Prof. Dr. Kutluk: Kanser hastaları morfine ulaşamıyor

ANKARA-Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Yönetim Kurulu 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Genel Başkan Prof. Dr. Kutluk, Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Şuayib Yalçın, Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu ve Sezai Yaman katıldı

Dernek Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk  Dünyada her yıl 13 milyon yeni kanser vakası görüldüğünü belirterek, yapılacak çok şey olmasına rağmen her yıl 7,6 milyon kişinin kanser hastalığı nedeniyle yaşamını kaybettiğini ifade etti.

BM Gündemine aldı

2030 yılında kanser vakası sayısının tahminen  22 milyona ulaşacağı ve her yıl kanserden yaşamını yitiren kişi sayısının da yine tahminen 13 milyonu bulacağını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Tezer Kutluk, Türkiye’de de her yıl 150 binin üzerinde kanser vakasının görüldüğünü kaydetti.
Birleşmiş Milletlerin 19-20 Eylül 2011 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Genel Kurul Toplantısında, bulaşıcı olmayan hastalıkların genel kurul gündemine alındığını hatırlatan Prof. Dr. Kutluk, toplantıda tüm üye ülkelerin kral, devlet başkanı, başbakan, bakan ya da bürokratları  aracılığıyla görüşlerini dile getirdiğini söyledi.

Bulaşıcı hastalıklara karşı dünyanın son 100 yılda gösterdiği başarıdan sonra sanayileşme, beklenen yaşam süresinin değişmesi, yaşam tarzının değişmesi gibi nedenlerle günümüzde kanser, diyabet, obezite ve kronik solunum yolu hastalıkları gibi hastalıkların tüm dünyadaki ölümlerin yüzde 60’ına neden olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kutluk, “Bunlara diğer kronik hastalıklarda eklenirse sorunun boyutları daha da büyümektedir. Ancak kritik olan konu, bu 4 hastalığın da önlenebilir nedenler olan tütün, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite ve alkol gibi ortak nedenleri olmasıdır. Sebeplerin önlenebilir olması nedeniyle Birleşmiş Milletler 2001 yılında AIDS’ ten sonra ilk kez bir sağlık konusunu gündemine almıştır. Bu çok önemli bir gelişmedir” dedi.

Maliyet 47 Trilyon Doları bulacak

Her yıl bulaşıcı olmayan hastalıklardan 36 milyon kişinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, bunun tüm ölümlerin yüzde 60’ını oluşturduğunu belirtti.  Önümüzdeki 20 yıllık süreçte bulaşıcı olmayan hastalıkların dünyaya maliyetinin tahminen 47 trilyon doları bulacağının öngörüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Kutluk, Ölümlerin giderek artarak inanılmaz sayılara ulaşması gibi insani bir boyutu vardır. Ekonomik boyut ise ayrı bir konudur. Konu giderek öyle bir hal almaktadır ki dünyanın hiçbir ekonomisi bu maliyeti karşılayamayacak hale gelmektedir. Eğer her yıl kanser için harcanan 895 milyon doların 2 milyarını araştırma ve geliştirmeye harcanabilirse her yıl kanserden ölenlerin 3’te birini kurtarmak mümkün. Birleşmiş Milletlerin 2011’deki toplantısında belirli hedefler konulamamasına rağmen 2013 ve 2014 yıllarında bu konuda yeni gelişmeler yaşanması için çalışmalara devam edilmektedir” diye konuştu.'

Morfin kullanımında sonlardayız

Kanser hastalarının çok büyük bir bölümünün doğru zamanda, morfin başta olmak üzere doğru ağrı kesiciye uygun şekilde ulaşma şansına sahip olmadığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Tezer Kutluk, Türkiye’nin morfin üreten bir ülke olduğu ancak yinede hastaların morfine ulaşımının bir çok zorlukla karşılaştığını iade etti. Gelişmekte olan ülkelerde bu sorunun daha fazla olduğunu belirterek, “Morfin üreticisi olan Türkiye, morfin kullanımında dünya genelinde sonlarda kalıyor. Morfin tüketiminde suistimallerin önlenmesi anlamında bir takım yasalar var. Ancak kanserli hastanın da buna ulaşması lazım. Bu konuyu dernek olarak biz de konuşuyoruz, bakanlık yetkililerinin de yoğun çalışmaları bulunuyor. Konunun hızlanması için kamuoyunun gündemine getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Morfin üreticisi olan bir Türkiye'de kanserli hastaların ağrı kesicilere ulaşımının daha kolaylaştırılması gerekiyor'' diye konuştu.

Global işbirliği gerekli

Toplantıda konuşan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Şuayib Yalçın ise kanserin bir çok yönüyle global bir konu olduğunu belirterek, bu konuda tüm ülkelerin işbirliği içerisinde olması gerektiğini söyledi. Türkiye’de önlenebilir kanserlerden ölümlerin hala önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Prof. Dr. Yalçın, “Bizim ülkemizde mide ve bağırsak kanserlerinin öne çıktığını görüyoruz.  Obezite de ülkemizde giderek artmakta. Mide va karaciğer kanseri başta olmak üzere meme ve rahim kanseri de önlenebilir kanserler arasında. Bu kanser türlerinin önlenmesi için yoğun çalışmaların yoğun olarak sürdürülmesi ve büyük bir global işbirliğine ihtiyaç vardır” dedi

Prof. Dr. Şuayib Yalçın kanser hastalığız konusunda halkın bilinçlendirilerek hem alışkanlıklarının değiştirtmesi Hem de kanser hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun anlatılması, korkulacak bir tabu olmaktan çıkarılmasının gerektiğini ifade etti. 

Genç nesil bilinçlenmeli

Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu genç neslin sağlıklı bir yaşam konusunda bilinçlendirilmesinin önem taşıdığına vurgu yaptı. Türkiye’de 2 milyonu aşkın üniversite öğrencisi bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Sunguroğlu, bu gençleri sağlıklı bir nesil yetişmesi ve kaliteli bir yaşam sürmeleri için spora yönlendirmeye çalıştıklarını kaydetti.

Tüm çabalarına karşın üniversite gençliğinin toplam sayısının ancak yüzde 5’inin spor ile ilgilendiğini söyleyen Sunguroğlu, “Biz Ankara üniversitesi olarak yaklaşık 17 bin öğrenci ile yaptığımız bir çalışmada gördük ki bu yüzde 5’lik orana karşın yüzde 30’dan fazlası sigara içiyor. Elbette ki bu bizi yıldırmayacak. Gençlerimizi sağlıklı bir yaşam tarzına yönlendirmeye çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Erken teşhis önemli

Prof. Dr. SezaiYaman ise konuşmasında kanserin bulaşıcı bir hastalık olmadığı, insanların bu hastalığa yakalanmış kişilerden bulaşır diye kaçmak yerine destek vermeleri gerektiğine değindi. Prof. Dr. Yaman, bir çok hastalıkta olduğu gibi kanser hastalığının da erken teşhis ile tedavi edilmesi mümkün bir hastalık olduğunu sözlerine ekleyerek, özellikle belli yaşlardan itibaren düzenli olarak gerekli taramaların yaptırılması gerektiğini ifade etti.