Muğla'nın Bodrum ilçesinde çıktıkları mavi yolculuk tekne gezisinde içtikleri metil alkol sonucu zehirlenen ve 30 gündür Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde yaşam savaşı veren Rus Rehber Victoria Nikoloeva'nın son durumu ile ilgili hastane başhekimi Abdullah Erdoğan basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İl Sağlık Müdürü Adem Bilgin, AÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Oktay Dinç, AÜ Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Melike Cengiz, Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof.Dr. Gültekin Süleymanlar, Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Koordinasyon Birimi Sorumlusu Nilgün Keçecioğlu katıldı.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Abdullah Erdoğan, dün ve bugün Rus basınında çıkan asılsız haberlerin kendilerini çok üzdüğünü söyledi. Bu haberlerden huzursuz olduklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: beyin ölümü gerçekleşen Rus rehber Victoria Nikoloeva'ya hastane olarak ve belirli etik kuralların dışına çıkmadan hizmet ettik. Hastanemizin en üst kadrosundan en alt kadrosuna kadar hizmet vermeye devam ediyoruz. Ama dün ve bugün Rus basınında çıkan bir takım haberler hepimizi yaralamıştır. Rus basınında çıkan haberler hem Türk doktorlarını hem AÜ Hastanesi'ni hem de Türk basınını etkilemektedir. Rus basınında yer alan,'Türk doktorların hastalara iyi bakmadığı, organ nakli kisvesi altında hastaları ve hasta yakınları belli bir kanala yönelttiği, Türk medyasının da bu olaya hasta yakınlarını baskı uygular tarzda yönlendirmeye çalıştığı' yönündedir. Bu olaylar baştan sona kadar ülkemizi üzecek düzeydedir."
SEZGİN ERGEN'İN RUS HASTAYLA BİR BAĞLANTISI YOK
Erdoğan, Sezgin Ergen'in Rus hastayla bir bağlantısı olmadığını belirterek şunları söyledi: "Bizim hastanemizde yatan ve tedavi olan bir takım hastalardan sadece bir tanesi. Bizim organ nakli ünitemizin de başarısıyla uygulanmak istenen yüz nakli nedeniyle Türk medyasında büyük sorumluluk düşmüş. Biz hazır olduğumuz uygulama için defalarca ulusal ve yerel medyada haberler çıktı. Bizim hazır olduğumuz bir uygulamaya Rus hasta Victoria'nın denk geliyor olması ve daha öncesinde de medyada yüz nakli bekliyor yer alması Rus basınında Türk medyasının bu olaya baskıcı tavrı olarak değerlendirilmiştir. Bunu doğru olarak yorumlamıyorum. Hiçbir amaç beklenmeden yapılan bu haberler farklı yorumlanabiliyor. Sezgin Ergen'in yüz nakli daha önce planlanan ve yüz nakli bekleyen bir hastadır ve hastanemizde bulunmaktadır. Bunun Rus hastayla hiçbir ilişkisi ve bağlantısı yoktur."
Organ naklini mevzuat doğrultusunda yaptıklarını kaydeden Başhekim Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Yoğun bakımda yatan hastaya beyin ölümü raporu çıkmaksızın, hastaya organ nakli hastası olarak bakılamaz. Rapor verildikten sonra hasta organ nakline adaydır. Ailesiyle görüşülür onay verirse tüm organları öyle kullanılır. Bu hastanede de bu yapılmıştır. Yoğun bakımda yatan hastanın yakınına sadece dün ulaşılabilmiştir. Verici olup olmadığı soruldu, verici olmadığı öğrenilince başka hastalar aranmıştır. Daha önceden hasta yakınına bir baskı bir yönlendirme yapılmamıştır. Ne de Rus basınında çıktığı gibi etik dışı bir uygulama yapılmıştır. Bize dünyanın her yerinden hasta geliyor. Bir ay önce gelen 14 hastadan bir tanesidir. Hastaların 3'ü yoğun bakıma alındı ikisi kaybedildi. Bir hasta bir hafta önce beyin ölümü oldu. Bu son hastadır. Diğer hastalar 11 hasta taburcu oldular."
RUS DOKTOR GELDİ HASTAYA BAKTI
Erdoğan şöyle konuştu: "Beyin ölümü olan bir hasta yaklaşık bir hafta burada bekletilmiştir. Ama bu dönem içinde ailesinin rızası olmadan tıbbi bakım dışında her hangi bir zorlama ya da eylem yapılmamıştır."
Hasta tıbben kaybedilene kadar bakımının yapılacağını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Biz, bu uygulamaların içerisinde Rus basınında çıkan yanlış intibanın yanında şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ailesinin isteğiyle yoğun bakımdaki tedavi süresince Rus bir doktor ailenin doktoru olabilir. Kendi istekleri doğrultusunda hastaya bakmışlardır. Hastaya bakımın iyi olduğu daha iyi bir bakımın başka bir yerde olamayacağı kanısına vardılar. Hastanın taşınamayacağına karar verip gittiler. Rus basınında çıkan haberleri ne hastane Türk doktorları ne Türk medyası ne de ulusumuz için doğru olarak yorumlamıyorum."
Gazetecilerin "annenin kızım yaşıyor söylemlerine ne diyorsunuz?" sorusuna Başhekim Erdoğan, şöyle karşılık verdi: "Hastada hareketler vardır. Beyin ölümü olayı, beyin fonksiyonlarında faaliyet olmazken kalbinin atmaya devam etmesidir. Tedavisi süresince ailenin isteğiyle bir Rus doktor hastayı muayene etmiştir. Beyin ölümü olduktan sonra hastada refleks olarak bir takım kas hareketleri mümkündür. İstemsiz olarak bir takım hareketler olabilir. Bu hastanın beyin fonksiyonlarının uygun olduğunu göstermez.Hasta yakını bunu beyin ölümü olmadığı şeklinde yorumluyor."
"Beyin ölümü gerçekleşen hasta hayata döner mi?" sorusuna Erdoğan, şöyle cevap verdi: "Öyle hiçbir bilimsel yöntemle iyileşen olmadı. Mucizevi yöntem olursa ben bilemiyorum. Şu an hastanın durumu kritik kan basıncı düşük, değerleri normalin altında, organların oksijenlenmesi bozuldu, kalp atışının da uzun süre devam edeceğini zannetmiyorum. Her an kalbi durabilir."
TIBBEN ÖLÜDÜR
AÜ Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Melike Cengiz de, "Beyin ölümü gerçekleşen hasta ölümle eş anlamlıdır. Bunun tartışılması çok gereksizdir. Ailenin bunu kabullenememesi doğal. Hastanın fonksiyonlarının geri dönmeksizin sona ermesidir, kalbinin durmasıyla eş anlamlıdır. Kalp durmasıyla nasıl ölünüyorsa beyin ölümüyle de öyle ölünür. Dolayısıyla birkaç gün birkaç hafta için de kesinlikle kalbinin duracağı kaçınılmazdır. Hastamız tıbben ölüdür. Aile onaylamadığı sürece bakım kesilemez. Bakıma aynen devam ediyoruz. Ama ne kadar iyi bakılırsa bakılsın o tıbben ölüdür. Bu belki iki dakika, belki iki saat, belki iki gün de olabilir" dedi.
Antalya İl Sağlık Müdürü Adem Bilgin, Rus basınında yer alan haberlerin üzücü olduğunu dile getirerek şunları söyledi: "Bu haberler bizi yıpratamaz. Yanlış haberler uğruna sağlık sektörüne darbe vurulmasına izin vermeyiz. Bu haber bizi yaralamış, üzmüştür. Bu olay bilakis iştihamızı daha da artıracaktır. Her zaman kurumlarımıza desteğe hazırız."
Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Koordinasyon Birimi Sorumlusu Nilgün Keçecioğlu, beyin ölümü tanısı konulan hastanın ölü olduğunu belirterek, "Kalbi durana kadar desteğe devam ediliyor. Ailenin bütün kararlarına saygılıyız. Bu olay burada kapanmıştır. Yüz nakli bekleyen Sezgin Ergen, hazırlık amacıyla burada. Tetkikleri tamamlandı. Aile doku bağışı yapmadığı sürece kimse bir şey yapamaz. Victoria artık beyin ölümü olan hasta değil beyin ölümü tanısı konulan bir kişidir" diye konuştu.
Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof.Dr. Gültekin Süleymanlar, beyin ölümü gerçekleşen hastanın özel mevzuatları olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Victorian'ın yoğun bakım ünitesinde 20 Haziran da beyin ölümü gerçekleşti. Bugüne kadar yaşıyor olması da ekibimizin bir başarısıdır. Hasta yakınının izni olmadan harekete geçilmesi söz konusu değildir. Biz organ nakli ünitesi olarak bu işe girmedik. Rapor gelir aile izin verir biz ona göre konuya gireriz. Hastanın durumunda
kesinlikle bakım eksikliğinden söz edilemez. Hasta yakınlarına da herhangi bir zorlama olmamıştır. Müsaade edilseydi bütün organlarını kullanacaktık. Başları sağolsun"