ABD’de Olin Mühendislik Okulu'ndan fizikçi Carrie Nugent liderliğindeki ekip, ortalama insan ömrü boyunca Dünya’ya bir asteroit çarpma olasılığını ve bu çarpmanın ölümle sonuçlanma riskini, kuduz, trafik kazası veya yıldırım çarpması gibi ölüm nedenleriyle kıyasladı.
Sonuçlara göre, bir insanın asteroit çarpmasıyla ölme ihtimali kuduzdan daha yüksek, ancak trafik kazasından ölme ihtimalinden düşük.
Araştırmacılar, bu tür kıyaslamaların önemli olduğuna inanıyor. Henüz tüm tehlikeli asteroitler tespit edilmemiş olsa da, tıpkı kuduz veya trafik kazaları gibi, asteroit çarpmaları da önlenebilir hale geldi. Örneğin NASA, 2022’de bir uzay aracını kasıtlı olarak bir asteroide çarptırarak onun yörüngesini değiştirmeyi başardı. Bu görev, beklentilerin üzerinde bir yörünge değişikliği sağladı.
Ancak bu tür görevler maliyetli ve uzun planlama gerektiriyor. Riskleri diğer ölüm nedenleriyle kıyaslamak, kaynakların nasıl dağıtılacağı konusunda fikir verebiliyor.
Nugent ve ekibi, 140 metre ve üzerindeki asteroitlerin çarpma sıklığını hesaplamak için Dünya’ya yakın gök cisimleri verilerini ve önceki risk analizlerini inceledi. Ardından ortalama insan ömrü olan 71 yıl içinde karşılaşılabilecek dokuz ölüm riskini de hesapladı: Toprak göçmesi, fil saldırısı, yıldırım çarpması, paraşüt kazaları, karbonmonoksit zehirlenmesi, trafik kazası, kuduz ve grip.
Sonuçlara göre grip, ölüm oranı açısından asteroit çarpmasına yakın, ancak görülme sıklığı çok daha fazla. Toprak göçmesi ise gerçekleşme ihtimali çok düşük olmasına rağmen neredeyse her zaman ölümcül.
Tarih boyunca insanlığın asteroit çarpması sonucu öldüğüne dair kayıt yok. Ancak dinozorların başına gelenler, tek bir çarpışmanın manzarayı tersine çevireceğini gösteriyor.
Araştırma Planetary Science Journal dergisinde yayınlanacak. Şu anda ise arXiv platformunda ön baskı olarak erişime açık.
