MEDİMAGAZİN - Çalışma, sağlıklı insanlar üzerinde yapılmış olmasına rağmen, invazif olmayan ve ilaç kullanılmayan bir yöntemin, yemeklerden sonra kan şekerindeki zararlı dalgalanmaları azaltarak diyabet kontrolüne olumlu etki edebileceğini gösterdi.
Araştırma, aynı zamanda uzun süreli mavi ışık maruziyetinin, kan şekerindeki düzensizlikler de dahil olmak üzere, insan sağlığına olası uzun vadeli zararlarına dikkat çekiyor. Bu, özellikle mavi ışığın hakim olduğu LED aydınlatmaların yaygınlaşması göz önünde bulundurulduğunda, potansiyel bir halk sağlığı sorununu işaret ediyor.
Kanser tedavisine benzer etkiler yaratabilir
Çalışma, yaklaşık 650-900 nm dalga boyundaki uzun dalga boyu ışığın (görünür ile yakın kızılötesi arasında) mitokondri tarafından enerji üretimini artırarak kan şekerini düşürebileceğini ve bu sayede sağlık ve yaşam süresini iyileştirebileceğini buldu. Bu ışık, mitokondriyi aktive ederek hücrelerin daha fazla enerji üretmesini sağlar ve bu da tüm vücutta olumlu etkiler yaratabilir.
Araştırmacılar, bu yöntemin kanser tedavisinde de benzer etkiler yaratabileceğini, yani bir bölgedeki tümörü hedef almanın vücudun başka yerlerindeki tümörlerin küçülmesine yol açabileceğini öne sürüyorlar. Bu teori, seçici ışık tedavisinin Parkinson hastalığı ve diyabetik retinopati gibi durumları iyileştirebileceğini gösteren önceki çalışmalara dayanıyor.
Kan şekerinin düşmesini sağladı
Araştırmacılar, 30 sağlıklı katılımcı üzerinde yaptıkları deneyde, katılımcıları 670 nm dalga boyunda kırmızı ışığa maruz bırakmanın kan şekerini düşürdüğünü buldular. Katılımcılar, bir oral glikoz tolerans testi yapmadan önce kırmızı ışığa maruz kaldılar ve bu, yemek sonrası kan şekeri seviyelerinde önemli bir düşüşe yol açtı.
Dr. Powner, ışığın mitokondri üzerindeki etkisinin ve dolayısıyla hücresel ve fizyolojik düzeydeki etkilerinin açık olduğunu belirtiyor. Bu çalışma, kırmızı ışığın yemek sonrası kan şekeri seviyelerini düşürmek için kullanılabileceğini gösteriyor. Profesör Jeffery ise günümüzde mavi ışığın hakim olduğunu, bu durumun mitokondriyal fonksiyon ve ATP üretimi üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceğini belirtiyor. Eskiden kullanılan akkor aydınlatmanın, güneş ışığına benzer bir dengesi olduğunu, ancak LED aydınlatmaya geçişin özellikle yaşlanan nüfus için potansiyel sağlık sorunları yaratabileceğini vurguluyor. Jeffery, bu durumun güneş ışığında daha fazla zaman geçirerek kısmen düzeltilebileceğini belirtiyor.
Tıbbi tedaviler ve bitki gelişimi gibi alanlarda kullanılıyor
670 nanometre (nm) dalga boyundaki kırmızı ışık, çeşitli uygulama alanlarında kullanılmaktadır. Bu dalga boyu, özellikle düşük güçlü lazer tedavisi, ışık terapisi ve optik cihazlarda yaygın olarak tercih edilir. İşte 670 nm kırmızı ışığın örnek uygulama alanları:
Tıbbi tedaviler: 670 nm kırmızı ışık, biyomodülasyon veya düşük seviyeli lazer terapisi (LLLT) olarak bilinen bir yöntemde kullanılır. Bu tedavi, cilt iyileşmesini hızlandırmak, inflamasyonu azaltmak ve ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir. Özellikle diyabetik ayak ülserleri, tendon yaralanmaları ve kas ağrılarında faydalı olabilir.
Fotodinamik Terapi (PDT): Kanser tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. 670 nm ışık, belirli fotosensitizör ilaçlarla birlikte kullanılarak kanser hücrelerini hedef alır ve yok eder. Bu yöntem, özellikle deri kanseri ve bazı iç organ kanserlerinin tedavisinde kullanılabilir.
Göz sağlığı: 670 nm ışık, göz sağlığının korunmasına yardımcı olabilir. Özellikle makula dejenerasyonu gibi yaşa bağlı göz hastalıklarının önlenmesi veya yavaşlatılmasında kullanılabilir. Bu dalga boyundaki ışık, retinanın sağlıklı fonksiyonunu destekleyerek göz sağlığının korunmasına katkıda bulunur.
Bitki büyümesi ve gelişimi: 670 nm ışık, bitki büyüme odalarında ve sera aydınlatmalarında kullanılır. Bu dalga boyu, fotosentez sürecini destekleyerek bitkilerin büyümesine ve gelişimine yardımcı olur. Özellikle kırmızı ışığın fotosentezde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir.
Optik cihazlar ve sensörler: 670 nm ışık, çeşitli optik cihazlarda ve sensörlerde kullanılır. Bu dalga boyundaki ışık, barkod okuyucular, optik fiber iletişim sistemleri ve lazer işaretleyiciler gibi teknolojik uygulamalarda tercih edilir.
