Medimagazin logo

TÜM YURTTAN TIP BAYRAMI HABERLERİ

Türkiye'de Tıp Bayramı her 14 Mart’ta kutlanıyor...
TÜM YURTTAN TIP BAYRAMI HABERLERİ
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

4 Mart 1827’de, Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle ilk cerrahhanenin Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulması Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul ediliyor.

İlk kutlama, işgal altındaki İstanbul’da 1919 yılının 14 Mart’ında gerçekleştirilmişti. O gün Tıbbiye 3’üncü sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermişti. Böylece Tıp Bayramı, bir yurt savunma hareketi olarak başladı. 1976’dan beri sadece 14 Mart günü değil, 14 Mart’ı içine alan Tıp Haftası boyunca boyunca kutlama yapılıyor.

 

Sağlık Bakanlığı önünde toplanan bazı Türk Sağlık-Sen üyeleri, taleplerini yazdıkları dövizleri zincirleyip, bahçe duvarına astı

ANKARA-Türk Sağlık-Sen üyeleri, 14 Mart Tıp Bayramı'nda sağlık çalışanlarının sorunlarını ve taleplerinin yazılı olduğu pankartları zincirleyip, Sağlık Bakanlığı önündeki bahçe duvarına astı.
     Sendikanın bazı üyeleri, Ankara'nın Sıhhiye semtindeki Sağlık Bakanlığı önünde toplandı. Burada basın açıklaması yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, performansa dayalı döner sermaye sisteminden şikayetçi olduklarını, bu sistemin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
     Yaptıkları ankette sağlık çalışanlarından yüzde 75,8'inin performansa dayalı döner sermaye sisteminden memnun olmadığını tespit ettiklerini anlatan Kahveci, ''Artık performansa dayalı döner sermaye sistemine bir neşter vurmanın zamanı gelmiştir. Aynı kadroya sahip aynı iş yapanlar arasında bile ayrımcılık yapan sistem, adaletsizlikte sınır tanımamaktadır. Kamuda hiçbir kurumda ek ödemelerden vergi kesilmezken, sağlık çalışanlarının döner sermayelerinde vergi kesintisi yapılmaktadır, bu haksızlıktır'' dedi.
     Sağlık Bakanlığı'nın yapılması gereken düzenlemeleri hayata geçirdikten sonra Tıp Bayramı'ndan söz edilebilineceğini ifade eden Kahveci, sorunların çözümünün ardından gelecek yıl gerçek anlamda Tıp Bayramı kutlamayı arzu ettiklerini söyledi.
     Basın açıklamasının ardından slogan atan grup, talep ve şikayetlerinin yazılı olduğu dövizleri zincirleyerek, Sağlık Bakanlığı'nın bahçe duvarının korkuluklarına astı.
     Ülke genelindeki sağlık çalışanlarından toplanan imzaların yer aldığı talepler, Bakanlık yetkililerine teslim edildi.

 


14 Mart Tıp Bayramı -İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Meclisi üyesi bir grup, hastane içerisinde yürüyüş yaptı



İSTANBUL (A.A) - İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Meclisi üyesi bir grup, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla hastane içerisinde yürüyüş yaptı.
     Fakültenin yemekhane binası önünde toplanan grup, ''14 Mart Tıp Bayramı Kutlu Olsun'' yazılı pankart açarak, sloganlar eşliğinde giriş kapısına kadar yürüdü.
     Burada grup adına açıklama yapan Dr. Onur Bilgiç, sağlık sektöründeki sorunların büyük bir kısmının Türkiye'de uygulanan politikalardan kaynaklandığını savundu.
     Bilgiç, emekten yana olduklarını belirterek, ''Sağlıklı olmanın herkesin hakkı olduğu düşüncesiyle ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir sağlık hizmetinin verilmesinden yanayız'' dedi.
     Sağlık sektöründe yaşanan dönüşümlerden kaygı duyduklarını ifade eden Bilgiç, şunları kaydetti:
     ''Genel sağlık sigortası uygulaması ile sadece primini ödeyebilenler sağlık hizmeti alabiliyor. Her geçen gün katkı paraları artıyor ya da bir yenisi ekleniyor. Hastalarımız her geçen gün daha çok para vermek zorunda kalıyor ve sağıklı olmak sadece parası olanın hakkı haline geliyor.''
     Bilgiç, son yıllarda tıp fakültesi kontenjanlarının çok fazla arttırıldığını vurgulayarak, gerekli altyapı hazırlanmadan birçok şehre tıp fakültesi açıldığını, bu durumun da eğitimin niteliğinin düşmesine neden olduğunu ileri sürdü.
     Fakültenin geçen aylarda çökme tehlikesi atlattığını hatırlatan Bilgiç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     ''Şu anda fakültemizde inşaat çalışmaları başlamış bulunmakta. Deniz manzaralı ve şehir merkezinde çok büyük arsası olan fakültemizin inşaatının bir kısmında da otel ya da rezidans yapılacağı söylenmekte ve bizlere tam olarak bilgi verilmemekte. İnşaat sırasında kütüphanenin ve derslerin verileceği amfilerin nerede olacağı, öğrencilerin nerede ders yapacağı belli değil. Tüm bunlara baktığımızda Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile aslında sağlığın özelleştiği, para kazanmak için bir sektör haline geldiği açıktır. Mesleğimizi, onurumuzu korumak adına, halkın sağlıklı olma hakkını korumak adına sağlığın özelleştirilmesine karşı çıkıyoruz.

TRABZON TABİBLER ODASI BAŞKANI PROF. DR. YAKUP ASLAN:
- “HEKİMLERİN GÜVENCESİ YOK MESLEKTEN SOĞUTULUYORUZ”

 


TRABZON (İHA) - 14 Mart Tıp Bayramı Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi’nde düzenlenen bir törenle kutlandı.


Aydın İnal Anfisi’nde düzenlenen etkinlikte konuşan Trabzon Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Yakup Aslan, tüm hekimlerin ve hastane personelinin Tıp Bayramı’nı kutlarken, doktorların çalışma koşullarından ve yaşadıkları sorunlara değindi. Aslan, performansa dayalı maaş sisteminin hem hastalar hem de doktorlar için çok sağlıklı bir sistem olmadığını iddia ederek “Bu yüzden daha iyi bir sistem düşünülmeli. Doktorlar daha fazla hasta bakabilmek için hastalara daha az zaman ayırıyor. Bunun dışında üniversite hastaneleri üvey evlat muamelesi görüyor. Üniversite hastanelerinin çoğunda gelirler giderleri karşılamıyor. Bu sebeple iflas eden hastanelere devlet el koyuyor. Devletten tıbbi cihaz yardımı ve hemşire alma konusunda oldukça sıkıntı çekiyoruz. Birçok hastalığın tedavisinden doğan farkları üniversite hastaneleri kendi karşılamak durumunda kalıyor” dedi.
Hekimlerin gelecek endişesi olduğunu vurgulayan Aslan “En ufak bir konuda hastalar hekimleri şikayet edebiliyor, hekimlerimize saldırabiliyor. Bu sebeple gelecek endişesi taşıyorum. Kendi çocuklarımdan biri tıpta okuyor ama küçüğü ağabeyini görerek ‘Ben tıbba yazılmam’ diyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen özveriyle çalışarak insan üzeri gayret gösteren tüm çalışanlarımızın daha fazla övgüyü hak ettiğini düşünüyorum” diye konuştu.


Hekimliğin önemini anlatan KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü ise “Hekimler en yakın dostlarımızdır. Önceden bilip tanımasak da ihtiyacımız olduğunda onları hemen yanı başımızda buluruz. Gece gündüz demeden kapılarını çekinmeden çalar, onlardan işlerini bırakıp bize yardım etmelerini isteriz. Hekimlere koşulsuz güven duyar, bizi hayata bağlayan nefesimizi ellerine teslim ederiz. Onların varlıkları bizim güvencemizdir. Biliriz ki onlar bizim yardımımıza koşmak için her zaman hazırdırlar. Bu duygu ve düşüncelerle Tıp Bayramınızı kutluyorum” şeklinde konuştu.
Törende konuşmalardan sonra görevde 25 yılını dolduran Trabzon Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Yakup Aslan’a ve diğer doktorlara plaketleri törenle verildi.

 

 

 

MERSİN'DE HEKİMLER, ÖNLÜK BIRAKMA EYLEMİ YAPTI


MERSİN (İHA) - Mersin'de hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı'nda, son yıllarda uygulanan sağlık politikalarını protesto etmek için önlük bırakma eylemi yaptı.


14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı'nda tören düzenlendi. Törene Mersin İl Sağlık Müdürlüğü, Mersin Tabip Odası, Mersin Devlet Hastanesi, Mersin Toros Devlet Hastanesi, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı ve özel sağlık kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Hekimlerin beyaz önlükleriyle geldikleri tören, Atatürk Anıtı'na çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın söylenmesi ile başladı. İl Sağlık Müdürlüğü'nün çelengini Müdür Yardımcısı Dr. Koray Kenziman, Tabip Odası'nın
çelengini de Oda Başkanı Doç. Dr. Tayyar Şaşmaz koydu.
Törende kısa bir konuşma yapan Tabip Odası Başkanı Şaşmaz, 14 Mart tarihinin tıp hekimleri için özel bir gün olduğunu vurgulayarak, Ata'nın huzuruna geldiklerini söyledi. Geçmişte hekimlerin emperyalizme karşı verdiği mücadelenin kendilerini onurlandırdığını dile getiren Şaşmaz, bundan dolayı her 14 Mart'ı gururla ve onurla kutladıklarının altını çizdi. Son yıllarda 14 Mart'ları gurur ve onurla kutlarken, bir hüznü de artık beraberinde yaşadıklarına dikkat çeken Doç. Dr. Şaşmaz, sağlık politikalarını eleştirerek, "Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi, hekimliğin ve sağlık hizmetlerinin değersizleştirilmesi bizi mutsuz, umutsuz kılıyor. Birazdan bir yürüyüş yapıp bu mutsuz ve umutsuzluğumuzu önlük bırakma eylemiyle göstermek istiyoruz" diye konuştu.


Doç. Dr. Şaşmaz'ın konuşmasının ardından törene katılan hekimler, Cumhuriyet Meydanı'ndan Atatürk Caddesi'ne doğru yürüyüşe geçti. Sessiz bir yürüyüşle caddenin sonuna ulaşan hekimler, yol boyunca vatandaşlara taleplerini içeren bildiriler dağıttı. Atatürk Caddesi'nin sonunda bir açıklama daha yapan Tabip Odası Başkanı Şaşmaz, son 10 yıldır uygulanan "Sağlıkta Dönüşüm Projesi"nin hekimlik ve sağlık hizmetlerini hiç olmadığı kadar çok olumsuz hale getirdiğini öne sürdü. Hekimlerin her geçen gün
mesleğinden soğuduklarına ve iyi hekimlik yapamadıklarına işaret eden Şaşmaz, şunları söyledi:
"Kamuda performans, özelde ciro baskısı altında çalışan hekimler kendilerini daha fazla mutsuz ve umutsuz hissetmektedir. Sağlıktaki sorunların baş sorumlusu olarak halk ile karşı karşıya getirilen hekimler, hasta ve hasta yakınları tarafından her geçen gün daha fazla fiziksel ve ruhsal şiddete maruz kalmaktadır. Kamu hastaneleri özelleştirilmekte, sağlık çalışanları güvencesiz çalışmaya zorlanmaktadır. Muayene, reçete, tetkik farkı, istisnai sağlık hizmetleri ve benzeri isimler adı altında sağlık kurumlarına başvuran insanlardan, sağlık güvencesi olsa bile cebinden ödeme yapması istenmektedir. Bu nedenle bir cebine nüfus cüzdanını koyan vatandaş, diğer cebine para cüzdanını koymadan sağlık kurumlarına gidemez hale gelmiştir."


Beyaz önlüğün hekimlikle özdeşleştiğini, sağlığın, temizliğin, saflığın, güvenin sembolü olduğunu ifade eden Şaşmaz, her hekimin beyaz önlüğü onurla ve gururla giydiğini belirtti. "Beyaz önlüğümüz bizim için her şeydir, her şeyimizdir" diyen Şaşmaz, beyaz önlüklerini çıkarma gerekçelerini de şöyle anlattı:
"Sağlıkta gelinen bu noktada hekimler; iyi hekimlik ve nitelikli sağlık hizmeti sunmak, güvenli ve güvenceli bir ortamda çalışmak, halkın nitelikli sağlık hizmetine ulaşmasını sağlamak ve beyaz önlüklerimizi gururla ve onurla giyebilmek için bugün beyaz önlüklerimizi üzerimizden çıkarıyoruz. Sağlık hakkımızı korumak ve beyaz önlüğümüzü onurla ve gururla giymek için halkımızı karşımızda değil yanımızda görmek istiyoruz."


Daha sonra eyleme katılan hekimler alkışlarla üzerlerindeki beyaz önlükleri çıkararak, caddenin sonundaki bariyerlerin üzerine bıraktılar.


Bu arada, eylemde hekimleri takip eden Mersin Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü Komiseri Vakkas Fidan ve sivil polis memurları, güzel bir jest yaparak, hekimlere kırmızı güller dağıttılar. Böyle bir jest karşısında şaşıran hekimler, gülleri gülerek alırken, Tabip Odası Başkanı Şaşmaz da "Bizi hiç yalnız bırakmayan basın mensupları adına bir basın mensubu arkadaşa vermek istiyorum" diyerek, polis memurundan aldığı gülü bir basın mensubuna verdi. Hekimlerin eylemi daha sonra olaysız sona erdi.

 

 

"İNSANLARIMIZA SAĞLIK, KENDİMİZE CAN GÜVENLİĞİ İSTİYORUZ"


DENİZLİ (İHA) - Türk Tabipler Birliği Başkanı Eriş Bilaloğlu, 14 Mart Tıp Bayramı'nda meclisteki partilere faks çektiklerini belirterek, hekimlere uygulanan şiddetle ilgili Meclis'te bir komisyon kurulmasını istediklerini söyledi.


14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Denizli'ye gelen Türk Tabipler Birliği Başkanı Eriş Bilaloğlu, Denizli Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi. Denizli Tabip Odası Başkanı Ersin Çağırgan'ın da bulunduğu toplantıda Eriş Bilaloğlu, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle çok somut şeyler talep ettiklerini söyledi. Tüm sağlık çalışanlarının mesleklerini özgürce uygulayabilecekleri bir ortam isteyen Eriş Bilaloğlu, şöyle konuştu: "özgürlükten kastımız, performans, ciro baskısı olmadan hastanın yararını gözeten
koşulların sağlanmasıdır. Bu elbette bir günde olabilecek bir şey değil. Öncelikle bir anlayış değişikliği gerekiyor. Taleplerimizi 14 Mart'a özel somutluyoruz. Bizim bugüne dair tek bir beklentimiz var."
Meclis'teki tüm siyasi parti başkan vekilliklerine faks çektiklerini belirten Bilaloğlu, şunları söyledi: "Sağlıkçılara, hekimlere yönelik şiddet artmaktadır. Sağlıkta artan şiddetin gerçek nedenlerini araştırmak üzere meclis hızla bir araştırma komisyonu kurmalıdır. Ardından da bir araştırma faaliyeti başlatsın. Sağlıkta şiddet neden artmaktadır? Bu konuda yapılacak gerçekçi, olayın tüm yönlerini ele alan bir araştırma ve bu araştırmanın sonucunda yapılacak müdahaleler Türkiye'deki sağlık ortamına ve toplumun yararına bir katkı sunacaktır. Umarız bu yönde hızla bir karar alınır. Biz bugün 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle tüm insanlarımıza sağlık ve iyilik diliyoruz. Kendimiz için de can güvenliği istiyoruz."
Şiddet olayları konusunda kimsenin masum olmadığını ifade eden Bilaloğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Hekimlerin de Türkiye'de sağlık ortamında yaşanan olumsuzluklarda katkısı vardır. Bunun tartışılır bir yanı yoktur. Hekimler de kimi olumsuzluklarda rol sahibidir. Ancak, bir sağlık sisteminde organizasyon doğru işliyorsa sağlık çalışanlarının olumsuz katkıları sınırlanır."

 

 

AMASTA TABİP ODASI BAŞKANI DR. ÖNER NERGİZ:
- "TÜRKİYE'DE HEKİM SAYISI ORANTILI DAĞITILDIĞI VE EFEKTİF KULLANILDIĞI TAKDİRDE SAĞLIK HİZMETLERİNİN RAHATLIKLA YERİNE GETİRİLECEĞİ BİLİNMELİDİR"

 


AMASYA (İHA) - Amasya Tabip Odası (ATO) Başkanı Dr. Öner Nergiz, "Türkiye'de hekim sayısı orantılı dağıtıldığı ve efektif kullanıldığı takdirde sağlık hizmetlerinin rahatlıkla yerine getirilebileceği bilinmelidir" dedi.


ATO Yönetimi, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Çelenk sunma töreninin ardından açıklama yapan ATO Başkanı Dr. Öner Nergiz, Türkiye'de 69 bini Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastane ve aile hekimliğinde, 36 bini üniversite hastanelerinde ve 23 binini de özel hastanelerde olmak üzere toplam 118 bin doktorun görev yaptığı bilgisini verdi. Nergiz, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada, "Her platformda beyan edildiği gibi ülkemizde sayısı az ve yetişmesi zor olan hekimlerimizi verimli kullanıp, mesleğinden soğutmamak ve küstürmemek gerekir. Ama geriye dönüp baktığımızda bugün hekimlerin çoğunluğu küskün ve kırgındır. Oysa bizlerin istek ve beklentileri son derece nettir. Aldığımız tıp eğitimine dayanarak mesleğimizi kaliteli, insanımıza yakışır bir şekilde sunmak ve bunu yaparken de gereken saygıyı ve değeri görmekten başka bir şey değildir" diye konuştu.


Hekimlerin insan sağlığının güvencesi olmak için yetiştirildiklerini vurgulayan Dr. Nergiz, "Sağlık ise yaratılmışların en şereflisi olan insanın en önemli zenginliğidir. Yani asıl olan insan sağlığıdır. Hekimlik özveridir, her daim seferberliktir, yürek işidir, sevgi işidir. Hiç şüphesiz hekimlerimizin gerçekleştirmiş oldukları bu onurlu çalışmalara insanlık minnet duyacaktır. Bu Akdeniz Üniversitesi'nde yapılan yüz ve uzuv nakli ile ülkemizin adını dünyaya duyurması, İnönü Üniversitesi'nde yapılan karaciğer nakli ile Van depreminde gönüllü çalışan sağlık ekibinin kendi hayatlarını riske atarak insan hayatı için yaptığı mücadele budur" şeklinde konuştu.
Birinci basamak sağlık hizmetlerinde 2005 yılında pilot uygulamayla, 2010 Aralık ayından itibaren Türkiye genelinde uygulanmaya başlayan aile hekimliği sisteminin sağlık hizmetlerinin kalitesini artırdığına değinen ATO Başkanı Öner Nergiz, aile hekimliğinde esas olanının günlük poliklinik sayısının çok olmasına yerine koruyucu hekimliğin artırılması olduğunu kaydetti.
Tabip odası başkanı Nergiz'in yanı sıra İl Sağlık Müdür Yarımcısı Halil Erkan Erişti, Amasya Sabuncuoğlu Şerefeddin Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Abdullah Kaya ile diğer hekimler nedeniyle Atatürk anıtına çelenk koydular.

 

ÇANAKKALE’DE 14 MART TIP BAYRAMI ETKİNLİKLERİ

ÇANAKKALE (İHA) - 14 Mart Tıp Bayramı, bütün yurtta olduğu gibi Çanakkale'de de törenlerle kutlanıyor.
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen tören Sağlık Müdürlüğü, Tabip Odası, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, ÇOMÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi, Devlet Hastanesi, Özel Anadolu Hastanesi, Sahil Sağlık Denetleme Merkezi Baştabipliği ve Sağlık Çalışanları Emeklileri Derneği yetkilileri tarafından Atatürk Anıtı'na çelenk konulması ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra ise günün anlam ve önemi ile ilgili kohuşmalar yapıldı. Törende bir konuşma yapan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Nihat Gülhan ve Sağlık İl Müdür Vekili Dr. Tuğda Tayhan Küçük, Tıp Bayramı ile ilgili kısa bir bilgi verdi. Tören konuşmaların ardından sona erdi.

"Hiçbir hekimde Tıp Bayramı’nı kutlayacak moral ve motivasyon yok"
 

 

Samsun Tabip Odası Başkanı Yard. Doç. Dr. Mithat Günaydın, hiçbir hekimde Tıp Bayramı’nı kutlayacak moral ve motivasyon bulunmadığını söyledi. Sağlıkta dönüşüm sürecinin birçok sıkıntıyı getirdiğinin altını çizen Yard. Doç. Dr. Günaydın, yaşanan sıkıntıların yanında hekimlerin de birbirlerine karşı hatalı davranışlar sergilemeye devam ettiğini kaydetti. Tabip Odası Başkanı, özellikle tabip odalarında hekimlerin çeşitli nedenlerden dolayı asgari müştereklerde buluşamadığını vurguladı.

        14 Mart Tıp Bayramı sebebiyle yazılı açıklama yapan Samsun Tabip Odası Başkanı Yard. Doç. Dr. Mithat Günaydın, maruz kaldıkları uygulamaların hekimlerin kalplerini kırdığını bildirdi. Sağlık Bakanlığı’nın politikaları sonucunda hekimlerin çoğunun değişen şartları takip edemez duruma geldiğinin altını çizen Yard. Doç. Dr. Mithat Günaydın, "Hekimler çalışma şartlarının ağırlığı, yaptıkları işin kıymetinin anlaşılmaması ve sağlıkta dönüşüm sürecinin yetişilemeyen bir hızda devam etmesi, ancak bu süreçte hekimlerle ilgili karmaşa ve belirsizliklerin artması sebebiyle mutsuzdur. Aile hekimleri, öğretim üyeleri, kamu ve özel sektör hastanelerindeki hekimlerin istihdamıyla ilgili düzenlemeler hekimleri yıldırdıkça yıldırmış, belirsizliklere belirsizlik katmıştır. Hekimler Kanun hükmünde kararnamelerin, genelgelerin ve yönetmeliklerin altında kalmıştır. Hekimlerin büyük bir çoğunluğu mutsuz ve umutsuz hale gelmiştir." dedi.

        Özellikle yoğun nöbet şartlarında çalışan hekimlerde uyku düzensizlikleri, depresyon, öfke kontrolsüzlüğü, tükenmişlik sendromu, dikkat ve konsantrasyon problemleri ve kronik yorgunluk sendromu gibi bazı rahatsızlıklar baş gösterdiğini, sosyal kısıtlılık ve halkın gözündeki imajını zedelemeye yönelik yayınların hekimlerde moral ve motivasyon sorunlarına yol açtığını ifade eden Samsun Tabip Odası Başkanı, hekimlerin de birbirlerine karşı hatalı davranmaktan vazgeçmesi gerektiğini bildirdi. "Hekim hekime düşman memlekette. Hekim hekime rakip, öyle ki meslek odalarında bile bin türlü grup var. Sanki biri başka, diğeri başka bir şey peşinde." diyen Yard. Doç. Dr. Günaydın, "Sanırsınız, bir grup ve siyasi görüşe sahip hekimlere daha çok maaş veriyorlar, hastalar sadece bir grup hekime şiddet uyguluyor. Hekimler asgari müştereklerde buluşamıyor. TTB bunu sağlamak için gerekli yaklaşımları sağlayamıyor. Bizler herkes odalara üye olsun aidatları indirin derken, aidatları yüzde 80 gibi anormal artırıma gidiyor. Siyasi söylemlerden vazgeçmeyip, hekimlerin haklarının savunulmasında ki haklılığı haksız duruma sokuyor." şeklinde konuştu.

        Her şeye rağmen karamsar olmayıp umutlarını kaybetmediklerine de değinen Yard. Doç. Dr. Mithat Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Günümüzün sosyal ve ekonomik koşulları hekimliği piyasaya endeksli bir iş haline getirmiş olsa da hekimlik hala ilahi bir sanattır. İnsan yaşamı üzerine son söz elbette Allah’ındır. Ancak hekimlik, bozulan sağlığın yeniden kazanılması için bir fırsat, hiç solmayan yaşama arzusunun sürdürülmesi için eşsiz bir çabadır. Bu belki de Allah tarafından insanlara sunulmuş bir şanstır. Hekimlik insanlık var olduğundan beri olan bir meslektir. Bütün olumsuzluklara rağmen insanlık var oldukça önemini yitirmeyecektir. Bu vesileyle, hayatlarını diğer insanların sağlına adamış olan hekim arkadaşlarımın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum."

 

 

 

AYDIN’DA 14 MART TIP BAYRAMI ETKİNLİKLERİ

 

AYDIN (İHA) - 14 Mart Tıp Bayramı yurdun tamamında olduğu gibi Aydın’da da çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.


14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla bir açıklama yapan Memur-Sen Aydın İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı Baki Karaer, “Sağlık alanındaki istihdam yetersizliği, çalışanların iş yükü altında ezilmesine neden oluyor. Avrupa Birliği ülkelerindeki meslektaşlarına göre sağlık çalışanlarımız, en az 3 kat fazla çalışmaya mecbur bırakılıyor. Mesai saatlerinin belirsizliği ve nöbet sürelerinin uzunluğu sağlık çalışanlarımız için en önemli sorunlardandır. Diğer kamu çalışanlarından farklı olarak daha önce yıllardır günde 9 saat çalıştırılan, tam gün yasasındaki resmi düzenleme ile haftalık 8 saate indirildiği söylenen mesai saatleri, halen ve fiilen 9 saat olarak uygulanmaya devam edilmektedir. Sağlık çalışanlarına ödenen döner sermaye oranlarındaki belirsizlikler ve değişiklikler her geçen gün iş motivasyonunu daha da bozmakta, çalışanlar arasında çatışmalara neden olmaktadır. Mevcut performans sisteminin deyim yerinde ise son kullanma tarihi çoktan geçmiştir. Döner sermaye bir bahşiş değil, çalışanın emeği sonunda elde ettiği hakkıdır. Ancak ne yazık ki halen ele geçen ek ödemelerin tüm sağlık çalışanları için emekliliğe yansıtılmadığı bir gerçektir. Ayrıca ve bir an önce sağlıkta daha adil bir ek ödeme sisteminin ikame edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.


Sözleşmeli personel istihdamı ve taşeron firma çalışanlarının durumu sahada en çok tartışılan konulardan biridir. İş güvencesi tehdidi altında olan çalışanlar ile sağlıkta daha nitelikli bir sonuç elde etmeye çalışmak haksızlıktır. Sağlıkta farklı istihdam modellerine son vermek yerine istihdam türleri daha da karmaşık hale getirilmektedir. Sağlık hizmetlerinin yalnızca kamu çalışanı eli ile gördürülmesi gerçeği göz ardı edilmektedir” dedi.


“SAĞLKTA ŞİDDET ARTIYOR”
Sağlık ortamında yaşanan şiddetin diğer çalışma alanlarına göre 16 kat daha fazla olduğunu ve günden güne de arttığına işaret eden Karaer, “Hemen her gün bir hekimin, hemşirenin, paramedik veya acil tıp teknisyeninin darp edildiğine şahit oluyoruz. Henüz sağlıkta şiddeti önleyici özel yasal tedbirlerin alınmadığı ve bir eylem planının oluşturulmadığı görülmektedir. Sağlık Bakanlığı, Sağlık-Sen ve Hayasad işbirliği ile başlattığımız ‘Emeğe saygı, şiddete sıfır tolerans’ programı çerçevesinde çalıştaylar düzenlenecektir. Bu çalıştaylar sonucunda sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik ciddi sonuçların ortaya çıkacağına inanıyoruz. Kamu hastane birlikleri ve teşkilat yasası ile gündeme gelen değişiklikler, sağlık çalışanlarının devam eden sorunlarına çözüm getirmediği gibi yeni tartışmalara ve güvensizliklerin de artmasına neden olmaktadır. Sağlıkta örgüt geliştirme süreçlerinde tüm taraflarla bir araya gelinmeli ve ortak akıl ile hareket edilmelidir” şeklinde konuştu.
14 Mart Tıp Bayramı'nı bu yıl da sağlık çalışanlarının çözüm bekleyen ve artık bir yumak haline gelmiş sorunlarının gölgesinde kutladıklarını savunan Karaer, şunları söyledi: “Bugün sağlık hizmetleri alanında pek çok sorundan söz etmek mümkündür. Bu sorunların çözümü için sağlık ordusunun sesine kulak verilerek yetkililerin gerekli adımları atması gerekmektedir. Sağlık hizmeti ekip işidir. 14 Mart, sağlıkta dönüşümün yükünü taşıyan ve sağlık hizmetlerini kaliteli bir noktaya getiren tüm sağlık çalışanlarının bayramı olarak kutlanmalıdır. Bu vesile ile Sağlık-Sen Aydın Şubesi olarak insanı yaşatmayı ve insanın acısını azaltmayı amaç edinen bu kutsal ve saygın meslek mensuplarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyoruz”
 

 

 

ADÜ REKTÖRÜ BİRİNCİOĞLU 14 MART’TA TIP ÖĞRENCİLERİNE SESLENDİ

 

AYDIN (İHA) - Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, “Tıp öğrencilerimiz kazandıkları bilgi birikiminin eşliğinde; yaratılmışların en kutsalı insanın, ruh ve beden sağlığını korumak veya düzeltmek için onu anlama, onunla iletişim kurabilme sanatı edinecek” dedi.


14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajında tıp öğrencilerine seslenen ADü Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, “Sağlıklı hayat, insanların vazgeçemeyeceği en temel haktır. Etkin ve kaliteli bir sağlık sistemi ise nitelikli bir toplumun en önemli şartıdır. Sosyal devlet anlayışının en önemli unsurlarından birisi, sağlık hizmetlerinin gereği gibi yerine getirilmesidir. Cumhuriyetin ilanından sonra ülkemizde sağlık eğitiminin ve hizmetlerinin yaygınlaştırılması yolunda önemli gelişmeler yaşanmış, tıbbın gelişiminde ‘İnsan ve Yaşam Felsefesi’ temel nokta olmuştur. Bu yönüyle 14 Mart Tıp Bayramı sadece hekimlere ve hastalara yönelik bir bayram değildir, aynı zamanda insan varlığına yönelik evrensel bir bayramdır. Türkiye’de 1976 yılından beri düzenli olarak kutlanan tıp bayramları 756 yıllık Anadolu Tıbbiyesinin hatırasını da yaşatmaktadır. Bu gün mesleğin başlangıç noktasında olan sevgili öğrenciler, bilmelisiniz ki hekimlik bir sanattır. Kazandığınız bilgi birikiminin eşliğinde; yaratılmışların en kutsalı insanın, ruh ve beden sağlığını korumak veya düzeltmek için onu anlama, onunla iletişim kurabilme sanatı edineceksiniz. Ancak hekim, sanatçılığının yanı sıra bir bilim adamıdır. Bilim ise fark etmeyi, farklılıkları sorgulamayı, eleştirmeyi, araştırmayı, elde edilen verileri birleştirip sonuca varmayı ve ulaşılan sonucu bilimsel platformlarda paylaşmayı gerektirir. Bütün bunlar bir bilim adamında dolayısıyla bir hekimde bulunması gereken en vazgeçilmez özelliklerdir. Bu düşüncelerle mesleğimizin her alanında yıllarca insan sağlığı için hizmet vermiş ve bu gün aramızda olmayan değerli sağlık çalışanlarını saygıyla anıyor, tüm sağlık camiasının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum” şeklinde konuştu.

 

 

 

14 MART TIP BAYRAMI KUTLAMALARI

 

GAZİANTEP (İHA) - 14 Mart Tıp Bayramı Gaziantep'te de çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Tıp Bayramı dolayısıyla sabah saatlerinde Demokrasi Meydanı'nda toplanan doktorlar, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Atatürk Anıtı önüne çelenk bıraktılar. Günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfü Bay, "Tıp Bayramı olarak kabul ettiğimiz bugünü kutlamak amacıyla burada toplanmış bulunmaktayız. Bu olay bilimsel eğitime verdiğimiz değerin buna karşın ülkemizde son zamanlarda televizyonlarda yayınlanan ilaç olma
aşamasını geçmemiş ürünlerin ilaç olarak pazarlanmasını üzülerek izliyoruz. İnsanların çaresizliklerini ve umutlarını kullanarak bu ürünlerin ticareti yapılmaktadır. Tabip odalarının yapmış olduğu girişimler ne yazık ki, sonuç vermediğinden bu yayınlar devam etmektedir. Son 10 yılda sağlık hizmet talebinde oluşan olağan üstü artış nedeniyle tüm meslektaşlarımın daha fazla çalıştığına tanık oluyorum. Şuanda mesai dışında bile çalışıyoruz. Bizler çok çalışmaktan şikayetçi değiliz ancak hak ettiğimiz
saygının da gösterilmesini bekliyoruz" dedi.

 

 

 

'' SAĞLIK ÇALIŞANLARI AVRUPA'DAKİ MESLEKTAŞLARINDAN 3 KAT FAZLA ÇALIŞIYOR''
 

BURSA (İHA) - Sağlık-Sen Bursa Şubesi Başkanı Yusuf Bedir, sağlık personelinin Avrupa Birliği ülkelerindeki meslektaşlarına göre en az 3 kat fazla çalıştığını söyledi.


Bedir, 14 Mart Tıp Bayramı münasebetiyle yaptığı açıklamada, "Sağlık alanındaki istihdam yetersizliği, çalışanların iş yükü altında ezilmesine sebep oluyor. Avrupa Birliği ülkelerindeki meslektaşlarına göre sağlık çalışanlarımız en az 3 kat fazla çalışmaya mecbur bırakılıyor. Mesai saatlerinin belirsizliği ve nöbet sürelerinin uzunluğu sağlık çalışanlarımız için en önemli meselesidir. Diğer kamu çalışanlarından farklı olarak daha önce yıllardır günde 9 saat çalıştırılan, tam gün yasasındaki resmi düzenleme ile haftalık 8 saate indirildiği söylenen mesai saatleri, halen ve fiilen 9 saat olarak uygulanmaya devam ediyor. Sağlık çalışanlarına ödenen döner sermaye oranlarındaki belirsizlikler ve değişiklikler her geçen gün iş motivasyonunu daha da bozmakta, çalışanlar arasında çatışmalara sebep olmaktadır. Mevcut performans sisteminin, tabiri caizse son kullanma tarihi çoktan geçmiştir. Döner sermaye bir bahşiş değil, çalışanın emeği neticesinde elde ettiği hakkıdır. Ancak ne yazık ki halen ele geçen ek ödemelerin tüm sağlık çalışanları için emekliliğe yansıtılmadığı bir gerçektir. Ayrıca ve bir an önce sağlıkta daha adil bir ek ödeme sisteminin ikame edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır" dedi.


Sözleşmeli personel istihdamı ve taşeron firma çalışanlarının durumunun en çok tartışılan konulardan biri olduğunu ifade eden Bedir, "İş güvencesi tehdidi altında olan çalışanlar ile sağlıkta daha nitelikli bir sonuç elde etmeye çalışmak haksızlıktır. Sağlıkta farklı istihdam modellerine son vermek yerine istihdam türleri daha da karmaşık hale getirilmektedir. Sağlık hizmetlerinin yalnızca kamu çalışanı eli ile gördürülmesi gerçeği göz ardı edilmektedir. Sağlık ortamında yaşanan şiddet, diğer çalışma alanlarına göre 16 kat daha fazladır ve günden güne de artmaktadır. Hemen her gün bir hekimin, hemşirenin, paramedik veya acil tıp teknisyeninin darp edildiğine şahit oluyoruz. Henüz sağlıkta şiddeti önleyici kanuni tedbirlerin alınmadığı ve bir eylem planının oluşturulmadığı görülmektedir. Sağlık Bakanlığı, Sağlık-Sen ve Hayasad iş birliği ile başlattığımız “Emeğe saygı, şiddete sıfır tolerans” programı çerçevesinde çalıştaylar düzenlenecektir. Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. 14 Mart Tıp Bayramı'nı bu yıl da sağlık çalışanlarının çözüm bekleyen ve artık bir yumak haline gelmiş sıkıntıların gölgesinde kutluyoruz" diye konuştu.

 

 

SAĞLIK MÜDÜRÜ DR.BİLAL CİN 14 MART TIP BAYRAMINI KUTLADI

 

ZONGULDAK (İHA) - Zonguldak İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Cin, sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutladı.


İl Sağlık Müdürü Bilal Cin, yaptığı açıklamasında şöyle dedi:
“Sağlık, bedenen, ruhen ve yaşadığımız çevreyle beraber, tam bir iyilik hali içerisinde olmaktır. Sağlık hizmeti bu alandaki birçok mesleğin işbirliği halinde hareket etmesi sonucu üretilir ve topluma sunulur. Sağlık hizmetinin iyi sunulabildiği toplumlar sağlıklı, başarılı ve üretken olurken, bireyler de kaliteli ve huzurlu bir yaşam sürerler. Sağlıklı yaşam, her birey için insan olmaktan kaynaklanan ve anayasa ile güvence altına alınan bir haktır. Sosyal devlet ilkesi gereği statüsü ne olursa olsun, herkes belli standartlarda, etkin, kaliteli, eşit ve ulaşılabilir sağlık hizmetinden faydalanma hakkına sahiptir.


Buna karşılık sağlık hizmeti kesintisiz ve yoğun bir tempoda çalışmayı gerektirdiği gibi, hata da kabul etmemektedir. Son yıllarda sağlık alanında birçok iyileştirme yapılmış olmakla birlikte hep beraber alınacak daha çok yolumuz olduğu da bir gerçektir. Sağlık Bakanlığı Teşkilat Yasası'nın yayınlanmasının ardından sağlık alanında yeni ve büyük bir yeniden yapılanma sürecine girmekteyiz. Bu sürecin; sağlık personelinin yaşam standardının arttığı ve çok daha iyi koşullarda hizmet verebildiği, özellikle sağlık çalışanlarına şiddetin sona erdiği, hizmet alanla veren arasında karşılıklı uzlaşının hakim olduğu bir süreç olması dilek ve temennilerimle fedakar hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutlar, saygılar sunarım.”

 

 

 

"SAĞLIKTA REFORM NİTELİĞİNDE DÜZENLEMELER YAPILDI"

MALATYA (İHA) - AK Parti Malatya Milletvekili ve partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Öznur Çalık, "Reform niteliğinde düzenlemeler yapılmış olup, sağlık sisteminin çağın ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi için Sağlıkta Dönüşüm Programı başlatılmış ve çok ciddi mesafeler alınmıştır" dedi.


14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti iktidarlarının sağlık alanında yaptığı çalışmaları dile getiren AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, "Önce insan diyen AK Parti hükümetleri dönemimizde, sağlık politikalarına ve sağlığa yapılan yatırımın insana, dolayısıyla bunun da geleceğe yapılan en büyük yatırım olacağı düşüncesi hakim olmuştur. Bu dönemde herkese eşit ve kaliteli sağlık hizmeti felsefesiyle reform niteliğinde düzenlemeler yapılmış olup, sağlık sisteminin çağın ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi için Sağlıkta Dönüşüm Programı başlatılmış ve çok ciddi mesafeler alınmıştır. Bu kapsamda Sağlık alanında hizmet veren tüm kurum ve kuruluşlarımızın tek çatı altında toplanması bugüne kadar hiç kimsenin başaramadığı önemli bir reformdur. Bu sayede vatandaşlarımız istedikleri kurumdan istedikleri şekilde yararlanma imkanı bulmuşlardır. Hastanelerimizin ve sağlık kuruluşlarımızın fiziki şartlarının artırılması için büyük yatırımlar gerçekleştirilmiştir. İlaç erişimi ve fiyatlarında yapılan yeni düzenlemeler, çalışma ücret ve koşullarındaki iyileştirmeler, hekim ve çalışanların sayısındaki artışlar gibi birçok kronik sorun AK Parti döneminde çözüme kavuşmuştur. Sağlık alanındaki çalışmalar hız kesmeden devam etmektedir" ifadelerini kullandı


Çalık, "Mesleği eczacı olan bir milletvekili olarak, sağlık alanında hizmet vermiş ve sağlık çalışanlarının kuvvetli maneviyatlarına, zaman zaman kendilerini unutarak gösterdikleri üstün çabalara tanıklık etmiş biri olarak; ülkemizin sağlık alanında geldiği noktanın bana yaşattığı gururu paylaşırken; cansiperane çalışan ve sağlık alanında değerli katkılarda bulunan doktorlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyor, kendilerine başarılar diliyorum" diye konuştu.

tüm
yurttan
tip
bayrami
haberleri̇
Yorum (8)
Arif
Neyini kutlayacağız Allah aşkına? İçinde birazcık insan sevgisi, insan onuru olan beni anlar. Gözleri, kulakları, kalpleri kapalı olanlara da sözüm yok zaten..
0
Cevapla
Mahmut
Bayram kutlaması yapanlar neyi kutluyor acaba? Çok şizofrenik bir durum bence bu..
0
Cevapla
Cem
Sakıt olmaz cevher yere düşmekle kadr-ü kıymetinden; Altın yere de düşürülse de, çamura da batırılsa gene altındır, değeri aynıdır hiç eksilmez..
0
Cevapla
Salim
Ne bayramı Allah aşkına? Bayram deyip durmayın şu güne de bayramlara haksızlık etmeyin.. Toplumca şizofren mi olduk yoksa?
0
Cevapla
hakan
bayrammı? benim bayramımmı bu.şaka mı? 1 yıldır o kadar mutsuzum ki. ne hevesliydim doktorluğa, hele bide uzman doktor olunca tamam demiştim. 1 yıldır mutsuzluğu ve yaşadığım bu depresyona değermiydi doktor olmak. hayır artık doktor olmak istemiyorum,hasta bakmak hiç istemiyorum,evimde yalnız olmak eve kapanmak istiyorum. saçma sapan politikalarınız da size kalsın. mecburi hizmetimi bitirmeme 1 ay kaldı.hemen istifa edecem. ve farklı şeylerle ilgilenecem, beni mutlu edecek bişeyler bulacam.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir