Araştırmacılar, doktorların reçete yazmayı çok ciddiye almalarına karşın, reçetelerdeki hata oranlarını azaltmak için tedbirler alınması gerektiğini ifade ediyorlar. İngiltere çapında tıbbi savunma ile ilgili çalışmakta olan MDDUS tarafından ilgiyle karşılanan çalışma, reçete yazmakla ilgili birkaç risk faktörüne dikkat çekti.
MDDUS’nin tıbbi danışmanı olan Dr. John Holden, söz konusu çalışmanın, reçete hataları nadir olmasına karşın hasta bakım hizmetleri açısından çok ciddi sonuçları olduğunu söyledi. MDDUS’nin GTK’nın reçete standartlarını yükseltmek için yaptığı girişimleri desteklediğini belirten Holden, bu çalışmanın, doktorların reçete yazmanın püf noktalarıyla ilgili dikkatini çekeceğini sözlerine ekledi.
MDDUS’nin reçete hatalarından kaynaklanan çok sayıda vakayla ilgilenmek zorunda kaldığı ve bunların birçoğunun kolaylıkla önlenebileceği ifade edildi. Bir vakada, doktorun osteoartrit hastasına haftalık reçete etmesi gereken metotreksatı günlük olarak reçete ettiğine ve bunun sonucunda hastanın hastanede yatarak tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Diğer şikâyetlerin yakın takip gerektiren antidepresan gibi ilaçlarla ilişkili olduğu belirtildi. Bu tip ilaçların yeniden reçete edilmeleri sırasında hastaların yeterince takip edilmemesi ve monitörize edilmemesinden kaynaklanan hatalar olduğu ifade edildi. Bu tip hataların, ciddi reçete takip sistemleri, hasta monitör sistemleri olması halinde ve yeterli doz bilgi sistemlerinin varlığında önlenebileceği vurgulandı.
550 reçeteden 1’inde ciddi hata var
Çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar, meydana gelen hata tiplerini ortaya koydular ve hangi tip hataların ne kadar sık meydana geldiğini saptamaya çalıştılar. Çalışmanın sonuçlarına göre, her 20 reçeteden 1’inde hata yapıldığı ve her 550 reçeteden 1’inde de ciddi hata yapıldığı ifade edildi. Bunlara ek olarak hataların yüzde 30’unda reçete üzerinde yetersiz bilgi olduğu, yüzde 11’inde ilaçların alınma zamanlarıyla ilgili hata olduğu, yüzde 18’inde de doz hatası yapıldığı saptandı.
Dr. Holden, aile hekimlerinin çok ciddi zaman baskısı altında çalıştıklarını ve bu nedenle de etkin bir bilgisayar sisteminin hataların önlenmesinde yararlı olabileceğini söyledi. Doktorların sorumluluk içinde ve güvenli reçete yazmak zorunda olduklarını, bu durumun özellikle ciddi potansiyel yan etkileri olan ilaçlarda önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Holden, doktorlara ilaç dozlarını iki kere kontrol etmelerini tavsiye etti. Holden, doktorların reçete hatalarının yakalanmasında eczacılara güvenmemeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
Araştırma ekibi, eczacıların aile hekimlerinin desteklenmesinde daha ciddi rol oynamaları gerektiğini ifade ederken, doktorların eğitiminde reçete yazmaya daha fazla zaman ayrılması gerektiğini ve bilgisayar sistemlerinin daha etkin kullanılmasını önerdi.
