Medimagazin logo

'By pass mı, stent mi?' tartışmasına son verecek araştırma

Kalp hastalıklarının tedavisinde sıkça uygulanan stent ve by-pass konusunda yapılan araştırma, by-pass ameliyatı sonrası ölüm oranının stent takılan hastalara göre belirgin olarak daha düşük, stent takılan hastaların kalp krizi geçirme riskinin by-pass yapılanlara kıyasla yüzde 42 daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
'By pass mı, stent mi?' tartışmasına son verecek araştırma
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Acıbadem Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Cem Alhan, Prof. Dr. İlke Sipahi ve Prof. Dr. Sinan Dağdelen ile ABD'de görev yapan kalp damar cerrahisi uzmanları Dr. Hakan Akay ve Dr. Arie Blitz'in de aralarında bulunduğu ekip, kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi alanında son 10 yıldır süren "stent mi, by-pass ameliyatı mı daha iyi" tartışmasına, yaptıkları araştırmayla son verdi.

6 bin kişi üzerinde yapılan araştırma ile by-pass ameliyatı sonrasında ölüm oranının stent takılan hastalara göre belirgin olarak daha düşük, stent takılan hastaların kalp krizi geçirme riskinin by-pass yapılanlara kıyasla yüzde 42 daha yüksek olduğu sonucu elde edildi. Araştırma, bilimsel yayınlar alanındaki prestijiyle bilinen JAMA Internal Medicine dergisinde de yayınlandı.

Araştırmayla ilgiliaçıklama yapan Prof. Dr. Sipahi, stentten daha eski bir tedavi yöntemi olan by-passın 1970-1980'lerde kullanılmasıyla popüler hale geldiğini belirterek, o dönemde etkili kolesterol ilaçları, balon ve stent olmadığını, anjiyonun yaygın kullanılmadığını ve kalp damar tıkanıklığının tedavisinde uygulanan tek etkili yöntemin by-pass cerrahisi olduğunu söyledi.

Sipahi, 1980'lerde balon, 1990'larda stentle birlikte tıp dünyasında çok büyük bir heyecan oluştuğunu anlatarak, by-pass ameliyatının göğüs kemiğinin kesilmesini gerektirmesine karşılık, stentin kasıktan ve hatta son zamanlarda koldan da uygulanabilmesinin bu yöntemleri by-passtan daha çekici hale getirdiğini ifade etti. İlke Sipahi, yapılan kısıtlı bilimsel araştırmaların da by-pass ameliyatı ile stent uygulaması arasında ölüm oranlarında belirgin bir fark olmayabileceğini gösterdiğini kaydetti.

 


 

"4 yıllık sonuçlar incelendi"
Bu nedenle stente ilginin önemli oranda arttığını vurgulayan Sipahi, hasta sayıları yeterince yüksek olmayan araştırmaların da genellikle sadece 1 yıllık takip sonuçlarını verdiğini belirterek, "Kendi aramızda tartışırken, bu sınırlamaların üstesinden gelebilecek bir araştırma yapmaya karar verdik. Meta-analiz dediğimiz bir yöntem kullanarak, 6 bilimsel araştırmanın ortalama 4 yıllık hasta sonuçlarını bir yıl gibi bir süre içinde analiz ederek, kendi araştırmamızı tamamladık" dedi.

Hastaların ortalama 4 yıllık sonuçları incelendiğinde ölüm oranlarında çok ciddi bir fark olduğuna işaret eden Sipahi, şunları kaydetti:

"By-pass ameliyatı olan hastaların, stent takılan hastalarla kıyaslandığında 4 yıldaki ölüm oranlarının göreceli olarak yüzde 27 oranında azaldığını gördük. By-pass ameliyatı ve stent takılan hastalar arasında, kalp krizi geçirme konusunda da dramatik bir fark vardı. Çünkü stent takılan hastaların kalp krizi geçirme riskinin by-pass hastalarına kıyasla yüzde 42 daha yüksek olduğunu tespit ettik. By-pass ameliyatı ve stent işleminden sonra, yeniden bir işlem geçirme oranının by-pass ameliyatı olan hastalarda yüzde 71 oranında daha düşük olduğunu bulduk. Kısacası araştırmamızın sonucunda her ne kadar by-pass ameliyatı esnasında hastanın göğüs kemiği kesilerek büyük bir ameliyat yapılıyor olsa da, uzun dönem sonuçların yüz güldürücü olmasını, yaşam süresini uzatmasını ve kalp krizlerinden korunmada büyük avantaj sağladığını gördük."

 


"By-pass öneriyoruz"
Prof. Dr. Cem Alhan da "by-pass mı, stent mi iyi" konusunda son 10 yıldır bazı araştırmalar yapıldığını belirterek, bu çalışmalarda yaklaşık bin kişilik veya daha küçük hasta gruplarının ele alındığını söyledi.

Alhan, bilimde her zaman, az hasta sayısından değil, çok hasta sayısından elde edilen verilerle sağlıklı sonuçlara ulaşılabileceğini ifade ederek, 6 çalışmaya dahil edilmiş 6 binin üzerinde hastanın verilerine ulaşarak analiz yaptıklarını dile getirdi.

Araştırmadan sonra hekimlik pratiklerinde önemli bazı değişiklikler olduğunu, artık birden fazla damarının tıkandığını gördükleri hemen her hastada önce by-pass yapılmasını önerdiklerini anlatan Alhan, araştırma sonuçlarının dünyadaki tedavi kılavuzlarını da etkileyeceğine inandıklarını ifade etti.

Alhan, çalışmalarının Forbes gibi bir dergide yayınlanmasının da araştırmanın önemini gösterdiğini söyleyerek, "Günümüzde kalp hastalıkları sadece ABD'de değil, ülkemizde de ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alıyor. Dünyanın en önemli hastalığını araştırıyoruz. Bu çalışmanın sonuçları sayesinde, insanlar kalp hastalığından kolay kolay ölmeyecek, ömürleri uzayacak, kalp krizinden çok daha iyi korunacaklar" şeklinde konuştu.

by pass mı
stent mi
by pass
stent
Yorum (7)
Osman Tansel Darçın
Bu sonuçlar zaten bilimsel olarak biliniyor. Ancak böyle olması bir şeyi değiştirmiyor. Hasta doktor diye önce kardiyoloğu görüyor ve onun dediğine inanıyor, onun sözleriyle yönlendiriliyor. Ayrıca, işin ciddiyetinin ve ileride başına geleceklerin ayırdında da olmadığı için kardiyoloğun "durumunuz ameliyatlık, ama biz bunu balonla da hallederiz" gibi bir sözünün arkasına takılıp yetersiz ve sonuçsuz tedavilerin peşinde koşturup duruyor. Belki bir-iki yıl sonra iki-üç damarına takılan stentleri tıkanınca çaresiz cerrahiye gönderiliyor. Ancak hasta o zaman da aynı hasta olmuyor. Geçirdiği rekürrent infarktlarının sonucunda kalbinin kasılma gücü düşüyor. Önceki stentlerinin yarattığı intima proliferasyonu ve lümen trombüsü gibi faktörlerle cerrahiden fazla yarar göremeyecek hale geliyor, riskleri de iyice artıyor. Sonuçta kılavuzlarda cerrahi endikasyon aldığı halde stente zorlanan hastanın sağkalım süresi kısalıyor, stent+cerrahi ile tedavi giderleri artıyor. Aslında büyük patron olarak SGK nın bu işi ciddiye almasının zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. İster balon olsun, ister cerrahi. Ben SGK yetkililerinin yerinde olsam hastaların tümünden konsey kararı isterim. Bu kararın belgesi olmadan hiçbir tedavi giderini ödemem. Bu iş de böylece çözülür. Not: Bu yorumumda, işini kılavuzlar eşliğinde dürüstce yapan çoğunluk kardiyolog arkadaşımı tenzih ederim. Ancak cerrahi endikasyonu aldığı halde hastalarını balon-stente zorlayan arkadaşlara sesleniyorum: Cerrahi hastaya zorla stent yaptıkları için kimse onlara madalya takmaz. Ancak bir gün aniden kendilerini savcı beyin kapısında bulabilirler. Pişman olurlar. Ancak artık herşey için çok geç olabilir. Benden sevgili arkadaşlarımı uyarması.
2
Cevapla
SSUNAY
YİNE SAPLA SAMANI KARIŞTIRIYORUZ. BİLİMSEL OLARAK BYPASS İLE STENTİN REVASKULARİZASYON AÇISINDAN ENDİKASYONLARI FARKLIDIR. DİĞER KONULAR HALEN TARTIŞILIYOR.
1
Cevapla
hasan ekim
Özellikle internal torasik arterin kullanılması bilimsel olarak bypass cerrahisini tercih edilecek bir konuma sokuyor. Zaten stent konulan bir hastanın intiması zedelendiğinden daha sonra yapılacak cerrahiden fayda görmesi pek fazla olamaz. Koroner damarlar ince damarlar olduğundan büyük damarlara konulan stentler gibi etkili bir sonuç pek beklenmez. Özellikle yeni açılan merkezlerdeki arkadaşlarımınızın stent konmuş hastalara operasyon için pek yaklaşmamasını anlayışla karşılamak gerekir. Bence sorun biz cerrahların da anjiyo yapmasıyla çözülür. Aksi halde kardiyolojiye bağımlı olmakla iş olmuyor. Zaten komplikasyonlar hep cerrahları bulduğuna göre kateterle anjiyo yapmaktan da hiçbir arkadaş çekinmez. Yeter ki derneğimiz bu konuda öncülük etsin ve tüm cerrahlar anjiyo yapacak deneyim kazansın.Gerekirse radyologlarla da işbirliği yapılabilir.
1
Cevapla
Mehmet K. Çelenk
Diabetiklerde koroner bypass’ın mutlak üstünlüğü zaten iyi biliniyordu. Fakat mutad hastaların çoğunluğunu oluşturan orta risk gruplarında yapılmış geniş çaplı çalışmalar hemen hemen PCI = CABG gibi sonuçlar vermişti. Metaanalize bunlar mutlaka dahil edilmiştir, nihai olarak neden bu kadar farklı bir sonuç çıktı, açıklamak güç. Herhalde diabetikler ayrı bir grup olarak ele alınmadılar.
0
Cevapla
Mehmet K. Çelenk
Mersin’de çalışırken hatırlıyorum, 3 damarında kritik proksimal hastalık bulunan bir hastaya, “Biz bunu çok daha kolay hallederiz !” deyip, 4 tane ilaçlı stent takmış, 15.000 dolarını da almışlardı. Kılavuzlarda aksi yazsa da, bu tür hastaların YAŞAM BOYU aspirin + klopidogrel kullanması gerektiğini öne süren otoriteler var. Hem de bayağı üst düzey otoriteler. Bu arada ameliyat olursa da, Allah yardımcısı olsun ..
3
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir