Medimagazin logo

Sağlıkta şiddetin kalbine röntgen çekildi!

Yapılan araştırmalara göre, sağlık alanında hizmet verenler diğer iş alanlarında çalışanlara göre 16 kez daha fazla saldırıya uğruyor. Sağlık Bakanlığı “Beyaz Kod Birimi”ne gelen bildirimlere göre, Türkiye’de sağlık alanında günde en az 21 şiddet vakası yaşanıyor. Sağlık alanındaki şiddet olaylarının ise en fazla acil serviste görüldüğü belirtiliyor
Kaynak: MEDİMAGAZİN - DR.İBRAHİM ERSOY
Sağlıkta şiddetin kalbine röntgen çekildi!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

ANKARA-Son yıllarda iyice artan sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik çalışmalara hız verilirken, Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD)’nin Mart ayında düzenlediği Şiddet Çalıştayı’nın sonuçları açıklandı.

Acil sağlık hizmetlerinde sağlık çalışanlarna yönelik şiddetin nedenleri ve çözümlerinin tartışıldığı Çalıştay’a  Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden 112 Acil Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Mehmet Akif Güleç, TATD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Levent Avşaroğulları ile birlikte Türkiye’nin çeşitli illerinden 30 kişi katıldı. Beşer kişilik gruplar halinde yapılan çalışmada sağlanan katılımla, acil sağlık hizmetlerinin bütün kademelerinde çalışanlar temsil edilmiş oldu.

 

Çalıştay sonrası yayımlanan sonuç bildirgesinde şunlara dikkat çekildi:

Şiddetin muhtemel nedenleri

• Ani gelişen sorunların kişileri hazırlıksız yakalaması ve bunun çaresizlik, kontrol  kaybı, öfke duygularına sebep olması, kronik hastalıklara sahip kişilerin yakınlarında ise bıkkınlık, stres, hastanın bakımını nasıl yerine getireceğini bilememe, yeterli imkânlara sahip olmama ve buna bağlı endişenin artması,

• Hasta başına düşen zaman çok az olduğundan yeterince ilgilenilmiş hissetmeme, değersiz hissetme, sorunlarının tam olarak çözülmediğini düşünme,

• Hastane ve sağlık sisteminden beklentilerin artmış olması, kişilerin hastanedeki imkânlarla verilemeyecek kalitede bir hizmet beklentisi içinde olması, 

• Acil servis işleyişinin hastanedeki diğer bütün bölümlerden farklı olduğunun anlaşılamaması,

• Acil sağlık hizmetlerinin kapsamının ve acil serviste yapılacak, yapılamayacak işlemlerin bilinmemesi ve uygunsuz taleplerde bulunulması,

• Acil olmayan hastaların da acil serviste hızlı ve öncelikli hizmet almak istemeleri, veya protokol hasta gibi kişilerin sağlık durumları acil olmamasına rağmen durumu acil olan herkesten önce hizmet almak istemesi,

• Sağlık çalışanlarının normal insani ihtiyaçlarının karşılanmasının bile anormal karşılanması (örneğin; çay içmesi, tuvalete gitmesi, espri yapması gibi),

• Bekleme süresi ne kadar kısa olursa olsun kişilere yeterli gelmemesi, acil serviste bekleme süresinin sıfır olmasının istenmesi, sabırsızlık, tetkik ve işlemlerin olağan süresinin bile uzun bulunması.

 

Sağlık çalışanları da şiddete katkı yapıyor

Çalıştay’da, şiddet ve tacizin ortaya çıkmasına katkı sağlayan sağlık çalışanlarına ait sebepler de incelendi.

Sağlık çalışanlarında iletişim becerileri, öfke yönetimi, saldırgan hasta ile baş etme konusunda eğitim eksikliği olduğu vurgulanan Çalıştay’da, bilgilendirmenin önemi bilinmesine rağmen çeşitli sebeplerle yetersiz bilgilendirme yapılmasının da şiddete yol açtığına dikkat çekildi. Sağlık çalışanlarına ait diğer faktörler ise şu şekilde belirlendi:

• Hasta ve yakını ile empati kuramama,

• Ekip çalışması yapmayı bilmemek, bütün işleri daha çömez olan kişilerin sırtına yüklemek, asistan hekimlerin hasta bakımında yalnız kalması,

• Konsültan hekimlerin nasıl olsa acil serviste bir bakan var diye düşünerek, hastanın sorumluluğuna katılmaması ve gecikmesi,

• Sağlık çalışanlarının hukuksal mevzuatlar açısından eksiklerinin, hukuksal haklar konusunda bilgilerinin ve hak arama bilincinin eksik olması,

• Etik olmayan davranışlarda ve taleplerde bulunma (bıçak parası gibi).

 

 

Sağlık politikaları şiddete neden oluyor

Çalıştay Raporu’nda, şiddet ve tacizin ortaya çıkmasına katkı sağlayan toplumsal ve sağlık politikalarından kaynaklanan sebepler de araştırıldı. TBMM’de birçok kez medyaya yansıyan görüntülerin de örnek gösterildiği Rapor’da, toplumun bütün kesimlerinde şiddetin bir sorun çözme biçimi olarak kabul edildiği belirtildi.

Sağlık hizmetine ulaşmada son yıllarda artış sağlansa da, hak edilen kaliteli sağlık hizmeti alamayan ve sağlık sorunlarına defalarca gidip gelmesine rağmen çözüm bulamayan hasta ve yakınlarının bunun sebebi olarak sağlık çalışanlarının görülmesinin de şiddete yol açtığı belirlendi.

Diğer nedenler ise şu şekilde sıralandı:

• Sağlık sektörü ile ilgili sürekli sadece olumsuz haberlerin yayımlanması, bu yayınlarda sistem sorunlarının değil, sağlık çalışanlarının işlenmesi,

• Kahramanlık hikâyelerine hiç yer verilmemesi, haberlerin yanlı verilmesi ve başarılı olaylarda bile başarısızlık var gibi gösterilmesi, 

• Şiddet haberlerinin sürekli verilmesi, ama karşılığında alınan cezaların ve sonuçların medyada yer bulmaması,

• Sağlık konusunda bilgi kirliliği olması, yapılan bazı iyileşmelerin Sağlık Bakanlığı tarafından kamuoyuna sanki sistemdeki bütün sorunlar çözülmüş gibi anlatılması,  oluşan sorunların sağlık personelinden kaynaklanıyor gibi bir hava yaratılması.

• Toplum genelinde bazı doktorların yanlış davranışlarının bütün bir meslek grubuna mal edilmesi (bıçak parası, kötü muamele vs.) ve dolayısıyla bilinç altlarında sağlık çalışanlarına karşı bir reaksiyon gelişmesi,

• Sosyal devlet çerçevesindeki bazı hizmetlerin yetersizliği, hasta bakımının tamamen ailelerin üzerine bırakılması,

• Kimsesiz, evsiz kişilerin bakımının kurumsal olarak yapılmaması ve bu sebeple böyle kişilerin acil servisten taburcu edilememesi,

• Sağlık çalışanlarına karşı görev başındayken işlenen suçların cezasının yetersiz kalması ve caydırıcılığının olmaması, paraya çevrilmesi, ertelenmesi,

• Acil servis çalışmasının bayram ve tatilleri, geceleri de kapsaması, yeterli dinlenme ve deşarj zamanı olmaması, aile ve arkadaşlarla vakit geçirme, spor, seyahat gibi aktivitelere hiç zaman ya da para olmaması,

• Performans uygulamalarının acil serviste yapılan ücretlendirilmede haksızlığa yol açması, bunun mesleki doyumu azaltması.

 

 

Kurumsal ve mekândan kaynaklanan sebepler

Acil servislerin mimarisinin ve mekândan kaynaklanan diğer sorunların da hasta ve yakınlarını şiddete yönelttiği belirtilen raporda, kurumsal eksiklikler de vurgulandı. 

Acil servislerin aşırı kalabalık, iş yükünün çok fazla, ancak personel sayısının yetersiz olduğu belirtilirken, kesintisiz uzun çalışma saatlerinin ve sürekli fazla mesai yapılmasının şiddete yol açtığı belirtildi. Hastanelerin kurumsal anlamda kötü yönetilmesinin de şiddete zemin hazırladığı belirtilirken, kurumsal eksiklikler şu şekilde sıralandı:

• Personelin hastalık izni bile kullanamaması, yıllık izin kullanılmaması,

• SGK, kalite çalışmaları vs. ile ilgili kırtasiye işlerinin sürekli artması,

• Hastane içi hizmetlerdeki aksaklıklar sonucu ortalama yatış döngüsünü uzatması ve acilden yatış bekleyen hastalara yatak bulunamaması, acil serviste hastaların geçirdiği sürenin uzaması,

• Ðdarecilerin Sağlık Bakanlığının yeni oluşturduğu mevzuatlara uyum süresindeki yetersizlik ve bazı mevzuat hükümlerini uygulamaması,

• Yöneticilerin acile bakışlarının farklılığı, hastanenin diğer bölümlerinden çıkma, eski malzemelerin acile verilmesi, tadilatların yapılmak istenmemesi,

• Acil serviste ve hastanenin diğer bölümlerinde konsültasyonların uzman doktor düzeyinde yapılmaması, bunun da tetkik ve tedavi sürelerini uzatması,

• Yöneticilerin acil serviste ortaya çıkan şiddete sebep olmalarının yanı sıra herhangi bir tartışmada sağlık çalışanlarına destek olmaması,

• Kurumun idari ve hukuki olarak çalışanlarına yeteri kadar sahip çıkmaması, sağlık çalışanlarının davalarda yalnız bırakılması ve saldırganla sürekli karşılaşmak zorunda kalmaları,

• SGK’nın çeşitli uygulamalarının hasta ve doktoru karşı karşıya getirmesi (Acil kullanılması gerekli bazı ilaçların yatış olmadan verilememesi, bazı ilaçların acilde yazılamaması, katkı payı verecek hastaların-yeşil alan doktorun seçimine bırakılması),

• Ücretli hastanın acil servise yönlendirilip ücretsiz giriş yaptırmaya çalışılması,

• Hastanenin poliklinik hizmetlerindeki aksaklığın acil servis üzerinden telafi edilmeye çalışılması,

• SABÐM şikâyetlerinin hiçbir süzgeçten geçirilmeden sağlık çalışanlarına iletilmesi.

 

Raporda çözüm önerilerine de geniş bir şekilde yer verildi

Önemli tespitlerin yapıldığı çözüm önerilerinde “Nereden gelirse gelsin şiddetle gerçekten sıfır toleransla mücadele edilmesi” gerektiği belirtildi. Kamu bilgilendirilmesinin çözüm konusunda önemli olduğu belirtilirken, toplumsal bilinç ve sempati uyandırılmasının şiddeti azaltacağı, toplumda sağlık çalışanına olan güven ve saygının tekrar kazandırılması gerektiği ifade edildi.

 

Acil servisler sürgün yeri olmamalı

Acil servislerde gerginliği azaltıcı şu düzenlemelerin yapılması istendi:

• Hastanenin girişinden itibaren stresi azaltacak önlemlerin alınması, tabela, otopark düzenlemesinin yapılması,

• Acil serviste yeterli sayıda refakat, danışma personelinin bulundurulması,

• Hastanede çalışan tüm personelin görev tamımlarının belirgin olması,

• Acil servislerin fiziksel koşullarının iyileştirilmesi, hastalar, yakınları ve çalışanlar için uygar alanlar oluşturulması,

• Acil servislerin kendi laboratuvarlarının, USG, BT ve bazı merkezlerde örneğin; inme merkezleri MR’ının olması,

• Acilde çalıştırılacak elemanların ortama uygun karakterde olması (Acil servisler sürgün yeri olmamalı).

 

Hukuksal düzenlemeler yapılmalı

Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılardan sonra, saldırganların hemen serbest bırakılması sağlık çalışanları tarafından eleştirilirken, Çalıştay Raporu’nda şu hukuki düzenlemelerin yapılması gerektiği de belirtildi:

• Şiddet uygulayanlara hapis yerine kamu hizmeti verilsin ve bu ceza acil serviste çalışma cezası olsun,

• Sağlıkçılara karşı işlenen şiddet suçları kesinleştiğinde verilen cezalar para cezasına çevrilemesin,

• Gözaltı süreleri uzatılsın, savcılar kişileri hemen serbest bırakmasın,

• Şiddet olaylarını takiben kurumsal dava açılsın,

• Hukuksal destekler kolay ulaşılabilir olsun ve bürokratik engeller kalksın.

 

 

 

Yıpranma payı verilmeli

Acil serviste çalışan personelin sorunlarına da yer verilen Rapor’da, çalışma şartlarının iyileştirilmesinin de çözüm konusunda hayati öneme sahip olduğu belirtildi. Acil çalışanlarının düzenli olarak sağlık ve psikiyatrik kontrollerden geçirilmesi gerektiği belirtilen Rapor’da, çalışanlara yıpranma payı eklenmesi ve performans sisteminin hakkaniyetli ölçüde dağıtılması gerektiği ifade edildi.

sağlıkta
şiddetin
kalbine
röntgen
çekildi!
Yorum (12)
dr
Başbakan ve eski sağlık bakanının sözleri neden yok acaba.Allah inşallah ikisini de bizim elimize düşürür!
0
Cevapla
halim harap
Geç bunları, sebep şuymuş buymuş. Ben, sorumlu olarak Recep Akdağ'ı bilirim. Gerisi laf.
0
Cevapla
SD
Her ilin tabip odaları, TTB, Sağlık Sendikaları ne yapıyor. Her ay ne diye aidat veriyoruz onlara. Bakıp cık cık desinler diye mi aidat veriyoruz. Toplu tepki ve adam gibi toplu eylem niye yapmıyorlar, orgabize etmiyorlar. Niye hekimleri, sağlık personelini savunmuyorlar. Doktorlar, sağlık görevlileri her gün ana avrat küfür yiyor, dayak yiyor. TTB ve sağlık sendikaları da Ergenekon sanıklarını savundukları kadar aidat aldığı hekimleri desteklemiyor, tepki vermiyorlar. Yapamıyorsanız yapan birileri gelsin o koltuklara. Yeter artık yeter. Yetim ve öksüzler gibi olduk. Gelen geçen geçiriyor doktorlara, sağlık personeline. Tepki verin arkadaşlar. Mail, twet yağmuruna tutun tabip odalarını ve sağlık bakanlığını. Haftalık iş bırakma eylemleri yapın. Yeter bıktık artık.
0
Cevapla
DR
idareci pozisyonunda olan kişiler ayda bir kez sorumluluk verilerek acil serviste nöbet tutarlarsa, acil servisin sorunlarını anlatmak için toplantı yapmaya gerek kalmaz.
0
Cevapla
hasan
günde 100 kişiye empati yap bakalım neye dönüşüyon..
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir