Doç. Dr. Güner, "29 Eylül Dünya Kalp Günü" kapsamında yaptığı açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının dünyada ve Türkiye’de en önemli ölüm nedenlerinin başında geldiğini belirtti.
Risk faktörlerinin kontrolüyle büyük ölçüde önlenebilir olmasına rağmen kalp ve damar hastalıklarının her yıl milyonlarca insanı etkilemeye devam ettiğini ifade eden Güner, bu konuda farkındalık amacıyla her yıl 29 Eylül'ün Dünya Kalp Günü olarak kutlandığını dile getirdi.
Doç. Dr. Güner, bu yılki temanın "Hiçbir ritmi kaçırmayın" olduğunu vurgulayarak, "Biz de İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü olarak bugünü daha anlaşılır kılmak için 'Kalbine İyi Bak, Hayatına İyi Bak' mesajını ön plana çıkarıyoruz." dedi.
Kentte 501 hastanın kalp nakli beklediğine dikkati çeken Güner, "İstanbul'da son 10 yılda toplam 187 kalp nakli gerçekleştirildi. 2023'te 16 kalp nakli, 2024'te 14 kalp nakli, 2025'te ise bugüne kadar 10 kalp nakli başarıyla tamamlanmıştır. Bunun yanı sıra İstanbul’da 2025 yılında bugüne kadar toplam 3 bin 482 organ nakli, son 10 yılda ise 23 bin 942 organ nakli başarıyla gerçekleştirilmiştir. Ancak bu sayılar, bekleyen hasta sayısıyla kıyaslandığında oldukça düşük kalmaktadır." diye konuştu.
"Her bir bağış bir candır, bir hayattır"
İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner, organ bağışının toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Organ bağışının aynı anda birçok hastaya yaşam şansı sunduğunu vurgulayan Güner, "Bir kişi bağışçı olduğunda birçok hayat yeniden doğuyor. Bugün kalp nakli bekleyen 501 hastamızın her biri, bağışlanacak bir organla yeniden sağlıklı bir yaşama kavuşabilir. Unutmayalım ki organ bağışı, sadece hastaya değil, onun ailesine ve sevdiklerine de yeniden umut demektir." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Güner, toplumun daha fazla duyarlılık göstermesinin yüzlerce hastanın hayata tutunmasına katkı sağlayacağının altını çizdi.
"Organ bağışı, susmuş kalplere yeniden hayat verir, çocuklara annelerini, babalarını, eşlere birbirlerini, ailelere sevdiklerini geri kazandırır." diyen Güner, her bağışın bir can ve hayat olduğuna işaret etti.
Vatandaşları organ bağışı konusunda daha bilinçli olmaya ve cesaretle bu adımı atmaya davet eden Güner, kalp sağlığının korunmasında koruyucu hizmetlerin önemli olduğunu söyledi.
Aile hekimleri aracılığıyla 18 yaşından itibaren hipertansiyon taramaları yapıldığını anlatan Güner, 40 yaşından itibaren de tüm erişkinlerde yılda en az bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi gerçekleştirildiğini belirtti.
"İleri tetkikler için hastanelerimizde muayene randevuları oluşturuluyor"
Güner, taramalar sonucunda risk faktörleri tespit edilen vatandaşların Sağlıklı Hayat Merkezlerine yönlendirildiğini kaydederek, "Diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog danışmanlıklarıyla yaşam tarzı değişiklikleri destekleniyor, gerekli durumlarda ise ileri tetkikler için hastanelerimizde muayene randevuları oluşturuluyor." dedi.
Kalp hastalıklarının büyük bölümünün önlenebilir nedenlere bağlı olduğuna dikkati çeken Güner, dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, sigaradan uzak durma ve stresi doğru yönetmenin kalp sağlığının en güçlü koruyucuları olduğunu, küçük adımların büyük sonuçlar doğurduğunu unutmamak gerektiğini sözlerine ekledi.