Medimagazin logo

Biorezonans lazerle sigarayı bırakma için suç duyurusu

Türk Toraks Derneği Tütün ve Sağlık Çalışma Grubu Başkanı ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celal Karlıkaya, biorezonans, lazerle tedavi merkezleri gibi kanıta dayalı olmayan yöntemlerle sigara bıraktırmaya yönelik yanlış tedavi uygulayanlar hakkında, Sağlık Bakanlığına suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi
Biorezonans lazerle sigarayı bırakma için suç duyurusu
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
AA-Türk Toraks Derneği Tütün ve Sağlık Çalışma Grubu Başkanı ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celal Karlıkaya, biorezonans, lazerle tedavi merkezleri gibi kanıta dayalı olmayan yöntemlerle sigara bıraktırmaya yönelik yanlış tedavi uygulayanlar hakkında, Sağlık Bakanlığına suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.

Doç. Dr. Karlıkaya, yaptığı açıklamada, sigara ve tütün tüketiminin, tüm dünyada ve Türkiye'de en önemli toplum sağlığı sorunlarından biri olduğunu söyledi. Türkiye'de yaklaşık her yıl 50 bin civarında kişinin, erken yaşta olmak üzere sigaraya bağlı nedenlerle yaşamını kaybettiğini bildiren Karlıkaya, son yıllarda tütünün zararlarına ilişkin halk sağlığı bilinci geliştikçe, toplumun daha fazla oranda bırakmaya yöneldiklerini kaydetti.

Toplumda başta Sağlık Bakanlığı ve Türk Toraks Derneği gibi kurum ve kuruluşların düzenlediği büyük halk sağlığı kampanyalarının, yıllar içinde etkili bir işlev gördüğünü ve halkı sigarayı bırakmaya teşvik ettiğini belirten Karlıkaya, böylece büyük halk kitlelerinin artık sigara bırakmayı istediğini ve bu bağımlılıktan kendi çabaları ile kurtulamayan insanların, yardım talep ettiklerini söyledi. Ancak bu şekilde tetiklenen sigara bırakma hizmeti talebine karşı sağlık sisteminin pek de hazırlıklı olmadığını ifade eden Karlıkaya, şunları kaydetti:

“Ülkemizde hekimler tarafından, gerçek sağlık kuruluşlarında kurulmuş sigara bırakma polikliniği sayısı 50 civarındadır. Buna karşın, bilimsel tıbbi hizmetin yeterince sunulamadığı ortamda, kanıta dayalı olmayan tedaviler hızla yaygınlaşmıştır. Ülkemizde 23 milyon kişi sigara içmekte ve 4 milyon kişi sigarayı bırakmayı istemekte ve bunlardan 70 bini sigara bırakma destek ve ürünlerine başvurmaktadır. Yılda 12 milyar YTL'lik sigara içen tiryakiler, bırakmak için ise destek yöntemlerine 50 milyon YTL harcamaktadır.”

Sigara ve tütün bağımlılığının, Dünya Sağlık Örgütü Uluslar arası Hastalık Sınıflamasında hastalık olarak tanımlandığını bildiren Karlıkaya, hastalıkların tedavisininde, kanunlara göre Tıp Fakültesi mezunu hekimlerin yetki ve sorumluluğunda olduğunu bildirdi. Oysa bu sigara bırakma merkezi unvanını kullanan kuruluşların, ne sağlık müdürlüklüklerinden ruhsat aldıklarını ne de çoğunun hekim bile çalıştırmadıklarını öne süren Karlıkaya, “Hekim olsalar bile sigara bırakma tedavi uzmanı olarak sertifikalandırılmamışlardır. Ayrıca bir sağlık kurumu olarak merkez tanımı 2. basamak sağlık kurumu anlamına gelmektedir ve mevcut yasa ve yönetmeliğe göre birçok şartlara sahip olmalıdır. Biorezonans merkezleri gibi kanıta dayalı olmayan yöntemlerle sigara bıraktırmaya yönelik yanlış tedavi uygulayanlar hakkında, Sağlık Bakanlığına suç duyurusunda bulunduk” dedi.

TEDAVİ MERKEZLERİ WEB SİTESİNDE 29'A ULAŞTI
Sigara bırakma merkezi ismiyle bazı vakıf ve dernekler, Sigarasız Toplum Merkezi, Lazerle Tedavi Merkezi, Biorezonans Merkezlerinin internetteki web sitesinde 29 adete ulaştığını ve önemli oranda da hekimlerin alet edildiğinin saptandığını bildiren Karlıkaya, “Sonuç olarak bu tip kanıta dayalı olmayan yöntemler ülkemizde hızla yayılmış ve yayılmaktadır. Bu yöntemler halkımızı sanki resmi olarak tescillenmiş tedavilermişçesine yanıltmaktadır” dedi.

TV ve gazetelerde de reklamların açıkça yayınlandığını ve dur diyen denetleyen olmadığı için legal ve geçerli tedaviler olarak algılandıklarını bildiren Karlıkaya, bu yöntemlerin halkın tedavi umutlarını ve ekonomik gücünü suistimal ettiği gibi, aynı light sigara aldatmacası gibi gerçek tedavilere yönlenmesini engelleyerek, kanıta dayalı tedavilerle adeta rekabet ettiklerini söyledi. Bu yöntemlerin daha da zararlı yönlerinin de, ciddi zaman ve para harcayan ve buna rağmen başarısız olan kişinin, uzunca süre tekrar bırakma çabasına girme cesaretinin kırılması olduğunu belirten Karlıkaya, şunları kaydetti:

“Bu konuda 7 Ekim 2006 tarih ve 26312 sayılı Ulusal Tütün Kontrol Programı Hakkındaki Başbakanlık Genelgesi de tütün kullanımını bir bağımlılık olarak tanımlamakta ve ülkemizde sigara bırakma hizmetinin kötü kullanımı olduğunu ve bilimsel kanıta dayalı olmayan, bırakma hizmeti sunulması yoluyla bireylerin yanıltıldığı vurgulanmaktadır. Ayrıca Sağlık Bakanlığı Birinci Basamağa Yönelik Tanı ve Tedavi Rehberi de, tütün bağımlılığını hastalık olarak tanımlamış ve bilimsel tedavisini bildirmiştir.”

Karlıkaya, ayrıca sigara bırakma tedavilerinin nasıl yapılması gerektiği, bu konudaki kurum ve kuruluşların ruhsatlandırılması ve denetlenmesi, tedavi etme yetkisine sahip olacak kişiler için bir sertifikasyon ve akreditasyon sistemi olmak üzere, gerekli yasal mevzuatın oluşturulmasını talep ettiklerini kaydetti.
biorezonans
lazerle
sigarayı
bırakma
için
suç
duyurusu
Yorum (1)
BG
İlaçlear toplatıldı,bilimsel sigara bıraktırıldı ya bunca insan hem sigarayı bırakamadı hem bir sürü yanetki yaşadı . Sonucu da pembe göstermek için denenmemiş istatiksel yöntem kalmadı.Hocam inşallah bunun için de bir suç duyurusunda bulunur.
10
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir