MEDİMAGAZİN - Yakın zamanda yapılan bir çalışma, kardiyovasküler hastalıklarda kilit bir faktör olan ateroskleroz anlayışımızda bir paradigma değişikliğine yol açabilir. Geleneksel olarak geri döndürülemez olarak görülen bu çalışma, yüksek kolesterol ve hipertansiyon gibi risk faktörlerinin erken ve agresif yönetiminin aterosklerozu tersine çevirebileceğini ortaya koydu. Bu, özellikle bu kardiyovasküler risk faktörlerinin olumsuz etkilerine daha duyarlı olan genç bireyler için çok önemli.
Çalışma, subklinik aterosklerozun orta yaşlı bireylerde genellikle fark edilmeden ilerlediğinin altını çiziyor. Çalışma, tıp uzmanlarının ve halkın, risk faktörlerinin erken yaşlardan itibaren etkili bir şekilde yönetilmesi halinde aterosklerozun ilerlemesinin durdurulabileceğinin farkında olması gerektiğini vurguluyor.
Çalışmanın baş araştırmacılarından Dr. Fuster, kardiyovasküler hastalıkların küresel yükünü hafifletmek için erken tarama ve risk faktörlerinin agresif bir şekilde kontrol edilmesini savunuyor. Çalışma, kan basıncı ve kolesteroldeki ılımlı artışların bile genç bireylerde ateroskleroz ilerlemesi üzerinde daha belirgin bir etkiye sahip olduğunu gösterdi.
4000'den fazla gönüllü incelendi
2009'da başlatılan PESA-CNIC-Santander çalışması, CNIC ve Santander Bank arasındaki ortak bir çabadır. Madrid'deki Santander Bank'tan arterlerinin kapsamlı, noninvaziv analizleri yapılan ve ileri genomik ve proteomik analizler için kan örnekleri sağlayan 4000'den fazla sağlıklı görünen orta yaşlı gönüllüyü içerdi.
Erken müdahale ile kontrol altına alınabilir
Bu bulguların kardiyovasküler önleme ve kişiselleştirilmiş tıp açısından önemli etkileri bulunuyor. Atardamarların daha hassas olduğu yaşamın erken dönemlerinde risk faktörlerinin kontrol altına alınması, aterosklerozun gerilemesine yol açabilir. Bu yaklaşım, daha önce geri döndürülemez olduğu düşünülen bu durumun ilerlemesini izlemek ve yönetmek için görüntüleme teknolojisini kullanan kişiselleştirilmiş tedavilerin yolunu açıyor.
Bu çalışma, kardiyovasküler hastalıklarla mücadelede önemli bir ilerlemeye işaret ederek dünya çapında aterosklerozdan etkilenen milyonlarca kişiye yeni bir umut sunuyor. Bu araştırmadan elde edilen bilgiler, daha hedefe yönelik ve etkili önleme stratejilerine doğru ilerleyerek kalp hastalıklarının yönetilme şeklini değiştirebilir.