Ankara Aile Hekimliği Derneği (ANKAHED), hiçbir hekimin bir diğer hekimin hastasını bilerek ve isteyerek “kapma yarışı” işine girişeceğine ihtimal vermek istemediklerini açıkladı.
Aile hekimleri arasında “hasta değişiminde bir artış olduğu, kişi onamlarının alınmadan veya aile hekiminin haberi olmadan kişilerin atandığı veya eksildiği” yönünde gelen şikâyetler üzerine Medimagazin'e açıklama yapan ANKAHED, bu durumun kamuoyuna “hasta kapma yarışı” olarak yansıdığını bildirdi.
Şu an için aile hekimlerine verilen nüfusların ortalama olarak 3 bin 500-4 bin civarında olduğu belirtilen açıklamada, hekim başına düşen nüfusun, iyi bir aile hekimliği uygulamasının önündeki en büyük engellerden biri olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Aile hekimi kayıtlı nüfusa yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı, tedavi, iyileştirme hizmetleri, ana çocuk sağlığı (gebe, bebek izlemleri, aşılamaları) ve aile planlaması hizmetlerini verir, yaş, cinsiyet ve hastalık gruplarına yönelik izlem ve taramaları (kanser, kronik hastalıklar, gebe, loğusa, yenidoğan, bebek, çocuk sağlığı, adölesan, erişkin, yaşlı sağlığı ve benzeri) yapar. Bunların yanında, mevzuatla belirlenmiş veya belirlenmemiş birçok sorumluluk taşır. Bir hekimin verilen bu nüfuslarla, tek başına başa çıkabilmesi sağlıklı bir işleyiş içerisinde mümkün değildir” denildi.
Açıklamada, aile hekimlerine kayıtlı nüfuslar arasında hareketlilikler olduğuna dikkat çekilirken, sosyokültürel özellikler nedeniyle nüfus yapısındaki hareketliliğin de buna zemin hazırladığı bildirildi. Bu durumda da bazı aile hekimlerine verilen nüfusların zaman içinde eridiği, bazılarında ise aşırı yığılmalar olduğu dile getirilen açıklamada, kişi başı ödemenin finans şekli olarak kabul edilmesinin, ödemeye haiz üst sınırın 4 bin kişi olarak belirlenmiş olmasının ve uygulama yönetmeliğinden kaynaklanan “misafir hasta” tanımının net yapılmamasının da söz konusu hasta değişiminin önemli nedenleri olduğu ifade edildi.
Etik dışı davrananlar kaybeder
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“ANKAHED Yönetim Kurulu olarak, biz hiçbir hekimin bir diğer hekimin hastasını bilerek ve isteyerek kapma yarışı işine girişeceğine ihtimal vermek istemiyoruz. Bu şekilde tıp fakültesi yıllarında almış olduğumuz mesleki etik kurallar çerçevesinin dışında davranan hekimler de varsa, zaman içinde elenip süzülüp sistem dışına çıkmaya mahkûmdur.
Uygulama yönetmeliği gereği kişilerin hekim seçme hakkı vardır. Bireylerin bu seçme işlemi için kayıt yaptırmak istediği hekime yazılı başvuru ile dilekçe vermesi ve bu dilekçenin de ilgili toplum sağlığı merkezince onaylanması gerekmektedir. Toplum sağlığı merkezlerine dilekçe ile müracaat eden kişilerin ataması da hekimin bilgisi olmadan yapılabilmektedir.
Bilinmelidir ki, yukarıda değindiğimiz bu aksaklık ve eksiklikler büyük çoğunlukla biz hekimlerin uygulamalarından değil, sağlık politika yapıcıları, sağlık politikalarına yön veren sağlık idarecileri ve yöneticilerinden ve de onların sahadan gelen seslere kulak tıkayarak çıkarttıkları yönetmeliklerden ve kanun hükmünde kararnamelerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle biz ANKAHED olarak sahadaki yanlış uygulamaların karşında olduğumuz kadar, bürokrasiden kaynaklanan yanlışlıkların da her zaman karşısında durmaya devam edeceğiz.”