Medimagazin logo

Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Üniversitesi'ne devredildi

Fatih Üniversitesi'nin Başkentte bulunan tıp fakültesi ve yüksekokulları Turgut Özal Üniversitesi'ne devredildi.
Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Üniversitesi'ne devredildi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

ANKARA-Turgut Özal Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen devir teslim törenine TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, ev sahibi üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Erol Oral, Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Akyurt Kaymakamı Mustafa Yiğit ile çok sayıda iş adamı ve politikacı katıldı.

Fatih Üniversitesi'ne bağlı Ankara'daki Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü ile Ankara Sağlık Yüksekokulu, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Hemşirelik Yüksekokulu, Ankara Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu bundan böyle Turgut Özal Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösterecek. Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olarak İstanbul Maltepe ve Ümraniye polikliniklerinde hizmetler devam edecek.

TBMM Başkanvekili Sağlam, Türkiye'de ilk defa iki üniversitenin kendiliğinden bir işbirliğine gittiğini belirterek, bunun diğer üniversitelere örnek olmasını istediğini söyledi. İki üniversitenin başarısının bilimsel çalışmalar ve yetiştirdikleri öğrencilerle kendini göstereceğine inandığını ifade eden Sağlam, burada bulunmaktan onur duyduğunu belirtti.

Sağlam, 20. yüzyılın 2. yarısında tüm dünyada elit eğitimden kitle eğitimine geçildiğini anlatarak, üniversitelerin nüfusun yüzde 5-10'unu eğiten kurumlar olmaktan çıktığını dile getirdi. Üniversitelere 1950'lerden sonra gelişmiş ülkelerde çağ nüfusunun yüzde 60-70'nin yükseköğretim eğitimi aldığını ifade eden Sağlam, "Kanada'da Toronto Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, bir milletin okur yazar oranları bir puan arttığında o ülkedeki işçi verimliliği 1.5 puan, kişi başına düşen gelir de 2 puan artıyor" diye konuştu. Eğitiminin önemine değinen ve buna ilişkin Dünya Bankası'nın Asya ülkeleri üzerine yaptığı araştırmadan örnekler veren Sağlam, şunları kaydetti:

"Türkiye'de de biz son yıllarda özellikle her ilde bir üniversite açmak suretiyle (bazıları eleştirse de), bir başlangıç olmadan gelişmiş üniversite olamayacağına göre en azından milli eğitim bütçesine son 8 yılda en fazla parayı ayırmak suretiyle yeni bir hamlenin içine girmiş oluyoruz. Şunu da belirteyim ki, dünyada yükseköğretim çağındaki öğrencilerin çağ nüfusunun asgari yüzde 30'unu yükseköğretimden geçirmeyen gelişme ülke yok. Daha doğrusu yüzde 30'unu yükseköğretimden geçiremeyenler gelişmiş ülke sayılmıyor. Türkiye'de son zamanlarda yüzde 40-45'lerde rakam verilse de çağ nüfusunun yükseköğretimden geçme oranı için öğrencilerin üçte birinin açık öğretimde, bir kısmının da 4 yıllık lisans eğitimi almadığını düşünürseniz henüz lisans eğitiminde yüzde 30'u yakalayabilmiş değiliz. Demek ki doğru yoldayız, kapasitemizi genişletmemiz lazım. Yükseköğretimdeki çağ nüfusunu en az yüzde 30'lara hatta yüzde 40-45'lere çıkartmamız lazım. 1960'larda bizimle aynı düzeyde olan Güney Kore bugün çağ nüfusunun yüzde 75'ini yükseköğretimden geçirmektedir. Bununda yüzde 50'si 4 yıllık lisans eğitimi almaktadır.

Üniversitelerimiz, çoğalarak, gerektiğinde birleşerek, işbirliği yaparak, geleceğin Türkiye'sini daha yetişmiş, çağın bilgi ve becerisini almış gençlere emanet edecektir. Böyle olduğu sürece de, Büyük Atatürk'ün söylediği gibi gençliğine güvenmemesi gibi hiçbir sebep yoktur. Türkiye'nin geleceği sizsiniz. Yine Atatürk'ün söylediği gibi dünyanın her yerinde bilgi ve beceriye sahip gençlerdir. Sizlerden bunu bekliyoruz."

-"Gelişme dönemine girdik"-

Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Oral, üniversitelerinin artık kuruluş dönemini geride bıraktığını ve artık "gelişme dönemine girdiklerini" belirterek, bugün bunun ilk adımlarının atıldığını söyledi. Gelişme dönemi için farklı projelerinin de yürütüldüğünü anlatan Oral, bunlardan birinin üniversite için yeni kampüs projesi olduğunu söyledi. 40 dönümlük alan üzerinde yeni kampüs için çalışmaların devam ettiğini ve yakın zamanda temel atma töreni yapılması için çalışıldığını belirtti. Oral, 30 dönümlük başka bir alan üzerinde de başka bir hastane yapılması için proje yürütüldüğünü ifade ederek, üniversitenin kuruluş amacına ulaşabilmesi için 2013-2015 yıllarını kapsayan stratejik plan çalışması yaptıklarını anlattı.

Artık toplamda 3 bin 500 öğrenci ve 350 öğretim üyesine sahip olduklarını belirten Oral, üniversitelerini geleceğe taşıyacaklarını ifade etti.

Bu süreçte Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı tarafından gösterilen kolaylık, imkan ve destek için teşekkürlerini sunan Oral, "TBMM'de gerek Milli Eğitim Komisyonu'nda çalışmalar ve gerekse genel kurulda kanunun çok arzu ettiğimiz bir dönemde geçmesi konusundaki hassasiyetleri ve destekleri için başta Başkanımız ve grubu bulunan AK Parti, CHP ve MHP'nin yöneticilerine de teşekkür ediyorum" dedi.

Oral, öğrencilerin geçişle ilgili bir sorun yaşamayacaklarını; tüm öğrencilerin mezun olduklarında diledikleri takdirde Fatih Üniversitesi adıyla, arzu ettiklerinde de Turgut Özal Üniversitesi adıyla alabileceklerini söyledi.

Turgut Özal Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Galip Demirel, daima işbirliği halinde olacaklarını belirterek, "İşbirliği ve el birliği yapacağız. Biz, aldığımız emaneti sonuna kadar büyüterek geliştirerek ve onun mensubu olan öğrencilerimizi alınları açık şekilde bu vatana hizmet duygusuyla yetiştireceğiz" dedi.

Turgut Özal isminin gerek kamuda gerek siyasi, gerekse halk arasında "daima her kapıyı açan bir anahtar" vazifesini gördüğünü ifade eden Demirel, "Biz, kuruluş esnasında başta TBMM olmak üzere bize kolaylık gösterdiler. Biz de bu ismi mahcup etmeden yükselteceğimize söz veriyoruz" diye konuştu.

Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan da kendisini kızını veren bir babaya benzeten ve şu an 2 bin 500 kızını verdiğinden dolayı üzüntülü olduğunu, ancak İstanbul'da faaliyet göstereceklerinden sevinçli olduğunu söyledi.

Artık akraba olduklarını ve bu işbirliğini devam ettireceklerini belirten Tekalan, her iki üniversitenin de Fatih ve Turgut Özal ismini taşıdıklarından dolayı büyük sorumluluk taşıdıklarını dile getirdi.

Tekalan, dünya genelinde yaşanan savaşlara değinerek, bunların çözümünün üniversite sıralarından geçtiğini, konuların tartışılması gerektiğini belirtti. Tekalan, "Bunu da yapamayacak olursak, gelecekteki nesiller, bunların da bize hesabını sorar" dedi.

Türkiye'nin bilimsel ve etik değerlere sahip çıkan genç nesiller yetiştirdiğinde, AB'nin Türkiye'nin kapısını çalacağını savunan Tekalan, "Böyle devam edersek, AB gelecek ve kapımızı tıklayacak. 'Ne olur bizi alın siz' diyecekler" diye konuştu.

Konuşmaların ardından TBMM Başkanvekili Sağlam ile her iki üniversitenin rektörleri Prof. Dr. Oral ve Tekalan'a plaket takdim edildi.

fatih üniversitesi
tıp fakültesi
turgut özal üniversitesi
Yorum (1)
hbö
fatih sultan mehmedin kemikleri sızlamıştır.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir