Sağlık memuru Oğuz Türker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Somali'de göreve başladıklarında dil sorunu yaşadıklarını, tercümanları olmasına rağmen halkla iletişim kurmakta zaman zaman zorlandıklarını söyledi.
İletişimi güçlendirmek, hastaların kendilerine güvenini artırmak adına Somali dilini öğrenmeye başladıklarını ifade eden Türker, ''Tercümanlarımızdan 40-45 kelime öğrendik. 'Nasılsın, iyi misin, neren ağrıyor, bunu içmen lazım, bu kadar kullanman lazım, sırtını aç, öksürüğün var mı' gibi. Bu sayede hastaları daha hızlı şekilde muayene etmeye başladık. Burada olmaktan mutluyuz, çünkü Somali halkı bizlerin kardeşi'' diye konuştu.
Türker, bölgede en çok üriner enfeksiyon görüldüğünü, ishal vakalarının ve kaşıntının yaygın olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
''Onlarda kaşıntı, 'unünn' diye söyleniyor ama okunduğu gibi değil, ağız açılmadan gırtlaktan söyleniyor. İlk zamanlar bize güldüler, söyleniş biçimlerini de öğrenmek zorunda kaldık. Bundan mutluluk duyuyoruz. Bir dil bir insan, bir Somalili, bir Türk, hepimiz kardeşiz.''
Aile Hekimi Dr. Hüseyin Sağkol, halkla İngilizce anlaşmanın mümkün olmadığını Somali dilinde 'adın ne, soyadın ne, nefes al, nefes ver, yat, kalk, sırtını aç' gibi kelimeleri öğrendiklerini, bu sayede hasta bakma hızını artırdıklarını söyledi.
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Tarık Irmak, çocukları oyunlar oynayarak muayene ettiğini, şeker, çikolata ve balon vererek neşelendirmeye çalıştığını vurguladı.
Polikliniğinde Somalili bir tercümanı bulunduğunu, onunla Arapça iletişim kurduğuna işaret eden Irmak, ihtiyaç duyduğu bir kaç kelimenin de Somali dilinde karşılığını öğrendiğini kaydetti.
Irmak, şöyle konuştu:
''Şikayetin nedir, öksürüğün var mı, ishalin var mı, ateşin var mı gibi soruları bizden duyduklarında ayrı bir mutluluk duyuyorlar. 'Buraya dilimizi anlayan, bizi tanıyan doktorlar gelmiş' diye düşünüyorlar. Türk doktorlarına son derece saygı duyuyorlar. Tercümanımızı her hastayı 'Size Türk halkının selamını getirdik' diye karşılamasını istedim. Onlara, Türk kadınlarından, annem, eşim ve çocuklarımdan selam getirdiğimi söylüyorum. Onlar bu selamı alıyorlar ve aynı selamı Türk halkına iletmemizi istiyorlar.''
Kadın Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Gökçü, ilk günler tercümanlar olmasına rağmen halkla anlaşmakta zorluk çektiklerini belirterek, Türkiye'deki ifadelerle buradaki benzer ifadelerin farklı anlamlar taşımasının dikkat çekici olduğunu kaydetti.
Hastaların 'cık' deyip kafalarını yukarı kaldırdıklarında 'evet' demek istediklerini bir kaç gün sonra anlayabildiklerine değinen Gökçü, ''Hastaya bir şey sorduğumuzda 'cık' diyorsa 'evet' demek istediğini anlıyoruz. 'Ha' ise 'hayır' demek. Anne sütünün faydalarını bile kendi dillerinde anlatmaya çalışıyoruz'' dedi.
Kadın Doğum Polikliniği hemşiresi Emine Arar ise hastalara sorularını Somali dilinde sormalarının halkın hoşuna gittiğine değinerek, dertlerini daha rahat anlattıklarını sözlerine ekledi.
Bazı kelimelerin Somali dilinde okunuşları şöyle:
''Gel-kali, otur-firiso, ismin ne-megean, neren ağrıyor-hanunka hayusek, sırtını aç-neverka fur, nefes al-nefso, öksür-guffo, yat-seyho, aç-fur, kalk-sten, ishal-şuban, kusma-matag, ateş-kanda.''