2011 WHO IARC Monografı 100 ( En son yayınlanan 470 sayfalık raporun özetidir)
Son günlerde Dünya Sağlık Örgütünün kanser araştırmaları ajansı olan International Agency For Research on Cancer (IARC) tarafından yayınlanan raporlarında cep telefonu kullanımının beyinde glioma ve akustik nöroma adı verilen beyin tümörlerinin gelişmesine yol açabileceği bildirildi. Bu raporda günde 30 dakikadan fazla 10 yıl süre ile cep telefonu kullanımının glioma türü beyin tümörü riskini %40 arttırabildiği ifade edilmekte.
IARC’nin risk tanımına göre 2B grubunda tanımlanan cep telefonu beyin tümör riski tam olarak neyi ifade etmektedir?
IARC’nin risk kategorilerine göre Grup 1 olarak tanımlanan maddeler insanlarda kanser yapabileceği kesinleşmiş olanlardır. Diğer bir ifade ile Grup 1 mutlak şekilde insanlarda kanser yapıcı etkileri olduğu ispatlanmış maddelerin tanımlanması için kullanılmakta olan bir sınıftır.
Grup 2 ise insanlarda kanser yapabilme riski yüksek maddeler için kullanılmaktadır. Grup 2’nin 2 alt kümesi IARC tarafından tanımlanmıştır. Bunlardan 2 A (probablycarcinogenictohumans ) insanlar için muhtemelen kanser yapıcı maddeler olarak tanımlanırken, 2 B ise ( possiblycarcinogenictohumans) insanlarda kanser yapması mümkün maddeler için kullanılan bir sınıftır. Ancak IARC 2 A ile 2 B’nin birbirine çok yakın riskler taşıyan maddeleri ifade ettiğini söylemektedir.
Grup 3 ise insanlarda kanser yaptığına dair yeterli delil olmayan ve günümüz bilgileri ile insanlarda kanser yapıcı niteliği bulunmayan maddeler için kullanılmaktadır. ( Grup 3; The agent is not classifiable as toitscarcinogenitytohumans) Bu tür maddeler güvenli olarak kabul edilmektedir.
Yaşam kalitenizi arttırmanın yolları için tıklayın!
Grup 4 ise insanlarda muhtemelen kanserleşme oluşturmayan maddeler ( The agent is probably not carcinogenictohumans) için tanımlanmaktadır. Bu gruptaki maddeler için kanser oluşturma yönünden henüz elde bir delil olmadığını ifade etmektedir.
İşte o liste
IARC’ye göre 1. Gruptaki (kanser yapıcı etkileri kesinleşen) ilaçların en son yayınlanan listesi ;
Busulfan: Kronik miyeloid lösemi (kronikleşen bir kan kanseri türü) tedavisinde kullanılan Busulfan akut kan kanseri (akut miyeloid lösemi) yaptığı açıklandı.
Klorambusil: Pek çok kan kanseri türünün tedavisinde ve bazı ağır romatizmal hastalıklarda (romatoidartrit) kullanılan Klorambusil yine akut kan kanserine (akut miyeloid lösemi) yol açtığı açıklandı.
Nitrosourea (Methyl-CCNU) : Başta beyin tümörleri, akciğer kanserleri ve kan kanserleri ile lenf bezi kanseri, cilt kanseri gibi daha pek çok kanserin tedavisinde kullanılan nitrosourea, yine ani başlangıçlı bir kan kanseri türü olan akut miyeloid lösemiye yol açıyor.
Etoposid: Özellikle testis tümörleri, akciğer kanseri ve kan kanseri tedavisinde kullanılan Etoposid ve çoğu zaman etoposid ile birlikte kullanılan sisplatin ve belomisin yine ani başlangıçlı kan kanseri türü olan akut miyeloid lösemiye yol açıyor.
Melfalan: Bazı kan kanseri türlerinde, yumurtalık kanserinde, meme kanserinde, çocuklarda görülen bir tür sinir hücresi kanserinde (nöroblastomna) kullanılan melfalan yine ani başlangıçlı kan kanserine (akut miyeloid lösemi) yol açıyor.
MOPP: Başta lenf bezi kanserleri olmak üzere birçok kanserin tedavisinde kullanılan MOPP kombine tedavisi aslında 4 farklı ilacın baş harflerinden oluşuyor. Bunlar Mekloratamin (mechlorethamine), Oncovin , Prokarbazin, Prednizolon. MOPP tedavisi akciğer ve ani başlangıçlı kan kanserine ( akut miyeloid lösemi) yol açıyor.
Tiotepa: Eskiden daha sıklıkla mesane kanserlerinde kullanılan ve günümüzde kanser tedavisinde çok fazla kullanılmayan Tiotepanın yine lösemiye (kan kanserine) davetiye çıkardığı açıklandı.
Azatioprin: Günümüzde böbrek naklinden sonra, vücudun vericiden alınan böbreği reddetmemesi için sıklıkla kullanılan bir ilaçtır. Son yıllarda tedavisi zor olan bazı romatizmal hastalıklarda da (romatoidartrit = iltihaplı romatizma) kullanılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü kanser araştırma organizasyonu olan IARC raporunda azatioprin’in cilt kanderi ve bazı lenf bezi kanserlerine yol açtığını bildirmiştir. Benzer şekilde yine organ nakillerinden sonra alıcının organı reddetmemesi için ve bazı ileri dönem sedef hastalarında kullanılan siklosporin adlı ilacın da cilt kanderi ve bazı lenf bezi kanderleri başta gelmek üzere pek çok kansere yol açtığını rapor etmiştir.