlarımızı çözen araştırmalar? Nerede kendimizin ürettiği teknolojiler? Nerede projeler? Nerede patentler? ABD’ de geçtiğimiz yıl 600.000 patent başvurusunun 100.000 ‘i patent alırken, bizler komik bir şekilde parmaklarımızı sayıyoruz. Altyapısı bile olmayan üniversitelerde bilim, akıl, zaman ve para gücünü tüketmek, kopya ve palavra araştırmalarla bilim yapıyor görünmek bir işe yaramıyor. İnsanımızın %86’sı önlenebilir nedenlerden dolayı hasta oluyor ve ölüyor. Önlenebilir demek önlemiyorsunuz demektir.  Kimse bilimsel palavralarla kendini ve halkını aldatmasın. Uyanın artık. Kendinize gelin.
38
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir