İSTANBUL -Fresenius Medical Care'in (FMC) düzenlediği iftar yemeği, FMC Başkan Yardımcısı Alp Özkan ve Fresenius Diyaliz Hizmetleri Genel Müdürü Aşkın Korkusuz'un ev sahipliğinde gerçekleşti.
Toplantıda konuşan FMC Başkan Yardımcısı Özkan, Türkiye'de diyaliz tedavisi gören hasta sayısının 55 bini aştığını kaydetti. 2020 yılında diyaliz hastası sayısının yaşam koşulları ve diğer hastalıkların böbrek yetersizliği sorunu yaşayacak hasta sayısını tetikleyecek olması nedeni ile 100 bini aşacağını ifade eden Alp Özkan, mevcut 55 bin hastaya devlet hastaneleri ve üniversite hastaneleri dışında sayıları 400'ü bulan özel diyaliz merkezinin tedavi hizmeti sunduğunu kaydetti.
FMC'nin Türkiye çapında işlettiği 50 klinikte 5 bin 500 hemodiyaliz hastasına hizmet sunduğunu kaydeden Alp Özkan, Fresenius Medical Care'in dünya genelinde uyguladığı kalite politikasının temelinde insan sağlığı ve refahının yer aldığını kaydetti.
Son 10 yılda Fresenius öncülüğünde gelişen teknoloji ile hemodiyaliz tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden FMC Başkan Yardımcısı Alp Özkan, "Eskiden hastalar tedavi görebilmek için hastane kapılarında ya da kliniklerde sıra bekliyordu. Bugün son derece modern ve teknik donanımı son derece gelişmiş sağlık kuruluşlarında bu tedavileri görüyorlar. Hastaların yaşamını konforlu hale getirmek için yurt dışında özellikle Avrupa, Amerika, Japonya ve Avustralya'da ciddi çalışmalar yürütülüyor.
Bu uygulamalardan biri de evde hemodiyaliz tedavisi. Diyaliz tedavisinin gelişimine ve bu alanda dünya çapında yürütülen Ar-Ge çalışmalarına en önemli katkıyı sağlayan kuruluş olarak, bu alandaki tüm ilerlemeleri, misyonumuz ve vizyonumuz gereği, dünyanın gelişmiş ülkeleriyle aynı anda Türkiye'de de hizmete sunuyoruz" diye konuştu.
Evde diyaliz hizmeti konusunda Prof. Dr. Ali Başçı ve Prof. Dr. Ercan Ok'un başkanlığında Ege Üniversitesi Nefroloji Bölümü ile birlikte ilk çalışmaları yürüttüklerini kaydeden Özkan, "2 yılı aşan bilimsel çalışmaların ardından, Türkiye'de de evde diyaliz uygulamasına hazır hale geldik; Sağlık Bakanlığının onayı ve SGK'nın uygulamayı ödeme kapsamına almasıyla birlikte hali hazırda İzmir'de 6 hastaya evlerinde diyaliz tedavisi sunmaya başladık" dedi.
İzmir'in ardından 2010-2011 yılları içinde diğer illerde de yaygınlaştırılması hedeflenen evde diyaliz için tıbbi açıdan uygun olan hastaların Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kliniklerde bir süre eğitimden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Özkan, "Bu eğitimin ardından hasta, kendi evine kurulacak olan sistem ile evinde kendi diyalizini kendisi yapabilecek. Bildiğiniz gibi bir hasta haftada ortalama üç kez dörder saat süreyle bu tedaviden yararlanmak zorunda. Bu da hastanın haftada en az iki ya da üç gününün kliniklerde geçmesi anlamına geliyor. Evde diyaliz uygulayan hastalar günlük yaşamlarından kopmadan, dilerlerse gece uykusu sırasında, 4 saatten de daha uzun süre diyaliz yapabilecekler. Böylece hem daha iyi tıbbi sonuçlar hem de daha kaliteli bir yaşam mümkün olabilecek" diye konuştu.