Hemen belirtmeliyim’ ki, bu maili yazmaya, son zamanlarda sigara yasağının hafifletilmesi ile ilgili medyada rastladığım ve üzüldüğüm bazı haberler üzerine karar verdim.
‘Sigara içiciliği ve kan lipitleri üzerine olan etkileri’ ile ilgili araştırmalar yapan ve birey olarak, sigaranın zararlarının anlaşılması üzerine emek sarf eden birisi olarak, bu konuda birkaç kelime etmek sanırım hakkım olsa gerek. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; konu ile ilgili Türk kalp vakfının yaklaşımı son derece saygın ve bilimsel niteliklidir.
Şöyle ki; tarafımızdan yapılan ve doktora tezi olarak yayınlanan araştırmada, 1006 hastada sigara içiciliğinin kan lipit değerleri üzerine olan etkileri incelenmiş, bu hastaların pasif içici konumunda olanları ise ayrıca incelenmiş idi (Ocak 2005- Aralık 2006).
Tez içerikli yayınlanan makalelerimizde sigara içiciliğinin lipit değerlerine olumsuz etkisi beklenen bir sonuç olarak karşımıza çıkmıştı. Bizi asıl şaşırtan ise, aynı evde yaşayan ve sigara dumanına zorunlu olarak maruz kalan kişilerin lipit değerleri olmuştu. Pasif içici olarak adlandırdığımız bu kişilerde’ de maalesef HDL düşüklüğü aktif içiciler kadar olmasa da, istatistiksel açıdan anlamlı derecede düşük çıkmıştı (p<0,05). Bu sonuç çalışma ekibimizin aklına, sigara acaba özel konutların kapalı alanlarında yasaklanmalımı sorusunu o zaman akılımıza getirmişti.
Bu gün ise yaşama hakkı açısından sigaranın, evlerdeki kapalı ortamlarda ve hatta özel otolarda bile yasaklanmasını akademisyenlerin söylemesi, şahsen beni bir bilim adamı olarak çok mutlu etmiştir. Çünkü bilindiği üzere sigaranın en çok sebep olduğu HDL düşüklüğü ve LDL yüksekliği kardiyak risk faktörlerindendir. Türk kalp vakfının bu açıklamasını yürekten destekliyor ve tüm kalbimle katılıyorum.
Selam ve sevgilerim ile;
Yrd. Doç. Dr. Hayrullah Yazar (drhyazar66@yahoo.com)
Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi.