Medimagazin logo

'Gereksiz tetkik, gereksiz ameliyata yol açıyor'

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nün “Avrupa Birliği Sağlık İstatistikleri ve Türkiye” raporuna göre Türkiye’nin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) uygulaması sıklığında birinci, bilgisayarlı görüntüleme (BT)de ise Fransa’dan ikinci sırada olduğu bildirildi.
Kaynak: MEDİMAGAZİN - DR.İBRAHİM ERSOY
'Gereksiz tetkik, gereksiz ameliyata yol açıyor'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Bunun nedenleri ile ilgili olarak, çekim sayısının azaltılmasının gerekip gerekmediği ve radyologlara bu konuda düşen görevlerin ne olduğuyla ilgili olarak ise Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, “OECD’nin raporu gerçekten şaşırtıcı bir şekilde Türkiye’nin sıra başı olduğunu net olarak gösteriyor. Son beş yılda ise ülkemiz ilk sırada yer alıyor. Bu sonuca halkımızın beklentilerinin neden olduğunu, sürecin bunun üzerine şekillendiğini düşünüyorum. Çünkü sağlık politikalarımızın her ne kadar halka güvenceli ve gerçekten bilimsel bir bakış açısıyla ve tam bir sağlık hizmeti vermek üzerine kurgulanmış olması planlanmış ise de halkımız bunu yönlendirebilmekten fevkalade memnun oluyor.” dedi.

Vatandaşların konuya fevkalade hâkim olduğunu hissetmekten memnun olduklarını ve hekimleri manipüle etmeye çalıştıklarını, kendilerine görüntüleme tetkiki yapılmadığı zaman hiçbir şey yapılmadığı hissine kapıldıklarını söyleyen Prof. Dr. Kaya, “İlaç üzerinden tam güvencenin olduğu zamanlarda herkesin evindeki ecza dolapları tıka basa doluydu. Bu onların bir hakkı olarak görüldüğü için bu hizmeti vatandaşımız talep ediyor.” şeklinde konuştu.

“Hekim bununla mücadele edemiyor”

“En iyi görüntüleme hangisidir?” sorusunun devamlı surette sorulduğunu, sonuçta da bu sorunun yanıtının MRG’ye geldiğini ifade eden Kaya, “Çünkü MRG’nin zararı da, yan etkisi de yok. MRG çektirmeden hastaneden çıkmanın yanlış olduğu hissi var. Vatandaşın tatmin olarak ayrılmasının tek yolu o hizmetin verilmesi. Hekim bununla mücadele edemiyor. Yani gerekmiyorsa bile, hekim istemese de vatandaşın zoruyla bu noktaya geliniyor. Ben sorunun buradan kaynaklandığını düşünüyorum.” dedi.

Hekim az, tetkik fazla

Prof. Dr. Kaya, “Fransa’da örneğin; kişi başına düşen hekim oranı veya diğer oranlar gayet doğal sınırlarda. Bizde kişi başına düşen hekim oranı çok düşük. Hemşire oranı, hastane yatak oranı düşük. Durum böyleyken MRG çekiminin birinci sırada olması, hastayı tatmin edecek hizmetin bu şekilde kurgulanmasından kaynaklanıyor.” şeklinde konuştu.

 

“Vatandaşın memnuniyeti için düşük fiyat politikasına başvuruluyor”

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nun uyguladığı sağlık sisteminin mi bu sonucu yarattığı yönündeki soruya ise Prof. Dr. Tamer Kaya, “Aslında kaçınılmaz olarak bu noktaya varıyor. SGK ve Sağlık Bakanlığı vatandaşın memnuniyetini önleyecek bir uygulamanın içinde bulunmak istemez. SGK daha çok mali portföyüne bakar, Bakanlık da memnuniyete bakar.” dedi. SGK’da birim tetkik ücretlerinin artmadığını, 2006 yılından bu yana toplamda ödediği rakamın aynı olduğunu, buna karşılık yapılan tetkik sayısının her yıl katlanarak arttığını vurgulayan Kaya, “Vatandaşın memnuniyetini kırmamak için bu düşük fiyat politikasına kaçınılmaz olarak başvuruluyor.” ifadelerini kullandı.

 

 

Bir MR, 10-15 dakika muayene memnuniyeti sağlıyor

Vatandaşın doğru bilgilendirilmesi konusunun atlandığını söyleyen Prof. Dr. Kaya, “Bence dernek olarak da bize görev düşüyor. Bu tetkiklerin gerekli olmadığı zaman yapılmasının onlara bir maliyeti olduğunu hissettirmemiz lazım. Yani sadece gerektiği zaman yapılırsa ne gibi avantajları olduğunu öğretmemiz lazım. Her şeyin MRG üzerinden kurgulanmaması gerektiğini öğretmemiz lazım. Özellikle klinisyenlerin muayeneye daha çok zaman ayırmaları gerektiğini öğretmemiz lazım. Çünkü klinisyenler için de kolay bir çözüm oluyor. Yani hastaya üç beş dakikadan daha fazla bir zaman ayırmadan bir MRG istediklerinde, sanki 10-15 dakika muayene etmiş gibi mutlu ediyorlar. Burada bütün kurgu radyoloji üzerinden yapılyor.” dedi.

“MRG bize fazladan birçok şey gösteriyor”

Kişiye özel yapılmış istatistiklerin olup olmadığı ile ilgili olarak,  “Örneğin; apandisit ile ilgili bir çalışmada negatif apendektomilerin oranının çok fazla olduğu bildirilmişti. Burada da böyle bir çalışma var mı? Diyelim, baş ağrısı ile gelen hastaya MRG istiyorsunuz, sonuçlar negatif olarak yüksek oranlara varıyor mu?” şeklindeki soruya ise Kaya, “Gereksiz MRG çekimlerinin şöyle bir riski var; MRG çok hassas bir yöntem. Cildimize büyüteçle yakından baktığımız zaman bir sürü yara-bere ya da ben, kızarıklık, sivilce vs. bir sürü şey görürsünüz. Ama uzaktan bunlar görülmez. MRG özellikle kas-iskelet sisteminde olsun, birçok vücut bölgesinde olsun bize fazladan birçok şey gösteriyor.” dedi.

“Gereksiz bir sürü ameliyat ya da işlemin yapılmasına yol açabiliyor”

“Bunlar hiçbir klinik rahatsızlığa neden olmadığı hâlde fazladan gereksiz araştırmaya gidilebilmesine neden olabiliyor. Bu da hem fazla bir mali külfet getirdiği gibi, gereksiz bir sürü ameliyat ya da işlemin yapılmasına yol açabiliyor.” diyen Prof. Dr. Kaya, bunun sadece bize özgü bir sorun olmadığını, Amerika’da da özellikle kas-iskelet sistemi MRG’lerinde muhakkak bir tendon yırtığı, bir kas vs. sinyali çıkabildiğini ifade ederek, “Bunun üzerine hekim isterse bunu ameliyat etmemiz gerekiyor diyebilir ve buna hiç kimse de hayır, gerekmiyor, diyemez. Ama bunun gerçekten hastayı hastaneye getiren neden olup olmadığı bir muamma. Yani, gereksiz MRG’lerde bir sürü gereksiz tedaviye de kapı açılmış oluyor.” şeklinde konuştu.

Prof Dr. Kaya,  hastanın çok iyi klinik muayene edilmediği durumlarda sadece MRG üzerinden hizmetlerin kurgulandığı durumlarda bu tip risklerin kaçınılmaz olduğunu da sözlerine ekledi.

“Gerektiğinde yapılmalı ama her şey de bunun üzerinden kurgulanmamalı”

Ortopedistler tarafından MRG sonucuna göre gereksiz yapılan ameliyatların oranı hakkında ise Prof. Dr. Tamer Kaya, “Böyle bir yüzde vermek doğru olmaz ama bu uygulamalar tıbbi uygulamaların gerçekten başka bir alana kaydırılmasına yol açıyor. Ortopedistlerin ameliyat etmeden önce sadece MRG üzerinden bu kurgulamayı yapmamaları gerekiyor.” şeklinde konuştu.

 

Bununla ilgili yakın zamanda yapılmış olan ve hatta medyada da yer almış olan bir çalışma olduğunu dile getiren Kaya, “Florida’da bir araştırmacı, yapılan MRG’lerdeki bu sıkıntıyı net bir şekilde dile getirmiş. Yani bu sadece bize özgü bir durum da değil. Bu nedenle iyi muayene ile gerçek şikâyetin, gerçek hastalığın ortaya konulması tetkikten çok daha önemli.” dedi.

 

Prof. Dr. Kaya, MRG’nin gerektiğinde mutlaka yapılması ve tedavinin buna göre kurgulanması, ancak her şeyin de bunun üzerinden yapılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

radyoloji
gereksiz x ışını
sgk
hasta memnuniyeti
turk radyoloji dernegi
prof. dr. tamer kaya
prof. dr. tamer kaya
Yorum (11)
uz.dr.
PERFORMANS sistemini 3 kaybedeni var.HEKİM,HASTA,KAMU(Gereksiz tetkik ve ameliyat) Kaldırın performansı gereksiz yapılan tetkik ve ameliyatlar yapılmayacak ve kamu büyük bir maliyetten kurtulacaktır.Sağlanan tasarrufun %1 belkide daha azını bile hekimlere temel ücret olarak verin kalanı ise kamuya kalsın.Böylece 3 kaybedenli sistemden 3 kazananlı sisteme geçilir.
13
Cevapla
Mehmet
PERFORMANS sistemini 3 kaybedeni var.SAĞLIK PERSONELİ,HASTA,KAMU dur.Sağlık personeli sadece Hekimden ibaret değildir.
12
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Üçü bir arada ama olumsuz anlamda ! Sayın Mehmet (Sağlık Personeli) yazmış.Herkesin bildiğini , herkesin yanlış dediğini tekrarlayan , sürdüren ülke olduk.Sayın Mehmet (Sağlık Personeli) sözleriyle."PERFORMANS sistemini 3 kaybedeni var.SAĞLIK PERSONELİ,HASTA,KAMU dur.Sağlık personeli sadece Hekimden ibaret değildir. Sağlık olgusunu , çalışma ortamı , çalışma emek değerleri , çevre , hizmeti veren ve alan , usul , ekonomi , bilimsellik , özerklik , liyakat gibi kavramaları insana yaraşır biçimde sunamadığımız hallerde yol almak mümkün değildir. Bu kadar veriye rağmen ! halen performansı tartışacak sosyal , bilimsel kültürel düzeydeyiz. Bu performansı halen savunan var mı ? Varsa yazsın yoksa sistemden kaldırılsın. Ülkemizde sağlıkta bilginin paylaşımı , bütünsel yaklaşım , bilgi aktarımı , mezuniyet öncesi + süresi + mezuniyet sonrası (!) eğitim problemleri tanımlanmalı ve ilaç firma ve dernek yaklaşımlarına terk edilmemeli ! , kanıta dayalı tıp tamam da biraz da olasılığa dayalı tıp formulasyonu mevcut malpraktis sistemiyle ele alınmalı !!! Olasılık sorunları abartılı biçimde uygulanıyor ve malpraktis sistemi tetkike dayalı ( biz kanıta dayalı diyoruz ) tıp formulasyonunu ( performans gazıyla ) "abartılı" dışa vuruyor.Bunlar çok açıktır.Bakıyoruz aval aval... Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 14 Ocak 2016 konuşulmayan kafalarda oluşmayan bir çok kavramla (!) yılın ve yolun başındayız.
3
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Derneklerimiz ve üniversitelerimiz keşke ( ! ) Medimagazin kadar güzel başlıklar ve sorular ve tespitler ortaya atabilseydi. Keşke ! Medimagazin 13 Ocak 2016 'Gereksiz tetkik, gereksiz ameliyata yol açıyor'Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nün “Avrupa Birliği Sağlık İstatistikleri ve Türkiye” raporuna göre Türkiye’nin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) uygulaması sıklığında birinci, bilgisayarlı görüntüleme (BT)de ise Fransa’dan ikinci sırada olduğu bildirildi. Halen performans ve malpraktis odaklanmasında ve daha önemlisi arka palan bilim insanının "özerklik" güvencesi olması gerketiği konusunda odaklanamadık. Siyasal ortamın bilimsel ortamın özerklik sorunlarına olumsuz etkilerini göremedik.Sağlık sistemindeki mevcut performans ve malpraktis sisteminin sorunlarına rağmen ! ve artan maliyetlere rağmen ! sürdürme halini gösteriyoruz.Vah vah demekten kendimi alamıyorum. Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 14 Ocak 2016
2
Cevapla
neco
“Hekim bununla mücadele edemiyor”....Yani gerekmiyorsa bile, hekim istemese de vatandaşın zoruyla bu noktaya geliniyor.... evet bu doğru. ama hekimler açısından şu da var performans ve ücret ilişkisi. bu sistemden çoğu hekim diliyle şikayet etse de aslında çoğu memnun. şimdi ek ödeme + maaş ile 10 bin tl alan hekimler çok var. tabii daha iyi bir performansla bu miktar yükseltilebilir.sakın bana bir hekim bu kadar kazanmıyor felsefesi yapmayın. herkes bunu biliyor artık. çoğu hekimde sekreterlikler ile sözleşme imzalayıp kota da kalkınca iş çığırından çıktı. zaten artan hasta sayısı ve ameliyat sayısı ile övünen tek devlet biziz. devlet kendini kendi eli ile ancak bu kadar güzel soyabilir. ayrı bir maharet işte. performans sistemine tepkisi olanlar ise kurum hekimleri, kliniği olmayan bazı uzmanlıklar ve hekim dışında çalışan sağlık personelleri bunlar dışında bu sistemden hem hasta memnun hemde hekim. hiç kimse lafı eveleyip gevelemesin. işin doğrusu bu..
9
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir