MEDİMAGAZİN - QIMR Berghofer'den bilim insanları, prestijli Nature Communications dergisinde yayınlanan çalışmalarına göre, erkek tipi kellik ile ölümcül cilt kanserlerine yakalanma riskinin artması arasında kesin bir bağlantı kurarak önemli bir buluşa imza attılar. Araştırma, saç dökülmesi ve cilt kanseri arasındaki uzun süredir tartışılan ilişkiye ışık tutarak, genetik ve çevresel faktörler hakkında değerli bilgiler sağlıyor.
Baş araştırmacı Dr. Jue-Sheng Ong ve ekibi, mevcut varsayımları ortadan kaldırmayı ve altta yatan nedenleri ortaya çıkarmayı amaçlayarak kellik ve cilt kanserleri arasındaki karmaşık ilişkiyi araştırdı. Önceki teoriler, erkek tipi kelliği tetikleyen testosteron seviyeleri ile artan cilt kanseri riskleri arasında olası bir bağlantı olduğunu öne sürmüştü. Alternatif olarak araştırmacılar, saç korumasının azalması nedeniyle daha fazla güneşe maruz kalmanın kilit faktör olabileceği hipotezini araştırdılar.
"Daha sağduyulu olan açıklama doğru olanıdır. Saçsız erkekler, daha az saç korumasına sahip oldukları için güneş hasarına ve cilt kanserine karşı daha hassastır" diyen Dr. Ong, bulgularının önemini vurguladı.
Saç dökülmesi ve cilt kanserleri arasında ilişki bulundu
Araştırma ekibi, QSkin Study ve Melanoma Institute Australia'dan elde edilen 29 binden fazla melanom ve keratinosit kanseri vakasının verilerini inceleyerek kapsamlı genetik analizler gerçekleştirdi. Analizler, saç dökülmesi ve cilt kanserleri arasında, öncelikle artan güneş maruziyetine atfedilen güçlü bir ilişki kurdu. Saç dökülmesi ve cilt pigmentasyonu ile bağlantılı genler bir rol oynasa da, çalışmada testosteron seviyeleri ile cilt kanseri riskleri arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu gösteren önemli bir kanıt bulunamadı.
Ayrıca, çalışma saç dökülmesinden sorumlu genler ile cilt pigmentasyonunu etkileyen genler arasında kayda değer bir örtüşme olduğunu ortaya koydu ve pigmentasyonun saç dökülmesi olan bireylerde artan riske katkıda bulunabileceğini düşündürdü. Bununla birlikte, artan cilt kanseri riskinin arkasındaki birincil etken uzun süreli güneşe maruz kalma olarak kaldı.
Araştırma bulguları, belirli anatomik bölgelere odaklanarak saç dökülmesi yaşayan bireylerde cilt kanserlerinin derinlemesine analizi ile destekledi. Sonuçlar, baş ve boyun bölgesinde cilt kanseri riskinin önemli ölçüde arttığını göstererek, saç dökülmesi ile bu bölgelerde güneşe maruz kalma arasındaki bağlantıyı yeniden teyit etti.
"UV'ye karşı korunmak en önemli tedbir"
Çalışmaya ilişkin konuşan Melanoma Enstitüsü Avustralya Eş Tıbbi Direktörleri Profesör Richard Scolyer AO ve Profesör Georgina Long AO, cilt kanserinin genetik etkenlerini anlamanın kritik önemini vurguladı. Avustralya'nın dünyanın en yüksek melanom oranlarına sahip olduğu düşünüldüğünde, bulgular hedefe yönelik önleyici ve erken teşhis stratejileri için çok önemli bilgiler sunuyor.
Profesör Scolyer, "Bireysel risk ne olursa olsun, güneş güvenliği tüm Avustralyalılar için çok önemlidir, çünkü UV'ye aşırı maruz kalmaya karşı korunmak melanom ve diğer cilt kanserlerine karşı en önemli önleyici tedbirdir," diyerek çalışmanın halk sağlığı ve güneş güvenliği bilinci üzerindeki etkilerini vurguladı.
Bu çığır açan araştırma sadece uzun süredir devam eden varsayımları çürütmekle kalmıyor, aynı zamanda özellikle saç dökülmesi yaşayan bireyler arasında cilt kanseri görülme sıklığını azaltmayı amaçlayan daha hedefli müdahalelerin ve farkındalık kampanyalarının da önünü açıyor.
