ADANA-Adana Şizofreni Dostları Derneği (AŞİDER) tarafından, 'Akıl ve Ruh Sağlığı Haftası' kapsamında Adana Tabip Odası Prof. Dr. Nusret Fişek Toplantı Salonu'nda 'Toplumda Ruh Sağlığı ve Akıl Hastalığı' konulu bir panel düzenlendi. Yoğun ilgi gösterilen oturuma; Uzm.Dr. Soner Çakmak, Uzm.Dr. Alper Yılmaz ve Uzm.Dr. Erdal Yurt konuşmacı olarak katılırken, toplantı salonuna 'Ruh Sağlığı Yasası İstiyoruz' afişlerinin asılması dikkat çekti.
"Türkiye'de her 100 bin kişiye sadece 2 psikiyatrist düşüyor"
Türk Psikiyatri Derneği'nce yapılan bir araştırmaya dikkat çeken Uzm.Dr. Erdal Yurt, Türkiye'de genel hastanelere başvuran her 100 kişiden 75'inin tıbbi bir rahatsızlığı olduğu, geriye kalan yüzde 25'inin hastanede olma sebebinin, bir takım ruhsal hastalıkların neden olduğu belirtiler olduğunu vurguladı. Dünya ölçeğindeyse herhangi bir sağlık kuruluşuna başvuruda bulunan her 100 hastanın 35'nin, psikiyatrik rahatsızlık ve belirtiler nedeniyle hastanede olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Yurt, tüm bu gelişmeler de psikiyatriye çok daha fazla önem verilmesini bir zorunluluk haline getirdiğini belirtti. Türkiye'de ruh sağlığı alanında hem verilen hizmetin hem nicelik, hem de katile açısından olduğu gibi fiziksel altyapısının da yetersiz olduğunu savunan Yurt, kendisinden örnek vererek, dün gün boyunca 56 hastaya bakıp, her bir hastaya yaklaşık 10 dakika süre ayırırken, aynı gün Belçika'daki bir meslektaşının 10 hastaya bakıp, her bir hastasına 45-50 dakika ayırdığını, bunun da Türkiye'deki tabloyu özetlediğini kaydetti.
"Psikiyatri servislerinde her bin kişiye sadece 10 yatak düşüyor"
Erdal Yurt, "Biz hastalarımıza ayıracağımız süre, tedavi sürecini de doğrudan etkiliyor. Bugün Türkiye genelinde aktif olarak çalışan bin 700 psikiyatrist var. Bu da her 100 bin kişiye 2 psikiyatrist düştüğünü ortaya koyuyor. Avrupa'da ise her 13 psikiyatriste 100 hasta düşüyor. Genel olarak baktığımızda burada çok büyük bir adaletsizlik ve dengesizlik var. Bu da acı tabloyu net bir şekilde gözler önüne seriyor. Türkiye ve Avrupa, psikiyatri alanındaki mevcut yatak kapasiteleri açısından değerlendirildiğinde de ortaya çok büyük farklılıklar çıkıyor. Bugün ülke olarak en kötü ikinci durumdayız. En kötü durumdaki ülke İtalya. Ama onlarda durum çok farklı. İtalya'da toplum temelli ruh sağlığı hizmetleri çok iyi veriliyor, bu yüzden yatak sayıları çok az. Türkiye'de ise 100 bin kişiye sadece 10 psikiyatri yatağı düşüyor" ifadesini kullandı.
"Toplum ruhsal sorunları olan kişileri dışlıyor"
Yurt, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Rakamlarla özetlenebilecek sorunlarımızın yanında toplum olarak yaşadığımız bir takım sorun ve sıkıntılarımız da var. Bunu en iyi hasta ve hasta yakınlarıyla biz psikiyatristler biliyoruz. Her ne kadar hoşgörülü bir toplum olduğumuzu iddia etsek de, ruh sağlığı hastalıkları söz konusu olduğunda ne yazık ki, toplumun bu konuda çok fazla hoşgörülü olduğunu söyleyemeyiz. Toplum, bu hastaların kendisi açısından tehlikeli olabileceğini, bu nedenle ayırt edilmesi gerektiği yönünde mesnetsiz düşüncelerle, hastalar toplumdan dışlanıyor. İşte bu tutum nedeniyle hasta olan bir çok kişi, hastalık belirtileri göstermesine rağmen tedavi sürecine girmiyor. Bir tedavi merkezine başvuru süresi 7 yılı bile bulabiliyor."
Adana Şizofreni Dostları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emine Soncu Tunç ise, Türkiye'de ruhsal bozuklukların önemli bir sorun haline geldiğine dikkat çekerek, sağlık hizmetlerinde başarının ancak ruh ve beden açısından bütüncül bir yaklaşımla mümkün olabileceğini söyledi.