İlahiyatçı Mustafa Karataş'ın, bir televizyon kanalında sunduğu programda bir izleyicinin telefonla bağlanarak "5 aylık hamile olduğunu, bebeğinin down sendromlu ve kalbinin delik olduğunu söylemiş ve doktorların aldırın dediğini" dile getirmesi üzerine yaptığı yorumlar; büyük tepki topladı.
Karataş, "Hayır, hayır, onlar para için neler söylerler. Para için keserler. Adam bile öldürüyorlar para için. Hepsi öyle değil ama..." ifadelerini kullandı.
Karataş'a tepkiler büyürken, Genel Sağlık-İş Sendikası, Karataş hakkında suç duyurusunda bulundu.
Cumhuriyet'ten Merve Kılıç’a konuşan Sendika Genel Başkanı Derya Uğur, "Günümüzde hekimler ve tüm sağlık çalışanları gerek idareciler gerek hastalar ve hasta yakınları gerekse diğer sağlık çalışanları tarafından şiddete uğramaktadır. Söz konusu şiddet olaylarına ve şiddet tehlikesine karşın alınan önlemlerin yetersiz olmasından dolayı faillere caydırıcı cezalar uygulanmamaktadır" dedi.
'Cezayı artıran unsur'
Türk Ceza Kanunu "Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde cezalandırılır” hükmüne işaret eden Uğur, "Bu açıdan suçun, örneğin televizyon veya radyo programları, gazete yazıları, Twitter, Facebook gibi sosyal medyada paylaşılan iletiler, fotoğraflar vasıtasıyla işlenmesi cezayı arttıran bir nitelikli unsur olarak dikkate alınmalı. Sendikamız Genel Sağlık-İş tarafından bu tip söylemleri şiddetle kınıyoruz" diye konuştu.
“Doktorlar bizim canımızdır”
Diğer taraftan Mustafa Karataş sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sahur programında telefonla soru soran bir izleyicimize anne karnındaki çocukları aldırma ile ilgili cevabımda, doktorları rencide ettiğim haberi yayılmıştır. Asla böyle bir kastım olamaz. Maksadı aşan ifadeler varsa tüm doktorlardan özür dilerim. Doktorlar bizim canımızdır.” ifadelerini kullandı.