Medimagazin logo

Doktorlara sorduk: Bir seans kemoterapi görmek ister misiniz?

ABD&#8217;li ve Avrupalı doktorlar hastaların ne hissettiğini yaşayarak anlamaya çalıyor. <br />NTVMSNBC Türk doktorlara sordu: &#8220;Bir seans da olsa kemoterapi görmek ister miydiniz?&#8221;<br />&#8220;Suni kalp krizi geçirmeye razı olur muydunuz?&#8221;
Doktorlara sorduk: Bir seans kemoterapi görmek ister misiniz?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
ABD’li ve Avrupalı doktorlar hastaların ne hissettiğini yaşayarak anlamaya çalıyor.
NTVMSNBC Türk doktorlara sordu: “Bir seans da olsa kemoterapi görmek ister miydiniz?”
“Suni kalp krizi geçirmeye razı olur muydunuz?”


Batı’da doktor, hemşire ve hastane personeline verilen uygulamalı empati eğitimi hemen değil ama birkaç yıl sonra Türkiye’ye de gelecek. Hastalar ve hasta yakınları empati eğitiminin ülkemizde mutlaka olması gerektiğine inanıyor. Doktorlar ise “empati kuruyoruz, insancılız ama aşırı talebe karşılık veremiyoruz diyorlar.

PROF. DR. BİNGÜR SÖNMEZ: BAŞARIMIZI EMPATİYE BORÇLUYUZ (Kalp-Damar Cerrahı)
Bir sağlık çalışanının kendisini hastanın yerine koyması ve onu anlayabilmesi çok önemlidir. Hekim kendisini hem hastanın hem de ailenin yerine koymalıdır. Ben özellikle kendi yaş grubundaki hastaları ameliyat ederken çok etkileniyorum. Babam yaşındaki bir hastayı ameliyat ederken kendi babamın, annem yaşındaki bir kadını ameliyat ederken de kendi annemin üzüntüsünü hissediyorum. Bence bunun için ameliyat masasına yatmaya gerek yok, ama biz zaten hastalarımızın acılarını da fiziksel olarak hissediyoruz, zaten başarımızı da buna borçluyuz.

ASLIHAN TOKGÖZ TOZLU: PSİKOLOJİDE BUNA SEMPATİ DENİR
(Klinik Psikolog)
Empati sadece hasta doktor ya da hasta hemşire ilişkisinde değil bütün ilişkilerde önemlidir. Çünkü iletişimde karşılıklı olarak duyguların anlaşılması ve kabul edilmesi önem taşır. Hasta ve hasta yakınlarının da yardım eden kişinin empatisine ihtiyaçları vardır. Kesinlikle hastanın iyiliği ve tedavinin başarısı için empati kurulması gerektiğine inanıyorum yani empati sağlıklı bir ilişki için çok önemli bir öğedir.

Hasta ve yakınlarıyla yoğun empati kurulması, sağlık çalışanında duygu aşınmasına neden olur mu, empatinin sınırı nedir?
Kendini tamamen karşıdaki kişinin yerine koyup onunla bir olmaya sempati deniyor ve bu zararlı bir durumdur. Özellikle doktor ya da hemşire için yorucu ve yıpratıcıdır, çünkü acıyı paylaşmak, o kişiyle bir olmaktır. Empati ise karşıdaki kişinin duygularını anlamak ve onun hissettiklerini hissedebilmektir. Empatide sen bir birey olarak karşındakinden farklı olduğunu unutmuyorsun.

Sağlık çalışanlarının hastalarıyla empati kurması konusunda Türkiye hangi noktada?
Tıp eğitimi “Bul ve tamir et” mantığıyla verilir. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında ‘zamanım yok, evime gideceğim, çok yorgunum’ gibi özel bahanelerle empati yapmayanların oranı, yapanlardan daha fazladır. Ben hastasını ayaküstü dinleyen çok doktor gördüm. Ancak empati, hastaların daha kısa sürede iyileşmelerini sağlıyor ve tedavinin başarı oranını artırıyor.


PROF. DR. BURHAN FERHANOĞLU: DOKTORLARIN BU ACIYI ÇEKMELERİNE GEREK YOK
(Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı)
Mutlaka hastanın içinde bulunduğu durumu hissetmeye çalışırım ve ‘ben olsaydım ne yapardım’ sorusunu kendime sıkça sorarım. Örneğin son dönemde bazı ilaçların hastanın yaşam kalitesini artırmadan yaşam süresini uzattığını düşünüyorum ve ben bu tür tedavileri onaylamıyorum çünkü hastanın acı çekmesini istemiyorum. Ancak öncelik hastanın isteğidir, ben deneyimlerimle bilimsel verileri önüme çok net olarak koyar, avantaj ve dezavantajlarını tartar ve ona göre bir yol izlerim. Ancak hastanın farklı düşüncelerini dikkate alırım. Örneğin, 70 yaş üzeri akut lösemide kemoterapinin etkinliği kanıtlanmamıştır. Buna rağmen kemoterapi yapılması konusunda kararlı ve ısrarlı olan ve çıkabilecek her türlü komplikasyona hazırım diyen hastaya da kemoterapi yaparım. Çünkü çok az olsa o şansı ona vermek gerektiğini düşünürüm.

Doktorların hastalarını daha iyi anlamaları için onların çektiktleri acıyı çekmeleri gerektiğine inanıyor musunuz örneğin siz size zarar vermeyecek ancak yan etkilerini hissedeceğiniz bir doz kemoterapi almak ister misiniz?
Bence bunun mantıklı bir tarafı yok. Ben böyle bir acıyı denemeye gerek görmüyorum. Zaten hastayı yakından takip eden, onu dinleyen ve her saat telefonuna cevap veren bir hekimseniz illada ilaç almanıza ya da cihaza bağlanıp acı çekmenize gerek yoktur, siz zaten hastanın acısını hissediyorunuz demektir.

Hastalarınız sizi her aradığında ulaşibiliyor mu ve siz hastalarınızı rahatlatıyor musunuz?
Evet, hastalarım her aradığında onları rahatlatıyorum...


PROF. DR. COŞKUN TECİMER: YOĞUN TALEP EMPATİ DÜZEYİMİZİ DÜŞÜRÜYOR

(Hematolog Onkolog)
Zaman zaman hastalarımla empati kuruyorum ve ‘ben olsam ne yaparım’ diye düşünüyorum. Empati kurduğum zaman daha insancıl oluyorum ve hastalarımın isteklerini çoğu zaman haklı buluyorum. Kemoterapi alan hastanın durumunu anlıyorum ancak bunun için illada ilaç almayı gerekli görmüyorum. Bence bütün sağlık çalışanlarının empati düzeyi yüksek olmalı ancak sistemin de buna uygun olması gerekir. Bu konuda Türkiye’nin iyi olduğunu söyleyemeyiz çünkü personel yetersizliği var. Aslında bizler daha şefkatli ve insancılız ancak sağlık kuruluşlarına talep fazla olduğu için empati duyma düzeyi düşebiliyor.


PROF. DR. YUNUS SÖYLET: YORGUNSAM YAKIN İLİŞKİ KURMAKTAN ÇEKİNİRİM
(Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı)
Ben empatiyi ‘diyergan olmak’ diye nitelendiriyorum. Biz hekimler zaman zaman bunu yapmak zorundayız, mesleğimizi gerçek anlamda hastanın da durumunu düşünerek icra etmek istiyorsak empati kurmak zorundayız. Özellikle de kanser hastası çocukları görünce kendi çocuklarımızla kıyaslıyoruz. ‘Böyle bir durum kendi çocuğumuzun başına gelseydi neler yapabilirdik’ diye soruyoruz. Bunu kendimde çok sık gözlemliyorum, bu durum özellikle tümör hastalarında dikkatimi çekiyor. Çünkü istatistiksel olarak belli yüzdelerde yaşama şansı olan hastalarımızda daha farklı bir ilişki kuruluyor, onlar duygu aşınmasını en çok yaşadığım hasta grubudur.

Hastalarınızla olan ilişkilerinizin sizde duygu aşınmasına neden olduğunu düşündünüz mü?
Eğer psikolojik ve fiziksel olarak yorgunsam bu tür hastalarla yakın ilişki kurmaktan çekiniyorum. Sağlıklı bir empati kurmak gerekir ancak profesyonel sınırları da koymalıyız. Yoksa psikolojik sorunlar çıkar, sağlık çalışanının da sağlığı bozulur ve tedavide başarısızlığa yol açar.



Hasta ne hissediyorsa
doktor da onu hissedecek


ABD’li ve Avrupalı bilim adamları, doktor, hemşire ve hastane personelinin hastalara daha duyarlı yaklaşması için empati eğitim projeleri geliştiriyor. Yeni trend hastayı anlayan değil hastanın sıkıntısını bir iki saniye de olsa yaşayan doktorlar.

Herhangi bir hastalık nedeniyle doktora başvuran ya da bir hastane odasında uzun süre yatmak zorunda kalan birçok kişi doktor, hemşire ya da hastane personelinin kendi sıkıntılarını, acılarını ve kaygılarını anlamamasından yakınır. Doktorun hastasıyla kurması gereken ilişki biçimi de her zaman tartışılır. Doktor hastasına ne kadar yakın olmalıdır, onu anladığını nasıl hissettirebilir?ABD’li ve Avrupalı bilim adamları bu düşünceden yola çıkarak, doktorun hastasının yerine kendisini koyabilmesi için empati eğitim projeleri geliştirdi. Üniversiteler ve ilaç firmalarının ortaklaşa geliştirdiği projeler, bugün dünya genelinde uygulanıyor. Birkaç yıl içinde Türkiye’de de başlanabileceği belirtiliyor.


SUNİ KALP KRİZİ YAŞATILIYOR

Kalp yetmezliğinden şizofreniye kadar bütün hastalıkları anlamanın en iyi yolunun, belirtileri birinci elden yaşamak olduğunu savunan bilim adamları, “Heart FX Pod” adlı bir cihaz geliştirdi. İngiliz ilaç şirketi AstraZeneca’nın yatırımıyla geliştirilen cihaz, kalp doktorları için üretildi. Cihaz bir pedal ve yelekten oluşuyor. Doktorlar küçük bir kabinin içinde yeleklerini giyerek pedal çeviriyor. Bir süre sonra pedalların direnci ile hava yeleklerinin basıncı artırılıyor ve doktorların nefes almakta zorlanmaları sağlanıyor. Böylece doktorlar, kalp krizi geçiren ya da kalp yetmezliği olan hastanın yaşadıklarını birkaç saniye de olsa birebir yaşıyorlar.

TÜRK DOKTORLARA DA UYGULANACAK

Heart PX Pod’un Türkiye’ye de getirileceği belirtiliyor. AstraZeneca Türkiye yetkilileri, önümüzdeki birkaç yıl içinde cihazın Türk doktorlar tarafından da kullanılabileceğini açıkladı.

Heart FX Pod’u, empati projelerinden yalnızca biri. Diğerleri ise gelişmiş sanal gerçeklik simülatörleri ve daha düşük teknoloji içeren projelerden oluşuyor. Projeler, hastaların yaşadığı sıkıntıların algılanması ortak paydasında buluşuyor.

SANAL GERÇEKLİKLE EMPATİ

Chicago’daki Illinois Üniversitesi’nde geliştirilen ve körlüğe yol açan hastalıkların etkilerini taklit eden ve aynı zamanda şizofreni hastaları için geliştirilen VR simülatörü, İsveç Umea Üniversitesi’nde inme hastaları için geliştirilen sanal gerçeklik simülatörü ve felçli hastaların sıkıntılarını anlatmak amacıyla vücudun bir kısmının hareketini engelleyen özel bir tekerlekli sandalye, hastaların doktorlar tarafından daha iyi algılanmasını sağlamayı amaçlayan projelerden birkaçı.

NTV-MSNBC
doktorlara
sorduk:
bir
seans
kemoterapi
görmek
ister
misiniz?
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir