Medimagazin logo

Ölümden sonra umut: Orta Asya’da organ bağışı neden gelişemiyor?

Kazakistan'da organ nakli büyük ölçüde yaşayan bağışçılara dayanıyor. Bunun temel nedenleri arasında sisteme duyulan güvensizlik ve dini inançlar yer alıyor. 2024 yılında beyin ölümü gerçekleşen 86 kişiden sadece 10’unun ailesi organ bağışına onay verdi.
Kaynak: tr.euronews.com - Galiya Khassenkhanova
Ölümden sonra umut: Orta Asya’da organ bağışı neden gelişemiyor?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Organ nakli çoğu zaman bir hayatı kurtarmanın tek yolu olsa da, bağışçıların zamanında bulunamaması nedeniyle hastalar organ beklerken hayatlarını kaybedebiliyor.

Organ bağışı iki şekilde yapılabiliyor: hayattaki bir donörden veya vefat etmiş bir kişiden (kadavradan). Hayatta olanların bağışları genellikle sadece böbrek ve karaciğerle sınırlıyken, Kazakistan’da bu yöntem, ölüm sonrası bağıştan daha fazla hayat kurtarıyor.

Kazakistan Organ Nakli ve Yüksek Teknoloji Hizmetleri Koordinasyon Merkezi Direktörü Aidar Sitkazinov şöyle diyor: “Dünyada bağışların yüzde 80-90’ı ölüm sonrası yapılırken, Kazakistan ve Orta Asya ülkelerinde durum tam tersi. Bizde bağışların yüzde 80-90’ı hayatta olan kişiler tarafından yapılıyor.”

Sitkazinov'a göre, halkın ölümden sonra organ bağışına sıcak bakmamasının temel nedeni sağlık sistemine olan güvensizlik.

Halk arasında yolsuzluğun yaygın olduğu inancı, bağışlanan organların kötüye kullanılacağı ya da yasa dışı şekilde satılacağı endişesini doğuruyor. Hatta bazıları, doktorların organları almak için hastalarını yeterince tedavi etmeyeceğini bile düşünüyor.

Sitkazinov, Kazakistan’da organ satmanın yasa dışı olduğunu vurguluyor. Ayrıca bir organ nakli sürecine onlarca kişi ve kurum dahil oluyor ve hastaneler, bir hastanın ölümünden sonra bağışçı olmasından maddi ya da başka türlü bir kazanç elde etmiyor.

Ancak organ nakliyle ilgili skandalların insanları bağış yapmaktan caydırdığını da kabul ediyor. Sadece geçen yıl, bağışlanan organları satmaya çalıştığı tespit edilen 15 vaka yaşandı.

Dini inançlar da önemli bir etken. Orta Asya’da yaygın olan İslam ve Ortodoks Hristiyanlık, halk arasında ölümden sonra organ bağışına karşı olduğu sanılıyor. Oysa Kazakistan’daki dini otoriteler, ölüm sonrası organ bağışını hayır işi olarak görüyor. Ancak bu destek, halkı ikna etmeye yetmiyor.

Bu 'dini çekince' yalnızca Kazakistan’a özgü değil. Araştırmalar, ölüm sonrası organ bağışı konusundaki isteksizliğin İslam ülkelerinde uzun süredir devam eden bir eğilim olduğunu gösteriyor. Bu ülkelerde canlı bağış daha yaygın.

Buna karşın Avrupa’da ölüm sonrası organ bağışı oturmuş bir uygulama. İhtiyacın yüzde 50’sine kadarını karşılayabiliyor. Ayrıca Avrupa’da, kalp durması sonucu ölen kişilerin organları da bağışlanabiliyor.

Kazakistan’daki mevcut durum

Mayıs 2025 itibarıyla Kazakistan’da 4226 kişi organ nakli bekliyor, bunların 128’i çocuk.

Bu kişilerin 3828’i böbrek nakli bekliyor. Bu hastaların şansı biraz daha yüksek çünkü böbrek bulunamasa bile 10-15 yıl yaşama şansı sunan diyaliz seçeneği mevcut.

Ancak Sitkazinov’un belirttiği gibi, bazı hastalar için organ nakli tek kurtuluş yolu. Listeye girebilen bu kişilerin başka seçeneği yok.

Sitkazinov, “Size basit bir örnek vereyim: 2024 yılında, beyin ölümü gerçekleşmiş 86 potansiyel donör vardı. Tüm aileleriyle görüştük, sadece 10 aile onay verdi,” diyor. Oysa bir kişi, yedi kişinin hayatını kurtarabilir.

Kazakistan’da 2020 yılından beri "opt-in" adı verilen bir sistem uygulanıyor. Yani bir kişinin ölümünden sonra organlarının bağışlanması için önceden açıkça onay vermesi gerekiyor. Ancak kişi izin verse bile, ailesinin de onay vermesi şart.

Bu sistem, bazı ailelerin yakınlarının organlarının kendilerinden habersiz alındığı gerekçesiyle dava açmasının ardından devreye girdi.

2024 yılında toplam 260 organ nakli gerçekleştirildi. Bunların 237’si hayatta olan donörlerden yapıldı.

“En büyük sorun ailelerin red cevabı. Ayrıca halkın irade beyanı da çok düşük. 2025 Ocak itibarıyla 11 milyonluk yetişkin nüfusun sadece 8000’i organ bağışına onay verdi. Buna karşın 115 bin kişi bağışçı olmak istemediğini beyan etti,” diye açıklıyor Sitkazinov.

Organ bağışı konusunda Kazakistan’la benzer sorunları yaşayan tüm Orta Asya ülkelerinde; sisteme güvensizlik, bağış süreçlerine dair yanlış bilgiler ve düşük kamu bilinci yaygın.

Toplumda farkındalık artmadıkça ve sistemler daha şeffaf ve güvenilir hâle gelmedikçe, ölüm sonrası organ bağışlarının sayısının ciddi ölçüde artması pek olası görünmüyor.

orta asya
organ nakli
organ bagisi
kazakistan
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir