Medimagazin logo

'Tek doktor görüşüyle balon, stend ve baypas yaptırmayın'

Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin, tıpta tek bir doğrunun olmadığını bu nedenle hastalara bir doktor tarafından balon, stent ve baypas önerilmesi durumda başka doktor görüşüne, konsey ya da ortak kurul kararına göre hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Kaynak: ZAMAN
'Tek doktor görüşüyle balon, stend ve baypas yaptırmayın'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) tarafından düzenlen 31. Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi Antalya Belek beldesindeki bir otelde başladı. Ulusal ve uluslararası düzeyde akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen kongrede kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili tedavi yöntemleri tartışılacak.

Yerli ve yabancı akademisyenlerin sunum yapacağı kongre kapsamında konuşa TKD Gelecek Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin, kardiyolojinin her yıl gelişmelerin yaşandığı tıp alanı olduğunu söyledi. Kardiyoloji alanında kullanılan tedavi yöntemlerine değinen Şahin, artık açılabilir her lezyonunun (doku bozukluğu) balon (daralan damarı açma yöntemi) ve stentle (damar duvarına mekanik olarak destek olan ağ şeklinde çelik kafesler) açıp hastanın tedavisini daha az hasarla yapmak yönünde olduğunu kaydetti. Bypass yönteminin daha sonra tercih edilebileceğini belirten Şahin, hangi hastaya, ne tür bir tedavi uygulanacağının tartışılmaya devam ettiğini kaydetti.

Bazı hastaların gri bölge olarak tanımlanan alanda olduğunu belirten TKD Gelecek Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cerrahlara giderse hasta bypas yapılır. Kardiyologa giderse stent takılır. İkisi de doğru olabilir. Yaklaşım olarak haklılık payı vardır. Klavuza da uygundur. En doğru karar bunları ortak belirlemektir. Hastaya cerrahın ve kardiyoloğun birlikte olduğu konsey dediğimiz yapılar içerisinde hastaların anjiyolarının incelenip en uygun tedavinin; balon mu? stent mi? Yoksa bypas mı olduğu şeklinde karar verip ona göre uygulamaktır." dedi.

Şahin, tek bir hekimin kararına hastanın mutlak acil durumlar dışında uymasının doğru olmayacağını, farklı görüşler almanın iyi bir yaklaşım olacağını ifade etti. Hastaya birisi 'sana balon gerekiyor' dediğinde acil bir durum yoksa bir başka hekimin görüşünü almakta yarar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mahmut Şahin, şöyle konuştu: "Eğer karar bir konsey ve ortak bir kuruldan çıkmamış ise yine 'size bypass gerekiyor' dendiğinde farklı hekimin ya da kurulun görüşü almakta daha doğru karar için fayda var. En doğru kararın bu tür konseylerde vereceği kanaatindeyim."

Şahin, tıpta tek bir doğrunun olmadığını, doğruların duruma göre değiştiğini vurguladı.

TOKGÖZOĞLU: KALPTEN ÖLÜMLER ARTTI

TKD Başkanı Prof.Dr. Lale Tokgözoğlu da kalp-damar hastalıklarının çağın salgını olduğunu belirterek, kalpten ölümlerin arttığını kaydetti. İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye'de kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin, 2013'te yüzde 39,6 iken, geçen yıl yüzde 40,4'e yükseldiğini belirten Tokgözoğlu, "Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü 2025'e kadar tüm dünyada kalp hastalıklarından erken ölümlerin yüzde 25 azaltılmasını hedefliyor." diye konuştu.

'tek
doktor
görüşüyle
balon
stend
ve
baypas
yaptırmayın'
Yorum (1)
Ahmet Rasim Küçükusta
KARDİYOLOJİ DERNEĞİ BAŞKANINDAN AZİZ NESİN’ LİK BİR TAVSİYE Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin’ in açıklamaları bana Aziz Nesin’ in bir hikâyesini hatırlattı (1). “Adamın Biri Doktora Gitmiş.. Gidiş O Gidiş” adlı kitabımdan sunuyorum (2): ‘’Yaz başında deniz banyosunun en sağlıklı biçimini öğrenmek için bir hekime danıştım. Sabahları, aç karnına onbeş dakika kadar denize girmemin yararlı olduğunu söyledi. Bu hekimin salık verdiği gibi yapıyordum. Bir sabah yine erken denize giderken rastladığım bir hekim arkadaşım, en iyi denize girme zamanının kahvaltıdan iki saat sonrası olduğunu söyledi. Hangisinin doğru olduğunu anlamak için ünlü bir hekime başvurdum. O da, akşamüzerleri güneş çekilirken denizde yüzmemi, ama onbeş dakikadan çok denizde kalmamı salık verdi. Birinin dediği öbürünü tutmadığı için aklım karıştı. Deneyimli bir hekime başvurdum. Önceki hekimlerin söylediklerini anlattım. Söylenenlerin hiçbirinin sağlık için doğru olmadığını ‘ültraviyole, radyoaktivite’ filan gibi terimler de kullanarak bilimsel olarak açıkladı. Günün güneşli saatlerinde girilmeliymiş ki, denizden yansıyan ışınlardan yararlanılsın. Sağlıklı insan bir saat denizde kalabilirmiş. Büsbütün aklım karıştı. Başvurduğum bir başka uzman hekim, her denize girecek olanın benim gibi gelip hekime danışmasının ne denli iyi olacağını açıkladıktan sonra, her insanın denize girme zamanının ayrı olduğunu, denizde yüzme ve kalma süresinin de insanına göre değiştiğini söyledi. Kan tahlilleri, çiş tahlilleri, tansiyon ölçülmesi, röntgen muayenesi, kalp muayenesi filan sonunda, denize hiç girmemem gerektiği anlaşıldı. Yalnız öğle yemeklerinden sonra kumda oynayıp güneş banyosu yapabilirdim. Kafam karmakarışık olmuştu. Gittiğim yaşlı bir hekim, öncekilerin dediklerinin hepsinin yanlış, en iyisi geceleyin denize girmenin doğru olduğunu söyledi. Sporcu bir hekim de, -Ne zaman canın denize girmek isterse o zaman gir yahu… dedi. Hekim olmak kolay değil, yıllarca öğrenim görüyorlar. Elbette bir bildikleri var ki bu öğütleri verdiler bana… Evet hekim olmak kolay değil de, hekimin dediğini yapmak kolay mı? Uygar insan, hekimin sözünden çıkmaz. Ben bu hekimlerin hepsinin dediklerini yerine getirsem, sabah erkenden aç karnıma denize girip bir daha hiç denizden çıkmamam gerekir ki, bu kez de karada kalmaya fırsat bulamam. Bir arkadaşıma bunları anlatıp şaka olsun diye, Tanıdığın iyi bir hekim var mı, karada ne kadar kalacağımı soracağım… dedim.’’ Kaynaklar: 1. http://www.cihan.com.tr/tr/tek-doktor-gorusuyle-balon-stend-ve-baypas-yaptirmayin-1911284.htm 2. http://ahmetrasimkucukusta.com/2010/02/03/kitaplar/yeni-kitaplar/adamin-biri-doktora-gitmis-gidis-o-gidis/
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir