Medimagazin logo

Üniversitelerde kadro konusunda sıkıntılar yaşanabilir

Yeni kurulan üniversiteler için öğretim üyelerinin yaş sınırını 67’den 72’ye çıkaran düzenlemenin tüm üniversiteleri kapsaması amacıyla çalışma başlatılırken, rektörler arasında görüş ayrılıkları çıktı. Destek veren de oldu, eleştiren de.
Kaynak: HÜRRİYET - Gülseven ÖZKAN
Üniversitelerde kadro konusunda sıkıntılar yaşanabilir
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

YÖK, öğretim üyesi sorunu yaşayan, yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversitelerde eğitimin aksamaması için akademisyenlerin 67 yerine 72 yaşında emekli olmalarını içeren düzenlemenin uzatılması için yasa taslağı hazırladı. Mevcut kanuna göre devlet üniversitesinde çalışan bir akademisyen emeklilik yaşından önce, YÖK’ün belirlediği 41 üniversiteden birine geçerse 72 yaşına kadar görev yapabiliyor. Geçilecek üniversitenin isteği ve kadrosu da dikkate alınıyor.

Tüm öğretim üyelerini kapsayabilir

Diğer üniversitelerde 67 yaşına gelen akademisyen emekliliğe ayrılmak zorunda kalıyor. YÖK, bu düzenlemenin, tüm öğretim üyelerini kapsaması için de çalışma yaptığını açıkladı. Fakat bu karar rektörleri ikiye böldü. Uygulamayı sürdüren bazı yöneticiler, emekliliği gelen bilim insanlarıyla çalışmanın genç akademisyenlere yol gösterdiğini savundu. Bazıları ise planlanan uygulamanın kendilerini olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Özellikle akademik kadrosu geniş, çok sayıda genç akademisyeni bulunan üniversitelerin rektörleri uygulamanın kadro konusunda sorunlara neden olabileceği endişesini gündeme taşıdı. YÖK’ün düzenlemesinden faydalanan ve uygulama genişletilirse etkilenecek bazı üniversitelerin rektörleri görüşlerini Hürriyet’e anlattı. 

Yaş engeli büyük üniversitelerin can simidi
Prof. Dr. Süleyman Büyükberber (Gazi Üniversitesi Rektörü):
Bu karar, üniversitelerin akademik yapısı ve insan kaynakları dinamiklerine göre verilmeli. Köklü üniversiteler için olumsuz sonuçları daha ağır basabilir. Bizim gibi büyük, yerleşik ve pek çok bölümü için akademik kadroları şişmiş, 1000’e yakın profesörü olan bir üniversitede, dinamizmi ve yenilenmeyi bitirir. Ülkemiz zenginleştikçe kaliteli, donanımlı, dil bilen genç akademisyen sayısı hızla artıyor. Bunların önü açılmalı. Yığılmalardan bu mümkün olmuyor. Yaş engeli adeta büyük üniversitelerin can simidi. Yenilenebilmenin, uluslararasılaşmanın, kalitenin bir yolu da yaşa bağlı ayrılmalar. Tecrübe tabii ki önemli ama hocaları yaşlanmış bir üniversitenin efora, projeye, güncel bilgiye ve üretime ihtiyacı var. Ayrıca performans yerine yaş hiyerarşisi gibi bir sorunumuz var. Yaşlıların çoğu gücü elinde tutmaya devam etmek istiyor ve akademiyi adeta tıkıyor. Umarım yasa eski haliyle olduğu gibi sadece gelişmekte olan üniversiteleri kapsar.

Kadro konusunda sıkıntılar yaşanabilir
Prof. Dr. Mehmet Karaca (İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü):
Profesörlerimiz artık geçmişe oranla daha aktif ve üretken. Yaşları ilerlese bile üretmeye devam ediyorlar ve zihin olarak da yaşlanmıyorlar. Kişi ürettikçe, genç nesil ile paylaştıkça bu sistemi zenginleştirir. Ancak istisnalar da var. Akademisyenler aynı ekolde uzun süre kalmamalı. Eğer bir profesör hayatını aynı üniversitede ve aynı ekolde geçiriyorsa içeriden beslenme konusunda sıkıntı yaşar. Dışarıda farklı ekoller görmesi ve döndüğü üniversiteye de bu kültürü getirmesi lazım. Bu sistem dünyada da böyle işler. Ayrıca kadro konusunda sıkıntılar yaşanabilir ancak YÖK, bu konuda çözüm üretecektir. 

Tecrübeli hocalara ihtiyacımız var
Prof. Dr. Ebubekir Ceylan (Hakkâri Üniversitesi Rektörü):
Kararı destekliyorum. Yılların birikimini barındıran tecrübeli öğretim üyelerinden faydalanmak son derece önemli. Gelişmesi tamamlanmayan bu üniversitelerde böyle birikimli hocaların görevlerine devam etmeleri tecrübe aktarımı ve yol gösterme açısından son derece faydalı.

Rehber oluyorlar
Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü (Adıyaman Üniversitesi Rektörü):
Uygulama gerekli ve yerinde. Bazı programlarda açıklar olabiliyor. Tecrübe ve birikim kolay elde edilmiyor. Bu hocalar, yeni kuşaklar için bir kazanç ve fırsat. Düzenlemeyle genç akademisyenlerin önü kesilmiyor. Çünkü varlıkları genç akademisyenler için rehber niteliği taşıyabiliyor.

yök
kanun taslağı
yaş sınırı
öğretim üyesi
kadro
akademisyen
Yorum (4)
hüdhüdkuşu
Üniversite dışında profesör olmak isteyen yüzlerce deneyimli doçent mevcut. Bunların arasından hakkedenleri torpilsiz kadrolaşmadan alın da görelim.
1
Cevapla
Kamil Ömür
Üniversite dışından profesör olmak isteyenler sadece tıp doktorları. Diğer bölümlerde böyle bir şey yok.
1
Cevapla
akademisyen
67 yaşından sonra çalışmak isteyen öğretim üyeleri ancak yeni üniversitelerde çalışabilsin. Orta yolu bulmuş oluruz böylece.
0
Cevapla
hasan
Bence emeklilik yaşı 67'den 65'e indirilsin. malesef yaşlı bazı hocalar ipleri elinde tutmak istediğinden bir yerde ilerlemeninde önünde engel oluyorlar.Tabiatıyla istisnalar olabilir. mesela Hakkari üniversitesine gitmek isteyenin 100 yaşına kadar çalışmasına imkan verilsin, zaten oraya genç bile zor gidiyor hatta gitmiyor. Ama Ankara ve İstanbuldaki üniversitelerde ise yaş sınırı 60'a bile indeirilebilir. Ancak, organ nakli vs özelliği olan alanlarda deneyimli hocalar 67 yaşına kadar çalışabilir. Nedense meşhur birçok profesör üniversitedeki kadrolarını tutarak özeldede çalışmaya devam ediyorlar. Devletimiz esasında bunları emekli ederse hocalar içinde iyi olur. yaşayacak zamanları olur, ölmeden önce biraz çocuklarıyla mutlu bir şekilde yaşayabilir. Ancak, hocaları emekli edip yerine de özellerdeki ördekçileri kadroya atarsak işte o zaman herşey berbat olur.
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir