Medimagazin logo

Doğmamış bebeğe kalp ameliyatı

Zekai Tahir Burak Hastanesi doktorları Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, anne karnındaki bebeğe başarılı bir şekilde kalp ameliyatı yaptı.
Kaynak: Meltem ÖZGENÇ-HÜRRİYET
Doğmamış bebeğe kalp ameliyatı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

TÜRK doktorlarının gerçekleştirdiği yüz, kol ve bacak naklinin gündemde olduğu bu günlerde Türkiye’de sağlık alanında bir ilk daha yaşandı. Ankara’da iki doktor, akciğer atar damar kapağının tamamen kapalı olması nedeni ile kalbin sağ tarafı gelişmeyen ve özürlü doğma ihtimali çok yüksek olan bebeğin kalbine anne karnında müdahale etti. Bebeğin sağlık durumu iyi ve kalbi artık gelişiyor.
Dünyada uygulanıyor


Riski çok yüksek olan ve akciğer atardamar kapağına dünyada ancak 20’ye yakın hastada uygulanmış bu işlem, Türkiye’de ilk defa Zekai Tahir Burak Eğitim Hastanesi’nde Çocuk Kalp Uzmanı Doç. Dr. Tuğçin Bora Polat ve Perinatolog Doç. Dr. Nuri Danışman tarafından gerçekleştirildi. Ameliyatla ilgili bilgi veren Polat, şunları söyledi:


Cerrahi müdahale şarttı
“Karşılaştığımız bu vakada Zeynep Hanım hamileliğinin 24. haftasında bebeğin kalbinde kireçlenme tanısıyla Çocuk Kardiyolojisi ünitesine başvurdu. Fetal ekokardiyografik değerlendirme sonrası aslında bebeğin kalbinin sağ tarafının gelişmediğini, bunun sebebininse akciğere giden kapakta kan akışının olmadığını tespit ettik. Bu nedenle bebeği takibe aldık. Takiplerimizde bebeğin hastalığı ilerlediğini gördük. Anne karnında bebeğe müdahale etmezsek özürlü doğma ihtimali kaçınılmazdı. Üstelik çocuk doğduktan sonra büyük bir ihtimalle her birisi kritik birden fazla cerrahi müdahaleye de gerek olacaktı.


Bebek anne karnında uyutuldu
Bu nedenle aile ile konuştuk. İşlemin Türkiye’de ilk kez yapılacağını söyledik. Bize güvendiler ve uygulamamızı istediler. İşlemi ultrasonografi altında yaptık. İlk önce bebeği anne karnında işlem esnasında hareket etmemesi için uyuttuk. Dünyada bu işlemler yapılırken anne de uyutuluyor ama biz anneyi uyutmadan bu müdahaleyi gerçekleştirdik. İçinden anjiyo balonu geçirebildiğimiz yaklaşık 1 milimetre çaplı özel iğneler kullandık. Anne karnına göbekten bu iğne ile girdik. Daha sonra bebeğin de kalbini hedefleyerek işlem uygulayacağımız damara yaklaştık. Kapalı olan bu damar kapağını iğne, kullandığımız balonlar ve teller yardımıyla olabilecek en geniş çapı olan 4 mm kadar genişlettik. Üstelik bu işlemler sonrası sık görülen bebeğin hayatını tehdit edebilecek kalp zarı içine kanama komplikasyonu ile de karşılaşmadık. İşlem sonrası ilk bulgularımız ümit verici.”


Dünyada çok az yapılıyor
Doç. Dr. Nuri Danışman ise bu hastalığa tanıyı koymamanın, işlemin ve çocuğu yaşatmanın gerçekten çok zor olduğunu belirterek, “Tüm risklere rağmen sorunsuz geçen bir işlem gerçekleştirdik. ‘Fetal Kalp Girişimi’ anne karnında yapılan müdahalelerin en zorlarından biri. Zaten dünyada çok az yapılmasının nedeni de bu” dedi.


İsim babası doktorlar olacak
Anne adayı 28 yaşındaki Zeynep Yıldırım ise üçüncü bebeğinde böyle bir sorun yaşadığı için üzgün olduğunu, ancak doktorların başarılı bir işlemle bebeğini hayatta tuttukları için de umudunu her zaman koruduğunu söyledi. Yıldırım, “31 haftalık hamileyim. Bebeğimize onu hayata bağlayan hocalarımızın isimlerini koyacağız. Nuri Tuğçin bebeği sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

doğmamış
bebeğe
kalp
ameliyatı
Yorum (6)
ahmetaslan
allah razı olsun doktorlarımızdan.bunların emeği parayla pulla ölçülemez,sayın bakan hala vatandaşla doktorları karşı karşıya getirmeye çalışsın...helal olsun hocam sizlere...
0
Cevapla
Frankie Bellevan
her geçen gün yeni başarılara imza atan çok değerli meslektaşlarımızı kutluyorum.ellerine,emeklerine sağlık.herzaman olduğu gibi başarıları hepimiz için gurur ve övünç kaynağı.
0
Cevapla
ao
Ekibe tebrikler büyük iş yapmışlar. Bu başarılar yeni nesil doktorların kendini göstermesi ile oluyor. Bugüne kadar adet uslu çocuk olup itaat etmek ve bu tip işlere sakın bulaşmamak hocaların hizmetini iyi görmek aman efendim tamam efendim diye seneleri harcamak ve akademisyenlik yapıyorum zannetmek idi. Bu öğrenilmiş çaresizlik psikolojisi ile o kadar sene köreldikten sonra geçmiş olsun ortalamayı bile taklit edemeyen akademisyenler ligine hoş geldiniz. Yeni neslin bu döngüyü kırıp bu akıl tutulması ve miskinlikten sıyrılmasını görmek çok keyifli. En içten dileklerimle diğer alanlarda da başarılarını diliyorum ve iyi birer rol model olacaklarını düşünüyorum
0
Cevapla
dr yalçın
elleriniz dert görmesin.
0
Cevapla
a.s.
Tebrik ediyorum. 1) Kendilerinden başka hiçkimsenin değerli işler yapmadıklarını savunan muayenehaneci ve alt kadroya inatla hiçbirşey öğretmeyen bazı sayın öğretim üyelerine 2)Onların ekmeğine tereyağı sürülecek diye yıllardır diğer hekimlerin özlük haklarını çöp tenekesine atan işbirlikçi Tabip Odaları yöneticilerine ithaf olunur. Sayın Sağlık Bakanı ve diğer yetkililerin, diğer çalışkan ve namuslu çalışan hekim ve öğretim üyelerinin de motive çalışabilmeleri ve büyük başarılara imza atabilmeleri için: 1) Ne yapıp yapıp, yeni yasa çıkarıp, üniversitelerdeki Tam Gün dışı çalışmayı engellemeleri ( çok özel bazı branş öğretim üyeleri ile-bir elin parmaklarını geçmez- bakanlık izni ile "1-2 yıl gibi kısa bir geçiş dönemi için-ALT KADRO YETİŞTİRME ŞARTI GETİRİLEREK- sözleşme yapılabilir; diğer tüm öğretim üyelerinin muayenehaneyi kapatmaları veya hastaneden ayrılmaları şart koşulmalıdır) 2) Şimdiki, "hasta başı performans sistemi "derhal kaldırılması ve "hastane performansı"!! denilen, hastanenin fizik koşulları ve yönetici başarısızlıklarının ; emeği ile tam gün çalışan hekimlerin cebinden kazançlarının yarısından çoğunun çıkmasını sağlayan adaletsiz sistemin de - GÜN GEÇMEDEN- değiştirilmesi gerekmektedir. 3) Negatif performans uygulanabilir. Malpraktisler başhekimler, vb tarafından halı altına süprüldüğü,şimdiki sistem değiştirilir. Düşünülürse, işlevsel ve standart denetim sistemleri bulunabilir. 4) Derhal sevk zinciri getirilmeli ve hekim başına bir mesai saatinde düşen maksimum poliklinik sayısı; üniversiteler, eğitim hastaneleri ve kamu hastaneleri için ayrı ayrı net olarak belirlenmeli ve ASLA bir özel hastanenin maksimum hasta bakma sayısından fazla olmamalıdır. Bundan fazla hasta bakmak isteyen, "mesai dışında" çalışabilmeldir. 5) Sabit maaşın da adaletli bir rakama getirilmesi ve emekliliğe yansıtılması gerekir. Döner sermayeden mesai dışı veya riskli bölümlerdeki,vb çalışmaya ödenebilecek ek rakam toplamın %20-30 undan fazla olmamalıdır. "Bu şartlarda, emin olun ki, Türkiye Doktorları, aynen daha önce çalıştığı hastanelerde de başarılara imza atan Tuğçin Bora gibi , ciddi başarılara imza atacaklardır." Bu başarılar sonucunda elde ettikleri kazanç da onlara yetecektir. Çünkü, birer hekim-bilim adamı olduklarının ve tüccar olmadıklarının bilincinde olacaklar ve ülkeyi daha ileri ufuklara, ekip ruhu ile taşıma amacı ile hareket edeceklerdir. Kullanılmadıklarını ve kendilerine değer verildiğini de bileceklerdir. Tekrar tebrik ediyorum. Saygılarımla.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir