Haber özeti:
- 20’li yaşlarda dolgu, 30’lu yaşlarda botoks, 40’larda anti-aging uygulamalar, 50’li yaşlarda ise fransız askısı ve mezoterapi en çok uygulanan işlemler arasında yer alıyor.
- Ameliyatsız genç ve güzel görünmeyi isteyenler dikkat! Cerrahi olmayan estetik uygulamalar en az cerrahi işlemler kadar önemli…
- Türk Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Derneği uzmanları 9-11 Eylül tarihlerinde İstanbul’da “Cerrahi Olmayan Estetik İşlemler Okulu”nda son yenilikleri ve teknikleri ele aldılar.
Son yıllarda dünyada hızla artan cerrahi olmayan estetik işlemler, estetik cerrahi işlemler adeta ile yarışır hale geldi. Amerikan Plastik Cerrahi Derneğinin yaptığı araştırmaya göre, 2020’de ABD'de kozmetik prosedürlere 16,7 milyar dolar harcandı. Her yıl milyonlarca kişi cerrahi olmayan estetik işlem talep ediyor. Kozmetik uygulamalara karşı artan bu talepleri karşılamak üzere her geçen gün yeni hastaneler, bağımsız ayakta cerrahi tesisleri ve ofisler açılıyor.
Yalnızca Amerika’da değil Türkiye’de durum neredeyse benzer. Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik krize rağmen estetik ve kozmetik işlemlere ayrılan bütçe azalmıyor hatta giderek artıyor. Kredi çekerek ya da kredi kartına taksitle estetik uygulama yaptıranların sayısı hiç de az değil.
Avrupa Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Board’u (EBOPRAS) ve Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) İkinci Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirdöver ameliyatlara kıyasla cerrahi olmayan estetik uygulamalar her ne kadar ucuz ve pratik görünse de bu uygulamaların en az cerrahi işlem kadar risk taşıyabileceğine ve özen gerektirdiğine dikkat çekti.
Daha genç ve güzel görünmek isterken maddi ve manevi kayıp yaşamak da mümkün. Bu sebeple cerrahi olmayan estetik uygulamalarda da mutlaka bir estetik plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanına ulaşmak gerekiyor.
Popülerliği nedeniyle kozmetik uygulamaların fazla hafife alındığını söyleyen Prof. Dr. Demirdöver, cerrahi olmayan estetik uygulamaların hastaya zarar vermeden ve en iyi sonucu alacak şekilde uygulanabilmesi için çok iyi tıp bilgisinin yanı sıra plastik, estetik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanlık bilgisine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı olmak için 6 yıl Tıp Fakültesi ve 6 yıl uzmanlık eğitimi ve sonrasında yan dal eğitimleri, kurslar ve benzeri çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çeken Demirdöver, bununla da yetinmeyip yurt içi ve yurt dışı kongre ve kurslarda sürekli olarak bilgi ve becerilerini geliştirmek için dinamik bir eğitim sürecini devam ettirdiklerini belirtti.
Açıklamada, daha genç ve güzel görünmek isteyenlerin Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarına gitmeleri için bir başka önemli sebebin uygun malzeme kullanılması olduğuna dikkat çekildi.
Merdiven altı olarak tabir edilen pek çok ortamda hem uzman olmayan kişiler tarafından hem de uygun olmayan malzemeler kullanıldığı için hastaların maddi manevi büyük zarar gördüklerine dikkat çeken ve sahte ya da uygunsuz botoks ve dolgu malzemelerinin yurt dışından kaçak yollarla ülkeye geldiğini ve el altından satıldığını söyleyen Prof. Dr. Demirdöver şunları kaydetti:
“Öte yandan eğitim verme yetkisi olmayan kişi ve kurumlar tarafından düzenlenen ve hiçbir denetimden geçmemiş kurslar sonucu alınan ve geçerliliği olmayan sertifikalarla, uygulama yetkisi olmayan kişiler tarafından maalesef botoks ve dolgu uygulamaları yapılıyor, konuyla ilgili denetimler yetersiz kalıyor bu sebeple hastalara ve hasta yakınlarına büyük görev düşüyor. Kendilerini ve yakınlarını maddi manevi zarardan korumak için yaptıracakları estetik uygulamalar konusunda mutlaka bir plastik estetik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı ile görüşmeleri gerekir”
Prof. Dr. Cenk Demirdöver gerek kadınların gerekse erkeklerin cerrahi olmayan estetik uygulamalara ilgisinin giderek arttığına da dikkat çekerek cerrahi olmayan estetik uygulamalar arasında en sık kullanılanların botoks, dolgu, mezoterapi, anti-aging uygulamalar, kimyasal peeling (soyma) ve lazer ve benzeri enerji bazlı sistemler olduğunu kaydetti.
Kadınlara ve erkeklere yapılan işlemlerin cinsiyet, yaş ve hastanın beklentileri doğrultusunda değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Demirdöver, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarının hastalarını değerlendirdikten sonra uygun işlemlerin uygun malzemelerle yapıldığında sonuçların çok yüz güldürücü olduğunu söyledi.
