Mayo Klinik tarafından yapılan bir araştırma ile ideal doktoru belirleyen yedi davranış kalıbı hastalar tarafından belirlendi ve kaliteli bir tıp hizmeti için hasta merkezli yaklaşımlara önem verilmesi gerekliliği vurgulandı
2001-2002 yılları arasında Mayo Kliniği’nin Scottsdale, Arizona ve Rochester’deki 14 merkezinde takip edilmiş 192 hasta telefonla aranarak ideal doktor davranışları hakkında görüşleri alındı. Mayo Klinik Yayınları’nın mart sayısında yayınlanan makalede, hastalardan klinik doktorları ile yaşadıkları en iyi ve en kötü olayları aktarmaları istendi. Hasta raporlarından ideal doktorun 7 özelliği olarak; kendine güvenmek, empati sahibi, insani, kendine özel, saygılı, açık olmak ve çok dikkatli davranmak belirlendi. Aksine, hastaların kötü deneyimler yaşadığı doktorlar; belirttikleri iyi özelliklere sahip olmayan, özellikle saygısız ve hassasiyet göstermeyen doktorlar olarak rapor edildi.
Çalışmanın sonuçlarıyla, doktorların kişilerarası iletişim konusunda eğitilmelerinin hastalara ulaşmak açısından son derece önemli olduğu saptandı. Hastanın doktoru ile iletişimi sadece hastanın duygusal tepkilerini etkilememekte, aynı zamanda hastalığa uyum ve iyileşme süreci esnasındaki davranışsal ve tıbbi sonuçları etkilemekte.
Mayo Klinik Allerji Hastalıkları Bölümü’nden Dr. James Li, hasta-hekim ilişkisinin aceleci, saygısız, soğuk veya duygudan uzak olması durumunda sağlık kalitesinin standarda ulaşamayacağını belirtti. Dr. Li, hasta-hekim ilişkisinin kuvvetlendirilmesi için Mayo Klinik’te eğitim gören doktorlar için eğitim programları düzenlendiğini belirterek, hastasına özen gösteren, saygılı, şefkatli, işinin ehli olan bir doktorun hastanın aradığı doktor olduğunu ve doktorların hastalara bu özeni göstermeleri için gerekli sağlık sisteminin oluşturulmasının tıp camiası için bir görev ve zorunluluk olduğunu söyledi.
Bu 7 davranıştan hastalar tarafından en sık belirtilenin dikkatli olmak olduğu; hastaların bir doktorun acelesinin olduğunu veya zihninin meşgul olduğunu kolaylıkla anlayabildiği ve gerçek ilgiyi rahatlıkla ayırt edebildiklerini belirten Dr. Li, “Hastalar öykülerinin anlatılmasına, soru sormalarına izin verilmesi ve doktorun bunları anladığını sözel olarak ifade etmesi durumunda anlaşıldıklarını düşünüyorlar ve bu anlamda doktorun dikkatli ve ilgili olduğu izlenimi ediniyorlar. Hastalar daha nadiren doktorun teknik yetenekleri konusundan bahsediyorlar. Bu, elbette teknik yeteneğin iletişim yeteneğinden daha az önemli olduğu anlamına gelmemektedir, ancak hastalar tarafından teknik yeteneğe karar vermek iletişime karar vermekten daha zordur” dedi. http://www.mayoclinic.org/news
Dış Haberler Editörü: Doç. Dr. Şebnem Kargı