Medimagazin logo

Sağlık kurumlarında vaka başı ödemenin ayrıntıları

Ayaktan hastalar için paket fiyat uygulamasına geçişi öngören Bütçe Uygulama Tebliği 1 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayınlandı. Konuyla ilgili sorularımızı Sağlık Bakanlığı’ndan Dr. Mehmet Demir cevapladı
Sağlık kurumlarında vaka başı ödemenin ayrıntıları
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Ayaktan hastalar için paket fiyat uygulamasına geçişi öngören Bütçe Uygulama Tebliği 1 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayınlandı. Konuyla ilgili sorularımızı Sağlık Bakanlığı’ndan Dr. Mehmet Demir cevapladı.

Ayaktan hastalar için paket fiyat uygulaması başladı. Bu uygulama 1 Temmuzdan itibaren mi başlıyor?

Mehmet Demir:
Ayaktan hastalar için vaka başına ödeme konusunda Maliye Bakanlığınca bir tebliğ yayınlandı. Bu tebliğ 1 Temmuzdan itibaren geçerli. Bu tebliğ çerçevesinde hem özel hem üniversite hastaneleri de dahil olmak üzere kamu sağlık kurum ve kuruluşlarına başvuran ayaktan her hasta için bu tebliğ çerçevesinde ödeme yapılacak.

Tebliğ ile getirilen yeni ödeme şekli sadece poliklinik hastaları için mi?
Mehmet Demir:
Uygulama genel anlamı ile poliklinik hastaları için geçerli olacak. Burada bazı bölümlere başvurular ile bazı grup hastalar istisna tutulmuş. Acil başvurular ve onkolojik vakalar ile kemoterapi, anjiografi, nükleer tıp, radyasyon onkolojisi, girişimsel radyoloji ve genetik bölümlerinde yapılan ayaktan teşhis ve tedavi hizmetleri ile diş tedavileri uygulamanın kapsamı dışında tutulmuş

Burada Bakanlık neyi amaçlıyor? Bunun sağlıkta tasarrufla ilgisi var mı?
Mehmet Demir:
Burada bir konuyu açıklık getirmek gerekir. Ülkemizde sağlık hizmetlerinin büyük ölçüde finansmanı ücretlilerin primleri ve genel bütçeden aktarılan kaynakla sağlanmaktadır. Bu şekilde sağlanan finansman ile sağlık hizmeti sunan kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarına yapmış oldukları hizmetlerin karşılığı “hizmet başı ödeme” modeli ile yapılmaktadır. Kısaca ödeme modelimiz “hizmet başı ödeme modelidir”. Bu model dünyada terkedilmiş enflasyonist bir modeldir. Ayrıca hizmet sunanlar ile ödemeyi yapan sosyal güvenlik kuruluşları arasında sürekli olarak ödeme konusunda anlaşmazlıklara sebep olmaktadır.

Bununla birlikte hizmet sunanlar açısından yapılan hizmetin faturalandırılmasını takiben uzun süren fatura incelemeleri sonucu tahsilatın aylar sonra yapılması da önemli bir sorundur. Şu an uygulanan hizmet başı ödeme modeli aslında bir hizmet sunucu olan Sağlık Bakanlığı hastaneleri açısından doğal olarak her zaman tercih edilecektir. Ancak biraz önce ifade etmeye çalıştığım ödemeler konusundaki anlaşmazlıklar ve özellikle tahsilatın gecikmesi gibi nedenlerden dolayı Sağlık Bakanlığı hastaneleri açısından doğal bir tercih olan hizmet başı ödeme sistemi bugün itibariyle önemli bir sorun haline gelmiştir. Ayrıca ülkemizde yeni bir ödeme modeli geliştirilmesi de kaçınılmazdır. Bu konuda yaklaşık iki yılıdır devam etmekte olan bir projede son aşamasına gelmiştir. DSÖ tarafından örnek gösterilen Avusturalya’da uygulanan sistem ile Tanı İlişkili Gruplara Dayalı (DRG) Önceden Belirlenmiş Vaka Başına Ödeme Sistemi ve Bütçeleme Sistemi Geliştirilmesi konusunda çalışmalar devam etmektedir. Sağlık kurumlarında geri ödeme kuruluşları açısından oluşan maliyetin büyük kısmı ayaktan başvuran hastalara verilen hizmetlerden kaynaklanmaktadır. Bu açıdan hiç değilse top yekün DRJ sistemine geçmeden önce ayaktan hastalar için “vaka başına” ödeme konusunda bu tebliğ ile getirilen sistem başlangıç için önemli olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde Sağlık Bakanlığı hastaneleri açısından tebliğ ile getirilen sistem sayesinde fatura incelemelerindeki anlaşmazlıklar ortadan kalkacak ve hastanelerin zamanında tahsilatlarını yapabilmeleri sağlanmış olacaktır. Ayrıca yeni bir ödeme modeline geçişte hastanelerimiz hazırlanmış olacaktır.

Yeni sistemin sağlıkta tasarruf getirmesi konusunda ise şunları söylemek isterim. Hiç şüphesizki sağlıktan tasarruf yapılmasını kimse savunmaz. Sağlığın tasarrufu olmaz. Ama mevcut kaynakların en etkin ve verimli kullanılması konusunda da yapılacak düzenlemelere de kimse itiraz etmez. Bu açıdan biliyoruz ki sağlık harcamaları her zaman artmaya devam edecektir. Ülkemizde son 3 yıldır sağlık alanında atılan adımlar sonucu sağlığa erişimin ve hakkaniyetin sağlanması ile sağlık hizmetlerinde talepte önemli bir artış olmuştur. Ancak ilaç fiyatlama politikaları, performans uygulamaları ile kamu hastanelerinin verimli kullanılması gibi tedbirlerle artan talebin yükü azaltılmıştır. Sağlık alanında sağlanan başta erişim kolaylaşması ve hakkaniyet gibi kazanımlarından bir adım geriye gidilmesiı tabiki mümkün değildir. Bu nedenle tüm sağlık siteminin etkin ve verimli kullanılması birinci amacımızdır. Bu açıdan yeni getirilen ayaktan hastalar için vaka başı ödeme uygulamasını etkinliğin ve verimliliğim bir aracı olarak görmemiz gerekir.

Bu genelde basında sağlık harcamalarının disipline edilmesiyle ilgili olarak sunuldu. Öyle bir şey yok diyorsunuz.
Mehmet Demir:
Yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen sağlık harcama rakamları yıla teşmil edildi. Bu şekilde bu yıl için Bütçeden sağlığa ayrılan payın yetmeyeceği şeklinde yanlış bir yorum yapıldı. Gerçekleşen yılın ilk çeyreğindeki rakamlar içinde Bakanlığımızın 2005 yılından alacakları da vardı. Tabi ki gönlümüz Sağlığa daha fazla payın ayrılmasını istiyor. Bu yıl için Bakanlığımıza ayrılan miktarın yılın geri kalan kısmında yeni uygulama ile etkin ve verimli kullanılarak önceden belirlenen bütçe rakamlarına sığılacağını düşünüyoruz.

Bu önceden planlanmış bir şey mi yoksa ekonomik duruma bakarak sonradan alınmış bir karar mı?
Mehmet Demir:
Biraz önce ifade ettiğim gibi hem bakanlıkta hem de diğer geri ödeme kuruluşlarında hizmet başına ödeme sisteminden vaka başına ödeme sistemine geçilmesi konusunda çalışmalar var. Bu uygulama DRG ödeme modeli için bir altyapı oluşturacak. Bunu bir geçiş uygulaması olarak düşünelim.

Yani bunun bir sonraki aşamaları da var.
Mehmet Demir:
Evet. Bu DRG sistemidir. Fakat şunu da ifade edeyim. Hiçbir ödeme modeli değişmez ve mucize bir model değildir. Bu konunun teorisyenleri şunu ifade eder “ödeme modeli evlendiğiniz kişi gibidir mutlak bir kusuru vardır.” Ödeme modeli sağlık hizmetlerin geliştirilmesinde gerçekten çok önemli bir araçtır.

Ayaktan tedavide, tek fiyatta hekimlerin tanı ve tedavi olanaklarını kısıtlayabileceğini düşünüyor umusunuz?
Mehmet Demir:
Bu tebliğin hiçbir yerinde hekimin hastasıyla ilgili yapacağı işlemlerde bir kısıtlama yoktur.Yani hekim mesleki tecrübesi, mesleğinin verdiği yetkiyle hastasına yapacağı işlemleri belirlemekte ve yapmakta hürdür. Ancak yeni uygulama diğer taraftan kuruma da her işlem konusunda daha titiz olmasını zorunlu kılmaktadır. Kurum her harcamasında yapacağı her yatırımda her ihalesinde artık daha dikkatli olacaktır. Biz bu uygulama ile zamanında tahsilatını yapan hastanelerin hizmetlerinin maliyetlerini azaltarak hastaya yaptıkları işlem sayılarında bir azalma olmadan belirlenen fiyatlara sığacaklarını düşünüyoruz.

Bu sistem sonuçta hastanenin maliyetleriyle ilgili bir değişiklik yaratacak. Buradan performans sistemi, hekimlerin aldığı performanslar etkilenecek mi?
Mehmet Demir:
Bakanlığımızca uygulanmakta olan performans sisteminde bir değişiklik olmayacak. Performans uygulaması şu an itibariyle sağlıkta atılan bir çok adımın destekleyen önemli bir araçtır. Bundan geri adım atılmasının mümkün olmadığını düşünüyorum.




Bu özel kurumları da kapsıyor. Yüzde 20 arttırmayla onlar da o işi yapacak. Özel hastaneler bu işe nasıl bakıyor?
Mehmet Demir:
Sonuçta geri ödeme kurumları açısından sağlık hizmet sunucuları bir bütün. Sistemin tüm hizmet sunuculara uygulanmasını doğal karşılamak gerekir. Bakanlığımız kurumlarına verilen vaka başı fiyatların özel kurumlar için maliyetleri göz önüne alınarak %20 artırılması da olumlu olmuştur.


Medimagazin
sağlık
kurumlarında
vaka
başı
ödemenin
ayrıntıları
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir