Medimagazin logo

YÖK, Doçentlik Sınavlarının nasıl yapılacağını açıkladı

YÖK, doçentlik başvurularının eserle birlikte artık elektronik ortamda alınacağını bildirdi.
YÖK, Doçentlik Sınavlarının nasıl yapılacağını açıkladı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, 7 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Sınav Yönetmeliğine ilişkin bilgi verildi.

Buna göre, yeni yönetmelikle, gerekli altyapı oluşturulduktan sonra, bütün adaylar doçentlik sınav başvurularını eserlerle birlikte elektronik ortamdan yapacak.

Adaylar eserlerini başvuruda elektronik ortamda sisteme yükleyecek, eserler jüri üyelerine elektronik ortamda gönderilecek, elektronik imzası olan öğretim üyeleri, jüri raporlarını elektronik imzayla onaylayacak. Böylece eser değerlendirme süreçlerinde hızlılık sağlanacak, postalama işlemleri ve maliyetleri ortadan kalkacak.

Jürinin asıl ve yedek üyelerine, üniversitelerinin rektörlüğü aracılığıyla bildirim yapılarak, jüri üyelerinin raporları Üniversitelerarası Kurula (ÜAK) ulaşıncaya kadar, üyelerin isimleri ve raporları adaya bildirilmeyecek.

 

doçentlik sınavı, doçentlik kriterleri

-Doçentlik sınavında "Elektronik Jüri Belirleme Sistemi"

Daha önceki yönetmelik uyarınca, doçentlik sınavı jürileri alt komisyonlar tarafından, jüri üyesi olma kriterlerini taşıyan ilgili bilim alanlarındaki profesörler arasından elle seçiliyordu. Yeni yönetmelikle jüri heyetini belirleyen alt komisyonlar kaldırıldı ve "Elektronik Jüri Belirleme Sistemi" getirildi. Doçent adaylarının sınavı için bilgisayar programıyla jüri belirlenmesi uygulamasına kısa sürede geçilecek.

Geliştirilen bilgisayar programı sayesinde başvurusunun eksiksiz olduğu ve gerekli şartları taşıdığı tespit edilen adayların her biri için, YÖKSİS veri tabanında bulunan profesörler arasından ilgili bilim alanda, kriterleri taşıyan 5 asıl 2 yedek üyeden oluşan jüri heyetini bilgisayar otomatik seçilecek.

Sınav jürisini oluşturan asıl ve yedek üyeler, adayın akademik çalışmalarının her birini değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını ÜAK'a elektronik imzayla gönderecek.

Adaylar tarafından sürekli dile getirilen sınavlarda yanlı jüri oluşturulma şikayeti de bu şekilde çözülmüş olacak. Artık jüri üyeleri tamamen bilgisayar programı yoluyla ve tesadüfi olarak belirlenecek.

Elektronik Jüri Belirleme Sistemi kimsenin müdahale edemeyeceği, tamamen dijital bir sistem olduğundan, jüri heyeti seçiminde objektifliğin esas olmasını sağlayacak.

Şikayet konusu olan adayların jüri üyelerini önceden bilip onlarla iletişime geçmelerinin yarattığı sorunlar da bundan sonra söz konusu olmayacak.

-Adaylar jüri üyelerini bilmeyecek

Başvurular elektronik ortamda yapılacağından, adayların jüri üyelerine eserlerini posta yoluyla göndermeleri söz konusu olmayacak, jüri raporları gelinceye kadar adaylar jüri üyelerinin kimler olduğunu bilmeyecek. Böylece değerlendirme daha güvenli ve gizli olarak yapılacak.

Adaylar daha önceden jüri üyeleri raporlarının tamamı gelmeden, ÜAK'a gönderilen mevcut raporların sonuçlarını öğrenebilmekte, bu da suistimal şikayetlerine konu oluyordu.

Yeni sistemle son rapor gelmeden, raporların açılması ve adaylara bildirilmesi yasaklandı. Son rapor gelip, tümü açıldıktan sonra adaylar raporlar hakkında bilgi sahibi olabilecek. Dolayısıyla, olası jürileri etkilemeye yönelik çabaların olduğu iddialarının önüne geçilmeye çalışıldı.

 

doçentlik sınavı, doçentlik kriterleri

-Başarısız adaylar için yeni düzenleme

Doçentlik sınavı için başvuran adaylardan sözlü sınavda başarısız olan adaylar eski yönetmelikte tekrar hemen sınava başvurabiliyorlardı. Yeni yönetmelikte ise eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen birinci, ikinci veya üçüncü sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, hemen bir sonraki döneme başvuramayacak, her defasında en erken izleyen ikinci dönemde sözlü sınav için yeniden başvurabilecek.

-ihlallere yeni önemler

Sınavı sürecinde ortaya çıkan intihal ve diğer etik ihlallerle ilgili olarak sürecin işletilmesinde bugüne kadar yaşanan sorunları ortadan kaldıracak yeni mekanizmalar getirilecek.

Önceden etik ihlallerle ilgili süreçler çok uzun sürüyordu. Etik ihlallerle ilgili süreç hızlandırılarak daha objektif ve belirli sürelerde sonuçlandırılmasıyla ilgili düzenlemeler getirildi.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı bünyesinde yapılacak incelemede, etik ihlalde bulunduğuna karar verilen aday, doçentlik sınavı başvurusunda başarısız sayılacak. Bu adaylar, ihlalin ağırlığına göre 1 yıldan 5 yıla kadar doçentlik başvurusunda bulunamayacak.

Adayın idari, cezai ve hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümler saklı kalacak. Etik ihlalde bulunduğuna karar verilen adayın, bağlı olduğu yükseköğretim kurumuna veya bağlı bulunduğu diğer kamu kurumuna aday hakkında gerekli disiplin işlemlerinin ve diğer idari işlemlerin başlatılması amacıyla da bilgi verilecek.

doçentlik sınav yönetmeliği
doçentlik sınavı
yök
2015
Yorum (13)
mustafa
Çok güzel bir uygulama. Daha önce alt komisyondaki belirleyici hocalar keyiflerine göre hep aynı kişileri ve arkadaşlarını ya da adaya göre jürileri belirliyordu. Tamamen otomasyonla jüri belirlenmesi çok iyi olmuş. Ayrıca jüri üyesi olabilme için de kriterler getirilmeli. 6 aylık ya da 1 yıllık profesörler değil sınava girebiliyor.En az 5 yıllık profesör olmak, tam zamanlı üniversitede çalışmak, en az 3 SCI yayını olmak, en az 100 sitasyonu bulunmak(ya da h indeksi 8 ve üzeri olmak) gibi kriterler olmalı. Her profesör jüri üyesi olamamalı. Ancak bu şekilde kalite artar.
0
Cevapla
selim
sözlü sınav diye bir sınavı bu yüzyılda kabul etmiyorum. böyle birşey olmaz. test sınavı yapın.
0
Cevapla
esatb
kapağından, janjanına kadar bakıp, afilli hazırlanmamış dosyayı, adayın yayınları atıf almamış alması da beklenmemeli gibi bir bahane ile geri gönderen sözüm ona ülkenin büyük hocalarına ithaf olunur
0
Cevapla
Osman D
Adayların jüri üyelerinin kim olduğunu bilememeleri güzel bir gelişme. Zira en haketmeyen aday için jüri üyesini en fazla sayıda kişi arayabiliyordu. Aramalar, bazen aday ile ilgili bilgi vermeyi çoktan geçiyor, taciz boyutlarına ulaşıyordu. Sırf bu yüzden vicdanları kaldırmadığı için jüri üyeliği yapmaktan kaçan profesörleri tanıyorum. (Zaten halihazırdaki sistemde jüri üyeliği yapmanın bir profesöre manevi hazzı dışında hiçbir somut katkısı da yok. Kişiye büyük oranda sorumluluk yükleyen bir angarya durumunda.) Jüri üyelerindeki kaliteyi artırmak adına SCI expanded yayın koşullarını koymak haklı olabilir. Ancak 3 yıllık, 5 yıllık profesör olma gibi şartların gerekliliğine katılmıyorum. Zira profesörlük bir kadro sorunu. Halen liyakatı hakettiği halde bu kadroya atanamayan nice değerli bilim adamı var. Onları atandıktan sonra bir de ayrıca bekletmek makül değil. Bunca çalışma içine bir de "eğitim faaliyeti göstermeyen kişilerin doçentlik başvurularının engellenmesi" koşulu eklenseydi daha iyi olurdu. Zira temel bilimlerde ve tıp dışı alanlarda pek örneği olmadığı halde, klinik tıp bilimlerinde doçentliğin bir ticari meta olarak kullanılması ve bu amaçla yapılan doçentlik başvuruları çok arttı. Umarım tüm bu çabalar daha adil sınavlar için bir vesile olur. Saygılarımla.
0
Cevapla
Hasan Tahin
1. Amaç objektiflikse neden merkezi sistem değil ? 2. Amaç objektiflikse niye hala sözlü sınav ? 3. Bu alınan kararlarla, torpilini bulan kişinin jüriyi öğrenemeyeceğini ve ya jüriyi ayarlayamayacağını düşünüyorsanız gerçekten hayal kuruyorsunuz. 4. Sözlüde başarısız olan,neden bir sonraki dönemde hemen başvuramıyor ?
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir