MEDİMAGAZİN OKUYUCU KÖŞESİ:
okuyucu@medimagazin.com.tr
Ben çocuk uzmanıyım. Evvel zaman içinde YUS sınavı ve mecburi hizmet yok ve bir SSK eğitim hastanesinde çalışmakta iken hastanenin ihtiyaçları doğrultusunda 5 kişi üniversite hastanesine yan dala gönderildik. O zamanın prosedürü gereği yan dal eğitimine giderken noter aracılığı ile bir anlaşma belgesi imzalatıldı. Bu belgeye göre yan daldan döndüğümüz zaman yan dal süresinin iki katı kadar çalışacak, yada bu kadar sürenin maaşını faizi ile ödeyecektik. Yan dal eğitim süremiz 2 yıldı. O dönemde aynı şekilde diğer eğitim hastanelerinden de üniversiteye gönderilmiş pek çok kişi yan dal eğitimi almakta idi.
Şimdi güzelim ülkemde kuralların nasıl sürekli değiştiğini görelim:
Yan dal eğitimine başladık. Yan dalda iken önce yan dal süresi 2 yıldan 3 yıla çıktı. Arkasından yan dalın son altı ayında mecburi hizmet çıktı ve bizi kapsadı. Yan dal eğitimi bitince devlet hastanemize geri döndük. Herkes kendi yan dalı ile ilgili bölümleri kurdu, çalışmaya başladı. Mecburi hizmete gitmemek için kimse sınava girmedi. Çünkü bu haksızlıktı. Yan dala giderken şartlar başka, bittirirken başka idi. Bu şekilde çalışmaya herkes razı oldu. Ancak sevgili Sağlık Bakanlığımızın bürokratları bizi yine unutmadı. Yeni çıkarılan tüzüğe 9 ay içinde sınava girmek zorundasınız ya da hakkınızdan feragat edin diye bir madde eklendi. Yani kazanılmış hakkınızı gasp edeceğiz dediler. Öte yandan bazı yan dallar için mecburi hizmet olmaksızın yan dal diploması verileceğini öğrendik.
Tabip odasına umutsuzca sorduk: Şimdiye kadar üniversite hocalarının istekleri dışında hiçbir şey için harekete geçemeyen bu örgüt kısaca yapılacak bir şey yok dedi.
İl sağlık müdürlüğüne sorduk: Böyle bir grup hekim olduğundan haberleri bile olmadıklarını SSK döneminde olanların o dönemde kaldığını ifade ettiler. Nasıl dedik ? Devlete devamlılık esastı hani ?
Sağlık bakanlığı yetkileri ile görüşelim dedik. Referansınız kim ? dediler. Görüşmek için Sağlık bakanlığının doktoru olmamız yetmiyor demek ki bunu anladık.
Sonuç olarak bir kısmımız sınava girmeyecek hakkından feragat edecek, sonra hakkını mahkemede arayacak. Bir kısmımız daha sınava girmeden yukarıdaki kural değişikliklerini göstererek Sağlık Bakanlığını ve tüzüğü mahkemeye verecek. Bir kısmımız mecburi hizmete gidecek ve sürenin dolmasını sabırla bekleyecek. Pek fazla çabaya girmeyecek. Süre dolunca istifa edecek. Sonra hepimiz oturup düşüneceğiz: Ben nerede hata yaptım ? Yan dala giderken mi yoksa tıp fakültesini üniversite sınavında yazarken mi ?. Bu ülkede idealist olmamalısınız. Bunu anladık. İdeallerinizi alırlar bir duvardan bir duvara çarparlar, kariyer yapmaya çalıştıkça sizi cezalandırırlar. Sonunda bir şey kalmaz sizden. Özel hastanelerde çalışan sadece para kazanmayı hedefleyen bir doktor olursunuz.
Yinede umutluyum:
Niçin biliyor musunuz ?;
Mecburi hizmette iken, yan dal mecburi hizmeti kalkar. Belli mi olur. Yeniden kurallar değişir. Baştan beri sürekli değişmedi mi ?. Nasılsa alışığız. Biz neyiz ki. Sadece bir piyon.
Ama inanıyorum ki “Beşer zulmeder kader adalet eder, bir gün edecektir.”
Dr. E K