Bursa'nın Yıldırım ilçesi Mollaarap Mahallesi'ndeki evinde geçen yıl fenalaşan 35 yaşındaki Abacı'nın yakınları durumu 112 Acil Servisi'ne bildirdi. Eve gelen ambulanstaki görevli doktor, sürekli kusan kadına ağrı kesici iğne yapıp evden ayrıldı.
Ailenin 'hastaneye götürelim' teklifi de 'gerek yok' denilerek reddedildi. Ancak durumunda bir düzelme olmayan ve daha da ağırlaşan kadın için taksi çağrıldı. Kustuğu gerekçesiyle taksiye bindirilemeyen kadın için yeniden ambulans istendi. İlkinden bir saat sonra eve gelen ikinci ambulans talihsiz kadını hastaneye götürdü. Burada kalp krizi geçirdiği saptanan Abacı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Soluğu savcılıkta alan Hakan Abacı, eşinin doktorun hatasından öldüğü iddiasıyla şikayetçi oldu. Ancak valilik 5 ay sonra herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma izni vermedi.
Savcının itirazı üzerine üst mahkeme ölümün soruşturulması gerektiğini hükmetti. Abacı'nın raporları ve diğer katınlar İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. 3 ay sonra savcılığa ulaşan raporda, hastanın şikayetlerine rağmen EKG'sinin çekilmemesi ve hastaneye götürülmemesi nedeniyle doktorun kusurlu olduğu kaydedildi. Doktor hakkında "görevi ihmal ederek taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
ÇOCUKLARI HAYATA KÜSTÜ
Annesiz kalmanın şokunu üzerinden atamayan iki kız çocuğu hayata küserken, çocuklarına hem annelik hem babalık yapmaya çalışan baba Abacı, "Hastaneye götürmesini istedik. 'Her karnı ağrıyanı hastaneye götüremem' dedi. O doktor eşimin yaşamına mal oldu. Yok yere hayat arkadaşımı kaybettim. Ceza karımı geri getirmeyecek biliyorum. Ancak başka canlar yanmasın diye o doktorun cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.