Beyaz Reform kapsamında yapılan düzenlemelerin il ve ilçe sağlık müdürlüklerinde görev yapan halk sağlığı uzmanlarını kapsamaması tepkiye neden oldu.
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç, il ve ilçe sağlık müdürlüklerinde çalışan halk sağlığı uzmanlarının sağlık politikalarının belirlenmesi, sigarayla mücadele, obeziteyle mücadele, kanser hastalıkları için tarama programlarını yürütme, aşı yapma, filyasyon çalışmaları gibi görevlerde yer aldığını belirterek “Sağlık Bakanlığı’nın ‘Beyaz Reform’ adıyla yaptığı açıklamalarda koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik herhangi bir teşvik düzenlemesi yok. Bu nedenle biz reform adı altında duyurulan bu düzenlemenin sağlık hizmetlerinde geriye gidişe yol açacağını düşünüyoruz” dedi.
Cumhuriyet'ten Dilan Ayırkan'ın haberine göre, yönetmeliğin yalnızca hastanelerde çalışan doktorları kapsadığını ifade eden Kılıç, “Yönetmelik tamamen hastanede çalışan doktorların yapacakları poliklinik sayılarına göre teşvik ödemeleri getiriyor. Reform denen uygulamanın özü tamamen tedavi edici hizmetlerin özendirilmesi, koruyucu hizmetlerde çalışan doktorların ise cezalandırılması anlamına geliyor” diye konuştu.
Sağlık çalışanlarına yönelik taban ödeme uygulamasında halk sağlığı uzmanları için 0,5-1 katsayısı uygulandığını belirten Kılıç, “Bakanlık, ‘Bütün doktorlara bir taban ödeme vereceğim’ diyor, diyelim ki 10 bin lira. Fakat burada da bir ayrım yapmış. Bu 10 bin lirayı hastanede çalışanlara tam olarak öderken hastanede dışında çalışan doktorlara bunu 0.5’le 1 arasında bir katsayı ile çarparak veriyor. Verdiği taban ödemede de yarı yarıya düşürme gibi bir riskle karşı karşıya bırakıyor. Taban ödemede tabanda bir eşitlik sağlanmalıdır. Hastanede çalışan doktora hiçbir şey yapmasa bile taban ödemeyi tam verirken dışarıda çalışan doktora daha az verirseniz bu büyük haksızlık olur” ifadelerini kullandı.
Toplumun sağlığını bozacak
Kılıç, “Bu eşitsizlikler bütün doktorları hastanede çalışmaya teşvik edecek. İl ve ilçe sağlık müdürlüklerindeki kadrolardan hastanelerdeki kadrolara geçmeye çalışılacak. Yani koruyucu sağlık hizmetlerinde çalışan personel sayısı azalacak. Yeni mezun doktorlar Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda tercih yaparken ‘gelir getirici etkinlikler’ diye tanımlanan branşları tercih edecek. Koruyucu sağlık hizmetleri aksayacak. Bakanlık koruyucu sağlık hizmetlerinde zaten aşağıya doğru giden performans sergiliyordu. Şimdi de bu öldürücü bir darbe oldu. Artık bu alanlarda kimse çalışmak istemeyecek. Bu da toplumun sağlığını bozacak” dedi.
Sağlık ticarileştiriliyor
Kılıç, “Sağlık Bakanlığı ‘Beyaz Reform’ adı altında sağlık hizmetleri açısından ilkel ve geriye giden tamamen kapitalist gelir getirici bir mantığa odaklanmış bir yönetmelik çıkardı. Çünkü hizmetler gelir getirici ve gelir getirici olmayan olarak ikiye ayrılıyor. Bakan Fahrettin Koca, attığı tweetlerin hepsi son derece tehlikeli.
Bir yandan sağlığın para üzerinden döndüğünü ima eden paylaşımlar, bir yandan da sağlık çalışanlarının sadece para için çalıştığını ima eden tarzda paylaşımlar yapıyor. Bütün hizmetleri parayla ölçen bir yaklaşımdan yola çıkan yönetmeliği övüyor ve buna da reform diyor. Bu son derece yanlış, sağlık hizmetlerinin bir tüketim maddesi, meta haline getirilmesi demek. Bu yaklaşım kişilerin yılda ortalama 9-10 kez doktora gitmesi, yılda 1-2 kez acile gitmesi gibi bir sonuç doğurmuş durumda” diye konuştu.