Bakın nasıl çalışıyorum.

Ülkemizde yaşlı olmak zor.

7 çocuğu oluyor, 70 yaşında hastaneye yalnız geliyor. Amcayı muayene etmeye başlıyorum;

Önce barkodunu yapıştırıyorum. Şikâyetini, hikâyesini anlatması zor amcanın.

Muayene masasına yardımımla çıkıyor. Mevsim kış, hava soğuk. Kat kat giyinmiş amcam.

Soyabildiğim kadar soyup muayene ediyorum. Tetkik istiyorum, laboratuar kâğıdına işaretliyorum.

Bir barkod da ona yapıştırıp protokol numarasını yazıyor, amcaya dışarıdaki sekretere kayıt ettirmesini söylüyorum. Amcaya bunu anlatmam 3–5 dk sürüyor. Yine anlamıyor.

Anlasa da sekreterin nerde olduğunu tarif etmem gerekiyor. Vazgeçiyorum.

Elinden tutup sekretere götürüyorum.

Amca saat 15.00 de nerden alacağını bulabilirse tahlillerini alıp geliyor.

Genelde bulamıyor. Onuda ben alıyorum. Reçetesini yazıp tekrar sekretere gönderiyorum.

Gidemeyenleri, bulamayanları kendim götürüyorum.

Hastalarımın çoğu yaşlı.

Erkek de olsa, kadın da olsa, yanında biri olsa da olmasa da bu zulüm her hastada tekrarlanıyor.

Gelelim  kadın hastaların muayenesine.

Kadın hasta yalnız gelince, kapıya çıkıyorum. Koridorda görevlendirmişler sekreterleri.

Adları da güleryüz kızları. Onlardan birisini bulmam lazım.

Her zaman bulunmuyorlar. Bir kaç dakika bağırmam gerekiyor.

Koridordaki hastalar ağzı açık bakıyorlar. Her gün 7–8 defa tekrarlıyorum bu işi.

***

Bu uygulamanın nedenini de şöyle açıklıyorlar.

ÜÇÜNCÜ KİŞİ

Diyorlar ki “doktor hastayı muayene ederken üçüncü kişi olması doktor hasta mahremiyetine uygun değil.” Ben ve benim kuşağımdan onbinlerce doktor 35 yıl yanımızda hemşireyle milyonlarca hasta baktık. NE BÜYÜK HATA YAPMIŞIZ. Hasta mahremiyetine hiç önem vermemişiz. Onca hükümetler, sağlık bakanları, darbe dönemleri kimsenin aklına hemşiresiz hasta muayenesi gelmemiş. Yıllar sonra günümüzde doktorla hemşirenin beraber hasta muayene ederek hasta mahremiyetini bozdukları keşfedilmiş. Doktorun tek başına hasta muayene etmesi sağlanarak en önemli sağlık sorunu halledilmiş. Sabah akşam vizitelerinde de hasta mahremiyeti için hemşire bulunmaması, hasta tedavilerinin de doktor tarafından yapılması uygulamasına da en kısa zamanda başlanır herhalde. Modelin başarılı olması için şart bu. Unutulmuş.

Kadın kocasıyla geliyor. Koca üçüncü kişi. Kadın belki kocası yüzünden hasta.

Kocaya çık dışarı karını yalnız muayene edeceğim desen, dayak yiyeceksin.

 Nadiren kadın kocasını getiriyor. Kadın üçüncü kişi. Odaya girer girmez konuşmaya başlıyor. Adama söz hakkı vermiyor. O anlatamaz şikâyetlerini diyor. Kadını çıkarsan adam mutlu olacak ama kadını değil dışarı çıkarmak, susmasını sağlamak mümkün değil.

 Gelin kaynanasını getiriyor. Gelin üçüncü kişi. Geline çık demek ne mümkün. Gelini dışarı çıkartsan kaynananın gelin yüzünden hasta olduğunu anlayacaksın. Yüzünden belli zaten.

Kaynana gelini getiriyor. Kaynana üçüncü kişi. Geline şikâyetlerini anlatma imkânı vermiyor. Gelinin neden hasta olduğu belli. Kaynanaya çık desen, doktor gelini gözüne kestirdi diyecek. 60 yaşında adın, TACİZCİ DOKTOR a çıkacak.

Kadın yalnız gelmiş. Süs püs yerinde, gezmeye giderken bir de hastaneye uğrayayım demiş. Yalnız muayene etsen felaket. Kalbini dinlerken elin bir yere değse, feryat figan doktor beni taciz etti!

Kadın komşusuyla gelmiş. Komşu üçüncü kişi. Derdini komşunun öğrenmesini istemiyor. Bir sıkıntı daha. Komşuyu dışarı çıkarsan yine tehlike.

Özetle hastanın yanında üçüncü kişi olmadan muayene yapmak mümkün değil.

Yani sizin savunduğunuz hasta mahremiyeti, üçüncü kişi olmaması, balon.

Bırakın bu üçüncü kişi HEMŞİRE olsun.

5 dakikada bir kalkıp kapıyı açıp GÜLERYÜZ KIZLARIMIZDAN BİRİSİNİ

çağırınca hastalar ne oluyor yahu diyorlar.

Bu uygulamada YÜZ HASTA bakabilen meslektaşlarıma şaşırıyorum. Ama geçinmeleri için asgari bu kadar hasta bakmaları lazım. Kimse de bu hastalara nasıl nerenle bakıyorsun demiyor.

Yakında odanızın paspasını siz yapacak giderken de çöpleri atacaksınız diyecekler.

Doktor muyum, hemşire miyim, hasta bakıcı mıyım, sekreter miyim, güvenlik görevlisi miyim, yol gösterici miyim, veri toplayıcısı mıyım, anketçi miyim?

NEYİM BEN?

İşte böyle itibarsızlaştırılıyoruz.

Bu ZİLLETE nasıl dayanılır? Çok zor. Emekli olsan elli sekiz bin TL ikramiye, bin yedi yüz seksen sekiz TL aylık verecekler. Emekli olup özel hastanede çalışayım desen özel hastanelerin kadrolarını da onlar belirliyor. Birçoğu iflasın eşiğinde.

Doktorların bir eli yağda bir eli balda rahat yaşadıklarını düşünenler yanılıyor. Çoğu doktorun durumu anlatılandan farklı değil.

HAMDOLSUN DİYEMİYOR DOKTORLAR.

TÜM KAMU ÇALIŞANLARI GİBİ.

Kendimi bildim bileli sağlıkta, eğitimde, hukuk sistemimizde dönüşüm olur.

Altmış yaşıma geldim hala dönüşüm devam ediyor.

DOKTORU BU KADAR İTİBARSIZLAŞTIRAN, DEĞERSİZLEŞTİREN, BU KADAR ONUR KIRICI DÖNÜŞÜM POLİTİKASI GÖRMEDİM.

HAYIRLARA VESİLE OLSUN.

Dr.Z.T.

........Devlet Hastanesi
Dahiliye Uzmanı