Gelecekteki tehlike: Sezeryan

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Mersin Şube Başkanı Mekin Merter Salt, günümüz Türkiye'sinde sezaryenle doğumun normal, normal doğumun da anormal hale geldiğini ifade ederek, sezaryenle doğumun gelecek açısından büyük tehlike olduğunu söyledi.

Mekin Merter Salt, MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu tarafından 3 ayda bir hazırlanan Çerçeve adlı derginin yeni sayısında yer alan araştırmalardaki "Modern dünyanın yaptığı tahribat geleceği tehdit etmeye başladı. Geleceğin toplumu pek iç açıcı görünmüyor" görüşünü desteklediğini açıkladı.

Dergide, sanayi sonrası toplumun ekonomik ve teknolojik trendlerinin demografik gelişmeyi nasıl etkilediğine yönelik bir çalışmaya da yer verildiğine dikkat çeken Salt, sosyoekonomik gelişmenin altyapısınıoluşturan demografik gelişmeyi etkileyen faktörlerin de 5 başlık altında toplandığı bilgisini verdi. Sezaryenle doğumu gelecek açısından büyük bir tehdit olarak gördüklerini belirten Salt, sadece hayati ve istisnai durumlarda tıbbi zorunluluktan başvurulabilecek bir yöntem olan sezaryenle doğumun bugün gerek doktor, gerekse de hamilelerin gafletiyle neredeyse normal doğum oranını geçtiğini söyledi. Salt, "Oysa adı üstünde insanın hayat boyu sağlığı, normal doğumdan geçiyor. Tıbbi bulgulara göre sadecenormal doğum esnasında salgılanan sevgi hormonu oksitsin, anne ve bebek arasında başka türlü kurulamayacak bir bağın kurulmasını sağlıyor.

Çocuğun normal doğum esnasında salgılanan bu hormon eşliğinde dünyaya gelişi, onu hayatın zorluklarına karşı dirençli kılıyor. Yapılan deneyler, normal doğan çocukların sezaryenle doğan çocuklardan çok daha strese dayanıklı olduğunu ispatladı. Ayrıca ABD'de yapılan bir araştırma, sezaryenle doğan çocukların ilk 28 gün içinde ölme riskinin, normal doğumla dünyaya gelenbebeklerden 3 kat fazla olduğunu gösterdi" dedi.

Dünya çapındaki verilere göre doğum oranı en düşük 10 ülkeden 9'unun Avrupa'da olduğunu kaydeden Salt, Türkiye'de yıllarca nüfus kontrolü propagandası yapıldığını, çok çocuk sahibi olmanın da ayıplanır hale geldiğine işaret etti. Salt, gittikçe zorlaşan hayat şartları, tahsillisi-tahsilsizi, liberali-muhafazakarıyla her kesimden insanlarda kendiliğinden, genel bir nüfus kontrolüne yol açtığını söyledi.

Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine dikkat çeken Salt, bugün Türkiye'de aile başına düşen ortalama çocuk sayısının 2.1 olduğunu, nüfus artışının tehlike sınırında bulunduğunu söyledi. Salt, "Ancak asgari 3 çocukla nüfus artışı, normal hızını koruyabiliyor. Karı-koca ile biri kız, biri erkek iki çocuktan oluşan çekirdek aile imajı, reklamlarda sürekli yansıtıldığı gibi, ideal olarak insanlara empoze ediliyor. Hatta bugün bazı eşyalar ve evler bile bu iki çocuklu çekirdek aile standardına göreyapılıyor. Oysa ne yazık ki ileride bu çekirdek ailenin çocuklarının amca, dayı, teyze veya haladan ikisi olmayacak" diye konuştu.

Star