Medimagazin logo

“Patenti olan akademisyen daha hızlı yükselmeli”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, üniversitelerin girişimci ve yenilikçi özelliklerine göre sıralandığı bir endeks oluşturduklarını belirterek, “Bunları her yıl sıralayacağız. Ekim ayından itibaren bu sıralamaya bütün üniversiteler dahil olacaklar.” dedi.
“Patenti olan akademisyen daha hızlı yükselmeli”
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Nihat Ergün, Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemşirelik Yüksekokulu ile Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okulu, 2012-2013 eğitim öğretim yılı açılışına katıldı. Bakan Ergün, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin en büyük zenginliğinin genç nüfusu olduğunu kaydetti.

Ergün, “Alın teri çok kutsal bir şey ama akıl teri bizim için önemli. Aklımızı terletmemiz lazım. Esas zenginlik orada. Kendimizi zorlamamız ve onun önünü açmamız lazım.” diye konuştu. Bu noktada Türkiye’de bir Değişime ihtiyaç olduğunu kaydeden Ergün, şöyle devam etti: “Ülkemizde fiziki şeylere daha çok önem veriliyor. Mesela, olimpiyatlarda ödül alan sporcularımız göğsümüzü kabartır. Milletçe bundan büyük gurur duyarız. 150 kilo halter kaldırmış, yarışmış, yüzmüş… Fiziki bir performansla rakiplerini geçmiş. Onu haklı olarak gurur vesilesi yapıyoruz. Altın madalya aldın, biz de sana ödül vereceğiz: 2 bin cumhuriyet altını… Sonra ev verenler, arabalar verenler de ilave üstüne. 2 bin cumhuriyet altını 10 kilo altın yapıyor. Güzel helali hoş olsun. Bir de beyin gücünü zorlayanlar var. Onları da olimpiyatlara göndermişiz. Fizik olimpiyatlarına, Matematik Olimpiyatlarına, Kimya Olimpiyatlarına gitmiş çocuklar. Gelişmiş ülkelerin çocuklarını geçmişler. Beyin gücüyle, aklını beynini terleterek bu çocukları geçmişler, şampiyon olmuşlar. Çoğundan haberimiz bile olmuyor. 10 kilo altın vermeyi bırak, şimdi işimiz çok deyip, randevu bile vermiyoruz. Bir araya getirip, ‘çocuklar size dolmakalem hediye edelim’, biraz daha ileri gittik ‘bilgisayar hediye edelim’… Bu çocuklara daha çok ilgi göstermek lazım. 10 kilo altın verelim demiyorum ama daha çok ilgi göstermemiz icap eder.”

“ÜNİVERSİTELER İÇİN YENİLİKÇİLİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE ENDEKS OLUŞTURDUK”
Akademik alanda da yenilikler yaptıklarını söyleyen Ergün, “Üniversiteleri yenilikçi ve girişimci üniversiteler olarak (ekim ayından itibaren) sıralayacağız, endeks oluşturduk. Hangi üniversite daha yenilikçi, buluş yapıyor, patenti, lisansı var? Hangi hocalar daha yenilikçiler, girişimciler? Hangi üniversitelerin öğrencileri arasından daha çok girişimci çıkıyor, buluş yapan, patent sahibi öğrenci çıkıyor. Bunlara göre bir endeks oluşturduk. Bunları her yıl sıralayacağız. Ekim ayından itibaren bu sıralamaya bütün üniversiteler dahil olacaklar. En azından ilk 50 üniversite. Yeni kurulan üniversitelere haksızlık yapmamamız lazım. Daha geçen sene kurulmuşsa, bu sene şu kadar patent, şu kadar lisans beklemek haksızlık olur. Onlara zaman vermek lazım ama uzun yıllardır var olan üniversiteleri mutlaka sıralamamız, motive etmemiz lazım.” şeklinde konuştu.

“PATENTİ OLAN, LİSANSI OLAN AKADEMİSYEN DAHA HIZLI YÜKSELMELİ”
Bakan Ergün, öğretim üyelerinin akademik yükselme kriterleri arasına sadece ders vermeler, makaleler değil bu makalelere yapılan atıflar, buluşlar, patentler ve lisansların da dahil edilmesi gerektiğini aktardı. Ergün, “Patenti olan, buluşu olan, lisansı olan akademisyen daha hızlı yükselmeli. Bilenlerle bilmeyenler bir olmamalı. İşini iyi yapanla yapmayan bir olmamalı.” dedi.
Araştırma yapanlara da bunun için ortam oluşturulması gerektiğini dile getiren Ergün; yurt dışında eğitim aldıktan sonra Türkiye’ye dönen ve aldığı 2 bin 500 lira maaşı 4 bin liraya çıkarmak için ikinci öğretimde de ders veren kişilerden araştırma beklemenin haksızlık olduğunu söyledi. Ergün, “Türkiye’de ilk binde üniversiteye girmiş. Sonra yurt dışına yüksek lisansa, doktoraya en iyi üniversitelere göndermişiz. Senede 40 bin dolar harcama yapmışız. Şimdi istifade edemiyoruz. Başka sistemin içinde adamı öğütüyoruz. Olmaz… YÖK kanunu da değişiyor, inşallah bunlara çözüm getiren yaklaşımlarla hareket ediyoruz.” diye konuştu.

sanayi ve teknoloji bakanı
nihat ergün
patent
Yorum (2)
akademisyen
Patenti aldık, daha hızlı yüksekdik, eee sonra ne olacak? İnsanlarda gelecek umudu kaldımı acaba? doçenti profu polikliniğe oturt, sonra da patent iste! çok ilginç, bu insanlar herhalde patent almanın nasıl bir emek gerektirdiğinin farkında değiller. Acaba sayın Bakan bu aşamaları katetmişmi de tepemizde kırbacı böyle şaklatıyor? patent alım sayısının yüksek olduğu ülkelerde tüm toplum bu yapıya uygundur. herkes işini iyi yapar, Türkiyede yine en disiplinli çalışan insanlar üniversitelerde görevli olanlardır. Siz kendiniz söylemişsiniz, bilim adamını günlük kazanç derdine boğacak olursanız o insanlardan hiçbir verim elde edilemez. Mesela SBnın getirdiği performans sistemi tamamen pragmatik bir yaklaşım sergiliyor, hastaneye para kazandırmazsan sana para yok. Tıpta buluşların ana kaynağı temel bilimlerdir. bugün hiçbir dooktor temel bilimleri seçmek istemiyor, falan falan işte. boşuna konuşuyoruz.
0
Cevapla
cerrah cerrah
"Patent almak" çok kolay olmasa da bazı cerrahlar patent başvuru ve bürokratik prosedürleri öğrenip, gereğinde iş takipçilerini de devreye sokarak, icat dedikleri pek işe yaramayan, kullanılmayan ürünleri "mucit" ayaklarında (!) gazete ve televizyonlarda pazarlıyorlar, kongrelerde sunup abilerine alkışlatıyorlar. Patenti alınan buluşun ne kadar kulanlabilir olduğu ve tıp endüstrisinin bu "buluş" u ne kadar kullandığı yükseltme kriteri olarak dikkate alınmadı. Ama; bazı zihni sinir projesi maskaralıkların da buluş diye yutturulması engellenmeli.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir