Başbakan: Emine Hanımın hastanesi diyorlar / VİDEO

Hükümet mensupları ve gerekse de başbakan seçilmiş meşru hükümeti gayrı meşru yöntemlerle devirmeye çalışan paralel yapıdan bahsederken bunların büyük oranda kadrolaştığı polislerden yargı mensuplarından bahsedilirken "bazı polisler", "bazı hakim-sacılar" kelimelerini özellikle kullanıyor. Buradaki amaç iyi ile kötüyü ayırt etmek ve önemlisi de hükümete kulak verenlerin tüm hakim-savcıları ya da polisleri şeytanlaştırmalarını engellemek, bu kurumları çalışır durumda tutmak içindir. Şimdi geçmişte sağlık sektöründeki "bazı doktorlar" şöyle böyle yapıyordu diyeceğine tüm doktorları kast ederek doktorlar şöyle böyle yaptı deniliyor. Medimagazinin haberi aldığı hürriyet gezetesi haberi kısa herhalde. sabah gzetesi haberinde şöyle bir paragraf yazılıyor: "Annesinin çocukken kendisini sabah namazı saatinde kaldırarak sıra numarası almak için İstanbul Okmeydanı SSK Hastanesi'ne gönderdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, 'Numarayı alırım, ondan sonra anacağım gelir, orda tedavisi, teşhisi için o numarayla doktor kuyruğunda fazla beklemeden hemen doktorun muayenehanesine girerdi. Bu günleri yaşadık. Ama şimdi hamdolsun bunlar geçti. Hastanenin eczanesine inersiniz o zaman ilacın yarısı var yarısı yok. Bunları yaşadık. Ama artık böyle bir dert de yok. Şimdi, istediğin hastaneden hizmeti alabiliyorsun. İstediğin eczaneden ilacını gidip alabiliyorsun." Sayın başbakanın bahsettiği dönem ben doktor değildim. Aynı sıkıntıları ben de ailem de çektik. Şimdi doktor olduk ama sayın başbakanımız o günlerin faturasını bana çıkartıyor! Bu nasıl iştir? Başbakanımızın övündüğü sağlık sisteminin motoru olan hekimler iken bir hastanenin açılışında patronlara övgü üzerine övgü yaparken doktorları da fırçalıyor! Bu nasıl açıklanır? Hekimler malpraktis uygulamları ile 1 tek davada hayatları boyunca biriktirdiklerini kaybedeek hale getirildi, hekimler anlamadıkalrı , eğitimini almadıkları vakaları acilde yönetmek zorunda bıraktırılıyor. Bu nasıl iştir? Başbakanın etrafında hekimlere yapılan bu zulmü anlatacak kimse yok mu? Başbakanın etrafındaki ticarete atılmış hekimleri saymıyorum. Ben şahsen istifa edeceğim inşallah çok yakında. İşimizi kurma projemiz var, çalışmalar devam ediyor. Mevcut TTB yönetimi, hekimlere taksiciler kadar değer vermeyen bir hükümet olduğu müddetçe bu ülkede hekimlik enayiliktir. Sanki hastaları taksiciler ve hastane patronları tedavi ediyor. Çünkü onlara gösterilen saygınlık bize gösterilmiyor. Sayın başbakanımız yılda bir kaç defa bir taksi durağına çatkapı yapar çaylarını içer, sorunlarını birinci elden duyar. Ama biz hastane açılışlarında bile hekime fırça atan bir başbakan görüyoruz, hekimlerin malpraktis, acil problkermleri, hasta sayısı vb bir çok sorunu anlatacak bir yetkili bulamıyoruz. Ama bunda şaşılacak fazla bir şey yok. Nitekim bizim anlı şalı koskocaman meslek örgütümüz de bunları dert etmiyor. Meslek örgütünün dertlenmediği bir şeyle başbakanımız niye dertlensin? TTB muhiplerine selam olsun. not: umarım medimagazin bu yorumu yayınlar. Bu haberin saba gazetesindeki hali uzundur. Linki: http://www.sabah.com.tr/Gundem/2014/03/05/emine-hanimin-hastanesi-diyorlar

Postenflamatuvar rumuzlu! kardeşim; Ben o dönemde doktor değildim ailem de aynı çileyi çekti diyerek o dönemin tüm Tıp camiasını bir çırpıda karalamaktan çekinmeyecek(bahsettiğin o dönemde sen belki anne,baba demeye başlarken dik duruş sergileyen , eğik,bükük olmayan,kısaca adam gibi adam abilerimiz,meslektaşlarımıza ayıp etmişsin), ancak ucu senin de içinde bulunduğun dönemi kapsayınca Tüm camiadan bahsedecek ve Tüm camiayı karalamak doğru mu diyeceksin.Böylece inandırıcılığını yitirirsin, insanın aklına nalıncı keseri hikayesi gelir. Oysa yorumunda belirtilen o dönemi de, halen bulunduğumuz dönemi de içine alacak şekilde; Her meslekte görülebilecek aykırı tutum ve davranışlar Tüm Tıp camiasına ve hekimlerine atfedilemez. Türk hekimlerinin ezici çoğunluğu sosyal hiçbir yaşantısı olmamasına,emekli olduğunda geçinebilecek bir ücret almayacağını bilmesine,itilip kakılmasına,darp edilmesine horlanmasına, Tüccar zihniyetli hastane sahiplerinin insafına terk edilmesine rağmen temelinde insan sevgisinden hareketle,fedakarca, zaman mevhumu gözetmeksizin, meslek aşkı içinde çalışmaktadır diyebilsen daha doğru olmazmıydı?

Bir şeyi düzeltmek istiyorum:Kimse hükümeti devirmeye çalışmıyor.Sorumluların yargı önünde hesap vermesini istiyor.Biz bir şikayet olduğunda haklı da olsak gidip hesap veriyoruz değil mi?Herkes yargı önünde eşit olmalı,tabi demokrasiyle yönetiliyorsak.

Hak verilmez alinir!,

Her fırsatta TTB'ye yüklenmek neden? TTB yürütmenin (ve olmaması gerektiği halde) yargının başı mı? Elbette bazı sıkıntılar olabilir.. Bir bilimsel toplantıda bile herkesin aynı fikirde olduğunu gördünüz mü hiç? TTB'de de farklı sesler olacaktır. Hekimi bu kadar aşağılayan yöneticiler ve siyasi görüş karşısında TTB ye yüklenmenin anlamını çoğu hekim bilmektedir. Başarılar dilerim.