Medimagazin logo

Açık ameliyat yapmak artık bir tıp hatasıdır!

Çikolata kisti; yumurtalığın hasar görmemesi için laparoskopik yani kapalı ameliyatla alınmalıdır. Açık ameliyatlar ileride kısırlığa neden olabilir
Kaynak: SABAH - ESRA TÜZÜN
 Açık ameliyat yapmak artık bir tıp hatasıdır!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Dünyada çikolata kisti konusunda bir duayen kabul edilen Fransız doktor Prof. Dr. Arnaud Watties, Türkiye'ye geldi. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Endometriosis Course'a, Prof. Dr. Mustafa Bahçeci'nin davetlisi olarak katılan Strazburg Avrupa Endoskopi Okulu Yöneticisi Watties; çikolata kistlerini anlattı:
Çikolata kisti; kadının profesyonel, cinsel ve günlük hayatını etkiler. Kısırlığa neden olabilir. Bu yüzden tanısının konulması ve tedaviye bir an önce başlanması çok önemlidir.
Küçük bir bağlantı olsa da, bu kistin kansere dönüşmeyeceğini söyleyebiliriz.
Çikolata kisti olan hastanın ille ağrısı olacak diye bir şey yoktur; ağrısı olmayanda da görülebilir. Çoğunlukla doğumla geçer ama üç çocuğu olanda da görülebilir.
Bu hastalık; adet kanamasının aşağı doğru akmasından değil, karın boşluğuna doğru akmasından kaynaklanır. Hastaya ilaç verip, adet kanamasını kesip menopoz etkisi yaratabiliriz ve ağrıyı ortadan kaldırabiliriz. Ama ilaç sadece ağrıları geçirir, kisti geçirmez. Eğer ağrı varsa ve kadın gebelik düşünüyorsa; ameliyat şarttır.
Ameliyatın profesyonel eller tarafından yapılması gerekir çünkü aksi taktirde kısırlığa neden olabilir. Bazı doktorlar çikolata kistini o kadar kötü alırlar ki; yumurtalıklara kalıcı hasar verebilirler. Bu yüzden ameliyatın laparoskopik olarak yapılması şarttır. Laparoskopi ile en az doku kaybı olur. Bu hastalıkta açık ameliyat yapmak bir tıp hatasıdır. Cerrahın laparoskopiyi iyi bilmesi, hastalığı tanıması gerekiyor.

EL ÖNEMLİ DEĞİL
Robotik ameliyatlar da başarılı oluyor ama pahalı. Laparoskopiyle karşılaştırıldığında sonuç olarak birşey fark etmez. Hasta, 6 bin Euro daha fazla verir.
Ameliyat, cinsel hayatı olumlu etkiliyor çünkü cinsel birleşme esnasında oluşan ağrıyı ortadan kaldırıyor.
Benim için ameliyat yüzde 85 kafada biter; el kabiliyeti yüzde 15 oranında önemlidir. Öğrenmek, bilmek anlamına gelmez. Öğrenmek hafıza; bilmek filozofluk ister. Bu yüzden elin çok önemi yoktur.

ÜÇ ÇEŞİT AĞRI VARSA YÜZDE 90 ÇİKOLATA KİSTİ
Çikolata kistinin tanısını koymamız neredeyse dokuz yılımızı aldı. Bu hastalığın iki ana belirtisi vardır. Bunlardan biri ağrı, diğeri de kısırlıktır.
Kisti olanlarda üç çeşit ağrıya rastlanır; adet dönemindeki ağrılar, cinsel birleşme esnasında oluşan ağrılar ve tuvalet sırasında oluşan ağrılar. Çikolata kisti olan bir hasta; ağrıları sebebiyle işine gidemeyebilir.
Hastada bu üç çeşit ağrı varsa; yüzde 90 ihtimalle çikolata kisti vardır. Ama her hastada üçü birden görünmeyebilir. Mesela bazılarında adet döneminde o kadar çok ağrı olur ki; acile gitmeleri gerekir. Bu tip hastalarda da büyük ihtimalle çikolata kisti vardır.

GENÇ HASTALARDA KİSTİN TEKRARLAMA RİSKİ YÜKSEK
Ameliyat kararının verilmesinde ikinci bir görüşe her zaman ihtiyaç vardır. Mesela bugün bir ameliyat yaptık; hasta bizden önce beş kez daha ameliyat olmuş. Eğer ameliyat doğru yapılmazsa; hastalık tekrarlayabilir ve ikinci bir ameliyat gerekebilir. Zor ve riskli bir ameliyat olduğu için doğru ellerde yapılması çok önemlidir. Bu yüzden farklı görüşler almakta fayda vardır.
Öte yandan en iyi cerrah bile ameliyatta alınması gereken parçayı yüzde 100 alamayabilir. Bu yüzden bu tür kistlerin tekrarlama riski vardır. Ameliyat olan hasta ne kadar gençse; tekrarlama riski o kadar fazladır.

KADINLARIN YÜZDE 15'İNDE GÖRÜLÜYOR
Çikolata kisti kadınların yüzde 15'inde görülüyor. Ama kist bazılarında çok büyük, bazılarında ise çok daha küçük boyutlarda olabiliyor. Hastaların hepsinin genç olduğunu söyleyebiliriz. Çikolata kistinin en yaygın görüldüğü yaş grubu; 25-35.
Hastalığın görülme sıklığı kadının yaşına, esmer ya da sarışın olmasına göre değişebiliyor. Mesela adalardan gelen hastalarda çikolata kistine daha fazla rastlanıyor.

AMELİYAT İÇİN İLK ŞART AŞIRI AĞRIDIR
"Ameliyat için gerekli şartlardan biri; çok fazla ağrının olmasıdır. Kist, idrar kanallarını tıkamışsa, böbreklerin kaybedilme riski varsa veya bağırsakta darlığa neden olmuşsa; ameliyat şarttır. Ağrı azsa ve ilaçlarla geçiyorsa, operasyona gerek olmaz. Ağrı olmamasına rağmen hamile kalamayanlara ise ameliyat değil; tüp bebek öneriyoruz."

açık
ameliyat
yapmak
artık
bir
tıp
hatasıdır!
Yorum (14)
prolene
üniversitede,sırça köşklerde dururken bu tarz açıklamaları yapmak kolay..gelsin periferde çalışsın,salak ve cahillere bu tarz açıklamalar prim veriyor....gerçekten saçma sapan laflar...
0
Cevapla
Dr Hakan
Başlık bence biraz ağır olmuş. Laparoskopik cerrahi günümüzde bazı ameliyat tiplerinde "gold standart" denilen en iyi yöntem haline gelmiştir. Bunlar laparoskopik kolesistektomi başta olmak üzere yukarıda sayılan ufak jinekolojik ameliyatlar, apendektomi, reflü cerrahisi gibi benign hastalıklardır. Son zamanlarda kolorektal kanser cerrahisi de sıklıkla laparoskopik olarak yapılmaktadır. Ancak onkolojik cerrahi prensiplerden ödün vermeden yapabilen ellerde yapılmalıdır. Yazıda belirtilen çikolata kisti operasyonu tecrübesiz kişilerce laparoskopik de yapılsa kısırlığa yol açabilir. Laparoskopik demek tecrübe gerektirmiyor demek değildir. Örneğin 1 ay kadar önce çevre ilçede laparoskopik kolesistektomi sırasında oluşan komplikasyonlar neticesinde 39 yaşında bayan hasta üniversiteye yatırıp tüm çabalarımıza rağmen maalesef kaybedildi. Hastalar hep küçümser, yeri gelir karaciğer nakline bile ayakakabısı değişti şeklinde "karaciğeri değişti" diyecek kadar küçümseyici olabilirler. hiç bir cerrahi girişim basit değildir. Bunu hastalara izah edip bilinçlendirmek, ondan sonra opere etmek gerekir....
0
Cevapla
jindr
''açık''ı silin sayın Prof. Dr. Arnaud Watties!!''ameliyat yapmak artık bir tıp hatasıdır!!tabii acil değilse.olaya fransız olduğunuz belli sayın hocam.welcome to turkey.burada mecburen fazladan 1-2 sezeryan bile yapsan 1-önce dönerin kesilir.2-devamında idareden uyarı alırsın.3-bakanlığın vajinal doğum bilgi-beceri eksikliği kursuna alınırsın.4-en yüksek mesleki sigorta primini ödersin ama..5-ya dahili branştan çok az ya da ona acık yakın bir ek ödeme alırsın.5-komplikasyon olsa yanında kimseyi bulamazsın;sevk etseydin derler.6-sevk etmek istesen zaten yer bulamazsın,başasistanlar dahil tüm elemanlar kaf dağının arkasındadır,orası çekmez..7-ve kısaca..''giden zaman,gelen tecrübe,kaybolan idealler''aklını çeler:''oğlum akıllı ol..''der
0
Cevapla
Jinekolog
Watties değil Wattiex bir kere onu düzeltelim. İkincisi laparoskopi aletlerini kim kaybetmiş de biz bulalım. üçüncüsü, üniversite sırçe köşk laflarını bırakalım, her sene tören gibi şartname hazırlayıp bir türlü L/S aldıramıyorum üniversitedeki kliniğime. Şimdilerde L/S aletleri anladığım kadarıyla büyük şehirlerdeki devlet hastanelerine alınıyor kolayca veya özel hastanelere. Benim en gıcık olduğum konu da daha önce bu işlerle alakası olmayan birinin, Almanyada bile endoskopik onkolojik cerrahi eğitimi almış bana L/S'nin inceliklerini ve güzelliklerini anlatmaya çalışması komik
0
Cevapla
süleyman a
başlık biraz ağır olmuş ama bazı gerçeklik yönleride var. artık bırakın açık ameliyatı ve laparoskopik cerrahiyi artık doğal yollardan (NOTES gibi) ameliyatlar yapılıyor. Bunların gelişim aşamaları olan endoskopik submukozal diseksiyon (ESD), endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR) ve peroral endoskopik myotomi (POEM)gibi yöntemler uygun vakalarda ülkemizde yapılabiliyor. bundan bir sonraki aşama CLEAN ve ondan sonraki aşama NOTES ülkemizde eğer sağlık sistemi ve önüne engel çıkarmayacak kişiler olursa uygulanabilecektir. Bugün bu yöntemlerin hepsi Japon ve amerikan gastroenterologlar tarafından başarıyla uygulanabilmektedir. aynı hekimler tarafından avrupalı hekimlere bu yöntemler kurslar şeklinde öğretilmektedir. ek olarak NOTES 'da ilk olarak 2 yıl önce hayvan çalışması olarak istanbul'da özel bir universitede başarıyla uygulanmıştır.ülkemizde bu yöntemleri uygulayabilecek çok değerli hekim arkadaşlarımız mevcuttur. Ancak performans kaygıları, kişisel çekişmeler, vs gibi durumlardan dolayı malesef tıp bir noktada kısır döngüye girmektedir. Bugün hem mastektomiye girerim hem de kolorektal cerrahi yaparım veya ben hepsini yaparım diyen hekimler olduğu müddetçe, tıp eğitimimiz Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden öteye gitmesi pek mümkün değildir. yaptığımız copy-paste öteye gitmeyecektir.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir