Medimagazin logo

Ozempic ve alternatiflerine dair merak edilen her şey: Zayıflama ilaçları 'yeni normal' mi?

Bazıları Ozempic gibi ürünleri "mucize ilaç" olarak görürken, bazıları da ilaçların ciddi yan etkileri olduğunu düşünerek temkinli yaklaşıyor.
Kaynak: tr.euronews.com
Ozempic ve alternatiflerine dair merak edilen her şey: Zayıflama ilaçları 'yeni normal' mi?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Dünya genelinde halihazırda 1 milyardan fazla kişi obeziteyle mücadele ederken, uzmanlar 2050'ye kadar obez veya aşırı kilolu yetişkin oranının yüzde 60'ı göreceğini tahmin ediyor.

Veriler, obezitenin bireysel bir sorunun ötesinde, toplum sağlığını tehdit eden bir kriz haline geldiğine işaret ediyor. Nitekim büyüyen obezite krizinin beraberinde getirdiği veya katkıda bulunduğu birçok kronik sorun da var. Bunların başında diyabet ve kalp-damar hastalıkları geliyor. 

Özellikle kalp hastalıkları dünyadaki bir numaralı ölüm nedeni olduğundan, obeziteyle mücadele de bireysel önlemlerin ötesine geçerek yenilikçi ilaçların icadıyla sonuçlandı. Bazıları Ozempic başta olmak üzere bu tür ilaçları "mucize" olarak görürken, bazıları da bunların ciddi yan etkileri olduğunu düşünerek temkinli yaklaşıyor.

İşte giderek popülerleşen Ozempic ve alternatiflerine ayrıntılı bir bakış:

Ozempic nedir?

Kabaca tanımıyla Ozempic, insan vücudunda doğal olarak oluşan GLP-1 hormonunu taklit eden yarı sentetik bir moleküle dayanan bir tedavi.

İlacın etken maddesi olan semaglutid, hücre yüzeyinde veya içindeki reseptörlere bağlanarak bunları aktive ediyor. "Reseptör agonisti" diye de bilinen bu tür moleküller, bağlanınca hücreye "insülin salgıla", "iştahı azalt", "kalp atışını hızlandır" gibi talimatlar gönderebiliyor.

Ozempic örneğinde semaglutid, insan vücudunda yemeklerden sonra salgılanan GLP-1 hormonunu taklit ediyor. Bu hormon insülin salınımını artırırken, glukagon (kan şekeri yükselten hormon) üretimini azaltıyor, mide boşalmasını yavaşlatıyor ve beyne tokluk sinyalleri göndererek iştahı azaltıyor.

Ancak vücutta doğal olarak üretilen GLP-1 çok kısa sürede (yaklaşık 1-2 dakika içinde) parçalanıyor. Bu yüzden bu doğal hormonu tedavi amaçlı kullanmak mümkün değil.

Ozempic'in etken maddesi semaglutid ise vücuttaki GLP-1 reseptörlerini doğal GLP-1’den çok daha uzun süre aktive ediyor. Bu da kan şekerinin daha iyi kontrol edilmesini, açlığın baskılanmasını, yemek sonrası tokluk süresinin uzamasını ve nihayetinde belirgin kilo kaybını beraberinde getiriyor. Sonuçta Ozempic, GLP-1 hormonunun etkilerini taklit ederek uzun süreli etki sağlamış oluyor.

 

Diyabet için geliştirildi

Kilo kaybı etkisinden dolayı kamuoyunda "zayıflama iğnesi" olarak bilinse de Ozempic, aslında tip 2 diyabet tedavisinde kullanılmak üzere tasarlandı.

Diyabet, vücudun insüline yeterince cevap verememesi (insülin direnci) veya yeterli insülin üretememesi sonucu oluşan kronik bir hastalık. Normalde bir kişi yemek yediğinde kan şekeri (glikoz) yükselirken pankreas, insülin hormonu salgılar. İnsülin, hücrelerin bu şekeri alması ve enerjiye dönüştürmesi için anahtardır.

Diyabetli hastalarda ise hücreler insüline dirençlidir. Yani insülin varken bile şekeri içeri almazlar. Veya pankreas yeterince insülin üretemeyebilir. Bunun sonucunda şeker kanda birikir ve yüksek kan şekeri (hiperglisemi) ortaya çıkar.

Haftalık kullanılan Ozempic enjeksiyonu, insülin salınımını artırıp glukagon salgısını azaltarak kana fazla şeker salınmasını engelliyor. Aynı zamanda mide içeriği ince bağırsağa daha yavaş geçerken, beyindeki tokluk merkezini de etkileyerek yemek yeme isteğini azaltıyor. Bu da dolaylı olarak kilo kaybı sağlıyor. Tip 2 diyabetli bireylerde bu çok önemli, çünkü kilo kaybı insülin direncini azaltan bir faktör.

"Kanser riskini azaltabilir"

Ozempic'in bir diğer etkisi de kanser riskinin azalmasıyla ilişkili. Mayıs 2025 tarihli yeni bir araştırma, Ozempic gibi GLP-1 diyabet ilaçlarının obeziteyle bağlantılı kanserlerin, özellikle de kolon ve rektum kanserlerinin riskini mütevazı bir oranda azaltabileceğini gösterdi.

Açıklanan deney sonuçlarına göre, 2013-2023 arasında tedavi edilen ve ortalama dört yıl boyunca takip edilen 85 binden fazla tip 2 diyabetli ve obezite hastası arasında, GLP-1 diyabet ilaçları kullananlarda 2 bin 501 obeziteyle ilişkili kanser gelişirken, diğer ilaçları alanlarda bu sayı 2 bin 671'di.

Zayıflama amaçlı kullanımı onay almadı

Ozempic'in arkasında 2000’lerin başından beri GLP-1 "taklitçileri" üzerine çalışan Danimarkalı Novo Nordisk firması var.

2010'larda semaglutid etken maddesi üzerine klinik araştırmalar başlatan firma, Aralık 2017'de Ozempic ile tip 2 diyabet tedavisi için ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nden (FDA) onay aldı. Bunu bir yıl sonra Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) izledi.

İlaç ayrıca, hem tip 2 diyabetli hem de kronik böbrek rahatsızlığı olan yetişkinlerde böbrek hastalığının kötüleşmesini, böbrek yetmezliğini ve kardiyovasküler hastalık sonucu ölüm riskini azaltma amaçlı da onay aldı.

Öte yandan Ozempic sadece kilo kaybı amaçlı kullanılmak için kurumlardan onay almış değil. Ancak bazı tıp uzmanları kilo kaybını desteklemek için ilacı etiket dışı (bir ilacın tedavi etmek için onaylandığı durumlar dışındaki kullanımı) reçete ediyor.

Ozempic'in diğerlerinden ne farkı var?

Aslında Novo Nordisk, aynı etken madde semaglutid'i içeren ve FDA tarafından yetişkinlerde ve 12 yaş üstü çocuklarda aşırı kilo ve obeziteyi tedavi etmek için onaylanan bir enjeksiyon daha üretiyor. Wegovy adlı bu ilaç kiloyla ilgili tıbbi endişeleri olan yetişkinlerde kullanılıyor ve kalp krizi veya felç gibi belirli kardiyovasküler riskleri düşürebiliyor.

Wegovy, Ozempic'ten daha yüksek dozlu bir ilaç. 2021’de obezite tedavisi için FDA'dan onay alan Wegovy'nin birincil kullanım alanı kilo yönetimi. Ozempic gibi haftalık enjeksiyon şeklinde kullanılan bu ilacın Ozempic'ten en büyük farkı da daha yüksek dozda semaglutid içermesi ve obezite veya diğer rahatsızlıkların eşlik ettiği aşırı kilo sorunu olan bireyler için açıkça onaylanmış olması.

Ancak Ozempic daha erken piyasaya sürüldüğü için popülerliği daha fazla. Ayrıca, Wegovy'nin tedarik sıkıntısı yaşadığı dönemlerde, bazı sağlık hizmeti sağlayıcıları kilo verme amacıyla etiket dışı Ozempic reçete etti. Bu da Ozempic'in daha bilinir olmasına yol açtı.

Öte yandan Novo Nordisk, semaglutid etken maddeli bu iki ilaçtan da önce, benzer etkiler elde etmek için liraglutid adlı aktif bileşeni geliştirmişti. Piyasada diyabet için Victoza ve kilo için Saxenda adı altında yer alan bu etken madde de GLP-1 "taklitçileri" sınıfında yer alıyor. Ancak 2009'da onaylanan bu ilaç, günlük enjeksiyon şeklinde uygulanıyor ve etki süresi daha kısıtlı.

Mounjaro markasıyla satılan tirzepatide etken maddesi ise yine tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan ve enjeksiyon yoluyla uygulanan, ancak sadece GLP-1'i değil, GIP adlı bir diğer kan şekeri hormonunu taklit eden bir tedavi. Öte yandan piyasada Mounjaro adıyla satılan versiyonu kilo tedavisi için onaylanmış değil. Bunun için Zepbound adlı bir başka ilaç reçete ediliyor.

Kilo vermede hangisi ne kadar etkin?

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nden araştırmacı Sebastian Furness, The Conversation'da bu ilaçlar hakkında kaleme aldığı yazıda, "İnsanlar farklı tepkiler gösterir ve farklı miktarlarda kilo verirler. Ancak burada, kullanıcıların ortalama ne kadar kilo verebileceğini belirtebiliriz," diyor.

Furness, liraglutid etken maddeli Saxenda'nın, ilacı obezite tedavisinde kullananlarda yüzde 10 oranında kilo kaybı sağladığını belirtiyor. Semaglutid içeren Wegovy'de bu oran genellikle yüzde 15.

Furness, "Piyasadaki en yeni GLP-1 taklitçisi ilaç olan tirzepatide (tip 2 diyabet için Mounjaro ve kilo kaybı için Zepbound) ise vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 25'i oranında kilo kaybına neden olabiliyor," ifadelerini kullanıyor.

Kimler kullanabilir?

Kilo kaybı için kullanılan ilaçlar, aslında genellikle obezite teşhisli kişilerde kullanım için uygun ve yalnızca diyet ve egzersiz programıyla birlikte kullanılmak üzere reçete ediliyor.

Ancak bu ilaçların mutlaka bir doktor tarafından reçete edilmesi önemli ve çoğunu sigorta programları karşılamadığı için son derece pahalı olabiliyorlar.

Bunun yanı sıra Ozempic'i her diyabet hastasının kullanması da doğru olmayabilir. Amerikalı plastik cerrah Dr. Daniel Gould, Forbes'a yaptığı açıklamada, "İlaç günlük kilo kaybı için veya kullanımını engelleyebilecek tıbbi geçmişi olan kişiler için uygun değil," diyor.

"Buna semaglutid veya ilacın diğer bileşenlerine alerjisi olan kişiler, endokrin bezlerini etkileyen ve tiroid, paratiroid ve adrenal bezlerinde tümörlere neden olabilen MEN 2 hastaları ve daha önce medüller tiroid karsinomu (MTC) geçirmiş veya ailesinde bu hastalık öyküsü olan kişiler dahil."

Bunun yanı sıra, Ozempic'in çocuklar için güvenli veya etkili olup olmadığını gösteren bir araştırma da mevcut değil.

Kanıtlanmış yan etkileri neler?

Bu ilaçların hepsinin vücuttaki hedefi aynı olduğundan, yan etkileri de çoğunlukla benzer. En yaygın olanları mide bulantısı, kusma, şişkinlik, kabızlık ve ishal gibi bir dizi gastrointestinal rahatsızlıklar. Söz konusu ilaçlar gıdanın mideden geçiş hareketini yavaşlatması nedeniyle bu rahatsızlıklar oluşuyor ve ilaçların dozu yavaşça artırılarak bu süreç yönetilmeye çalışılıyor.

Ancak son klinik veriler, midenin boşalmasındaki yavaşlamanın da bazı kişilerde sorun yaratabileceğini ve ameliyat sırasında yiyeceklerin akciğerlere kaçma riskini artırabileceğini ortaya koyuyor. Bu nedenle bu ilaçlardan herhangi birini kullananların doktorunu bilgilendirmesi elzem.

Ayrıca enjeksiyon şeklinde uygulandıkları için deride reaksiyonlara da yol açma ihtimalleri var.

Hamilelik sırasında kullanımının güvenliğine ilişkinse klinik çalışma bulunmazken, hayvanlı deneylerde bu ilaçların embriyonun gelişimini olumsuz etkilediği görülmüştü. Bu yüzden gebelik sırasında kullanılmaları tavsiye edilmiyor.

Ozempic'le ilgili son iddialar: Körlüğe neden olduğu doğru mu?

Ozempic ve diğerlerinin yaygın bilinen yan etkilerinin yanı sıra medyada ve sosyal platformlarda giderek daha sık bahsedilen bir dizi semptom da GLP-1'i hedefleyen ilaçlara yönelik endişeleri körüklüyor. Bunlar arasında körlük ve diş çürümesi de var.

Deneysel olmayan, yani hastaların hayatlarının olağan akışında takip edildiği gözlemsel bir çalışma, tip 2 diyabet ve kilo kaybı için semaglutid alan kişilerde sırasıyla dört ve yedi kat daha fazla "nonarteritik anterior iskemik optik nöropati" (NAİON) riski tespit etmişti. NAİON, ani ve genellikle ağrısız görme kaybına neden olan, optik sinirin (görme siniri) ön kısmında kan akışının azalması veya kesilmesiyle ortaya çıkan bir rahatsızlık. Bu rahatsızlığın nedeni genellikle tansiyon, diyabet ve damar tıkanıklığı olsa da Ozempic gibi popüler ilaçları kullanan bazı kişiler, bunu bir yan etki olarak yaşadıklarını savunuyor.

Yakın zamanda ABD'nin New York ve New Jersey kentlerinde 10'dan fazla hasta semaglutid içeren ilaçları aldıktan sonra NAİON geçirdikleri iddiasıyla mahkemeye başvurdu. Ozempic ve Wegovy'nin üreticisi Novo Nordisk ise ilaçlarını savunuyor. İlaç üreticisinin sözcüsü Lauren Browdy Weiner, klinik deneylerde bu ilaçların NAİON benzeri bir reaksiyona neden olmadığını ve söz konusu durumu yan etki olarak değerlendirmediklerini söyledi.

Newsday'e konuşan Weiner, "Novo Nordisk, semaglutidin fayda-risk analizinin değişmediği görüşündedir. Hasta güvenliği Novo Nordisk için en önemli önceliktir ve ilaçlarımızın kullanımından kaynaklanan tüm olumsuz olaylarla ilgili raporları çok ciddiye alıyoruz." dedi.

"Bu durum, diyabetli kişilerde iyi bilinen bir yan hastalık olan göz rahatsızlıkları için de geçerlidir."

Diğer bir deyişle firma, söz konusu rahatsızlığı geçiren kişilerde, rahatsızlığın nedeninin diyabet değil de semaglutid olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmadığını savunuyor.

"Ozempic dişleri" nedir, dişler neden zarar görüyor?

Sosyal medyada Ozempic'le ilgili diş ve ağız sağlığı iddiaları da öyle yaygın hale geldi ki kullanıcılar, zarar gören dişlere "Ozempic dişleri" veya tat kaybı gibi şikayetlere "Ozempic dili" gibi isimler takmaya başladı.

GLP-1 ilaçları kullanan bazı hastalar, ağız kuruluğu ve nefes kokusu, ani çürükler ve diş eti hastalıkları gibi beklenmedik diş sorunları bildirdi. Bazıları da yiyeceklerin tadını metalik veya acı olarak algıladıklarını söylüyor.

Forbes'un kıdemli sağlık yazarı Bruce Y. Lee, hakemli tıp dergisi Medicine'de yayınlanan bir araştırmada, semaglutid içeren ilaçlar alırken kserostomi vakalarının kaydedildiğini belirtiyor. Kserostomi, yetersiz tükürük üretimi nedeniyle ortaya çıkan ağız kuruluğuna verilen tıbbi isim.

Cleveland Clinic'e göre, yetersiz tükürük üretimi sonucunda bireylerde boğaz ağrısı, yeme, konuşma veya yutma zorluğu, ses kısıklığı gibi sorunların yanı sıra tat değişiklikleri, nefes kokusu, ağız ve dil yaraları ile diş sorunları görülebiliyor.

Ayrıca 2024'te Endokrin Derneği'nin toplantısında sunulan bir çalışmada da 30 kişilik hasta grubundan semaglutid alanların, farklı tatlara karşı daha fazla hassasiyetleri olduğu görülmüştü. Bu kişilerin dillerinden alınan örnekler de tatla ilgili sinir sinyallerinin iletilmesinde rol oynayabilecek genlerin daha aktif olduğunu ortaya koymuştu.

İlaçları güvenli kullanmanın yolları

Ancak bu ilaçları güvenli biçimde kullanmanın belli başlı yolları da var. Forbes'a konuşan uzmanlar, öncelikle uzman kontrolünün ve tedaviyi yaşam tarzıyla desteklemenin öneminden bahsediyor:

Yaşam tarzı değişiklikleri: Amerikalı plastik cerrah Dr. Daniel Gould, "Sağlıklı beslenme ve egzersizin yerini hiçbir şey tutamaz," diyor. "İlaç faydalı olabilir, ancak doğru beklentiler ve gözetimle kullanılması gerekir ve her zaman kişiselleştirilmiş bir sağlık planının parçası olmalıdır."

Uzman ekip yaklaşımı: Beslenme uzmanı Toby Amidor da, "Bir tıp doktoru ve bir diyetisyen, bir kişinin Ozempic gibi ilaçlar için iyi bir aday olup olmadığını belirleyebilir," diyor. Amidor'a göre ilacın kullanımı için zorunluluk olmasa bile çeşitli uzmanlardan fikir almak daha kapsamlı bir tedavi planı sağlayabilir.

Değişkenliğe hazır olmak: Ayrıca Dr. Gould, dozaj önerilerinin kişinin ne kadar kilo vermesi gerektiğine bağlı olarak son derece değişken olabileceğini vurguluyor. "Bir hasta bir yıl içinde vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 10 ila 15'ini kaybedebilirken, bir diğeri daha fazlasını kaybedebilir; özellikle de yaşam tarzlarıyla ilgili doğru şeyleri yaptıklarında."

"İlk üç ila altı ayda geri geliyor": İlacı bıraktığınızda ne oluyor?

Olası yan etkilerden sonra sık tartışılan bir diğer husus ilaçların etkinliğinin ne kadar sürdüğü. Kilo verdirme etkisine rağmen, uzmanlar bunların kalıcı tedavi olduğu yönündeki algının doğru olmadığını belirtiyor. Zira birçok durumda hastalar bunları kullanmayı bıraktıklarında eski kilolarını yeniden alabiliyor.

Washington Kilo Kontrolü ve Araştırma Merkezi’nin Müdürü Domenico Rubino, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Obezite, antibiyotik alıp, 'tamam geçti' diyebileceğiniz bir enfeksiyon değil," dedi.

Ulster Üniversitesi’nden klinik tıp profesörü Alex Miras da “İnsanların küçük bir kısmı, maksimum yüzde 10’u, kilolarını sabit tutabiliyor," ifadelerini kullandı.

Miras’a göre hastalar kiloları verdiklerinden daha hızlı şekilde, hatta kilolarının büyük kısmını "ilk üç ila altı ayda" geri alıyor.

Semaglutid kullanan birçok kişide kilo kaybının zamanla yavaşladığı ve sıklıkla tamamen durduğu da iddia ediliyor. Hakemli bilimsel dergi Nature'da Mayıs 2024'te yayınlanan bir çalışmada, dört yıllık kullanımdan sonra bile, katılımcıların yalnızca yüzde 12'sinin sağlıklı bir vücut ağırlığına erişebildiği görüşmüştü. Takip edilen çoğu kişi ya fazla kilolu ya da obez kalmıştı.

 

"Big food" karşıtı uyanış

Tüm bunlardan hareketle bazı uzmanlar, toplumun sağlıklı kilolara erişmesi ve kiloyla da ilişkili olan diyabet ile kalp rahatsızlıklarının etkin biçimde ele alınabilmesi için esasen bağımlılık yapan ultra işlenmiş "çöp" yiyeceklerle ve bunları teşvik eden gıda endüstrisiyle mücadele etmek gerektiğini belirtiyor.

FDA'nın eski başkanı Dr. David A. Kessler, "Diet, Drugs and Dopamine" kitabında konuyla ilgili şu ifadelere yer veriyor:

"Artık obeziteyi etkili bir şekilde tedavi edebiliyoruz. Bunu GLP-1 enjeksiyonlarıyla yapıyoruz ama aslında temel nedeni maskeliyoruz. Bir endüstrinin bizi hasta etmesi ve ardından başka bir endüstrinin bu hastalığı tedavi etmek için ilaç geliştirmesi saçma görünüyor."

 

Fahiş fiyatlar ve beklentiler: Jenerik ilaçlar yolda olabilir

Wegovy ve Ozempic ilaçlarının ABD'deki satış fiyatları yakın zamanda Federal Ticaret Komisyonu'nun açtığı davayla tartışmaya açılmıştı. Zira bu ilaçlar ABD başta olmak üzere piyasada mevcut olduğu bazı ülkelerde son derece fahiş fiyatlara satılıyor.

Ancak aynı zamanda ülkeler arasında fiyat uçurumları da görülebiliyor. Örneğin ABD'de Wegovy'nin fiyatı aylık 1349 dolara kadar çıkarken, İngiltere'de ya da Almanya'da aynı ilaç 92 dolarlık fiyat etiketiyle satılıyor.

Bu ilaçların üreticisi Novo Nordisk, 2023'te Fransız lüks markası LVMH'ı geçerek Avrupa’nın en değerli firması olmuştu.

Ancak yakın zamanda Victoza ve Saxenda için patent koruması sona erdi. Bu da söz konusu ürünlerin daha uygun fiyatlı alternatiflerinin karşımıza çıkabileceği anlamına geliyor. İlaç şirketleri bunların jenerik versiyonlarını üretmek için çalışmalara başlamış durumda.

obezite
ozempic
semaglutid
tip 2 diyabet
glp1 agonisti
Yorum (1)
mehmet
uygun vakalarda bariatrik cerrahiye alternatif olabilir
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir