Bu Doğuma O' da Girecek!!!

Yıllardır, vaktimiz ameliyathanede geçiyor ve komşu ameliyat odalarında neler olduğunu da biliyoruz.

Sabah, burun estetiği ameliyatım var. Hastaneye gittim, hastamın hangi kata yattığını sordum. Hastam, kadın doğum katına yatmış. Asansöre bittim ve kata çıktım. 

 Kadın doğum katı, diğer katlardan farklıdır her zaman. Dünyaya bir varlık getirmek, anne baba olmak inanılmaz bir olay. İnsanın hayatının önemli dönüm noktalarından birisi olduğuna şüphe yok. Bu sebeple, doğum da düğün gibi bir sektöre dönüşmüştür. Büyük şehirlerde yaşayan kadınlar, doğum yaklaştığı zaman, hasta odası süsü, bebek hatıra defteri, bebek çikolatası seçimi ve doğum fotoğrafçısı organizasyonu yapıyorlar.

  Hastamın odasına gidip, hastamı gördüm. Hastamın burun çizimlerini yaptım, ameliyatı gözden geçirdik, hastamın anne babasına bilgi verdim ve hemşire bankosuna geçtim. Hastamın dosyasını doldururken, sezaryen hastalarından birisini odadan aldılar ve baba adayı ile birlikte 6 kişiyle beraber yola çıktılar. Bende, diğer asansörle ameliyathaneye indim. Erkek soyunma odasının kapısı açıktı ve ameliyat personeli baba adayını içeriye alıyordu. Hızlıca yanlarından geçip içeriye girdim. Acemi birisini içeriye almak çok zordur. Orada durmak istemedim. Terlik ve formamı alıp, dolabımın yanına gittim. Üzerimi değiştirirken, az ötedeki diyalogu duymamam mümkün değildi tabi.

-Şimdi ne yapacağız?

-Şuradan bir terlik giyin, ayakkabınız kaç numara

-43

-Buradan bir kıyafet alın, şu dolabı kullanabilirsiniz

-Tamam, iki dakika kamerayı tutar mısınız_!. Doğum fotoğrafçısı girdimi içeriye?

-O çoktan girmiştir diğer taraftan. Bu maske ve boneyi takmanız lazım. Enfeksiyon açısından bunları giymelisiniz.

-Maske nasıl takılıyor tamam tamam halletim, kamera sizdeydi değil mi? Hıh Tamam teşekkürler, çok teşekkürler

-Beni izleyin lütfen.

-Telefonumu burada mı bırakmam lazım. Dur, neyse ya, kapatırım cebime koyarım.

Kolay değil, Eşine yetişecek, birazdan baba olacak, fotoğraf, video sorumluluk büyük. Herşey tam olmalı.

Özel hastanelerde, maksimum hasta memnuniyeti. Devlet hastanesinde, hayatta kimseyi içeri almazlar. Burada  ipin ucu kaçmış. Her anı videoya alalım tamamda, ameliyat bu, her şey olur. Anestezi ve Cerrahi ekibini bu kadar strese sokmanın anlamı nedir diye söyleniyorum içimden.

Giyindim, baba adayının yanından geçerken

-Tebrik ederim

dedim ve içeriye girdim. 

 Burun estetiği hastamızı içeriye aldık ve anestezi doktoru içeriye geldi. Sabah sohbetimize başladık.

-Olcay Hanım, babaları sezaryene almak doğrumu?

-Bence, doğru değil, bazen anneyi bırakıp babayla ilgileniyorum.

            Erkek, baba olmanın heyecanı, eşinin ameliyat olmasının stresini ve ameliyathane odasında bulunmanın gerginliğini bir arada yaşıyor. Bir hemşire onu 10 dakika önce uyarmış. “enfeksiyon kuralları gereği, sakın yeşillere dokunmayın, ameliyat perdesinin arkasına geçmeyin, ....”. Eşi, sakın elimi bırakma diye sıkı, sıkı tembihlemiş. Ama, ameliyat perdesinin altından, eşini,n sadece başını görebiliyor. Kolunun birisine bir boru bağlamışlar, anestezi ilaçları veriliyor. Elini tutsam kızarlar mı diye düşünüyor ama , elini görmüyor bile.

Baba, ilk defa bir ameliyathane odası görüyor tabi, herkes tek tip bir forma giymiş. Oradaki tek tanığı kişi kadın doğum doktoru. Normal kıyafetlerle gördüğü doktor bile ameliyat forması içinde yabancı bir adam gibi geliyor ona. Kendisini, bir robot gibi hissediyor. Personel, duvar ile ameliyathane masası arasında bir yere kadar getirmiş.

-Siz burada durabilirsiniz demiş, ve gitmiş.

            Hiç yerinden kımıldamıyor. Perdenin arkasında yeşil formalı insanlar garip aletler getirip götürüyorlar. İçerde bir koşuşturma var, bu normal mi bir terslik mi var belli değil.  Kocaman kaşığa benzer aletler var hemşirenin masasında. Ne yapacaklar o aletlerle, karımın içine mi sokacaklar diye düşünüyor. Ameliyatı, perde nedeniyle görmüyor ama karısının karnını kesiyorlar işte.

-Eşinizin yanına gelebilirsiniz, diyor teknisyen. Emir almış bir robot gibi eşinin yanına yaklaşıyor. Eşi spinal anestezide olduğu için uyanık. Eşine moral vermeye çalışıyor ama O da çok korkuyor. Belli etmemeye çalışıyor. Ameliyathane odasında fazlalık gibi hissediyor kendisini. Bebek doğuyor. Beklediği gibi değil tabi, uzaktan gördüğü kadarıyla çocuğunun her yeri kan. İnaılmaz bir çoşku duyuyor. Bebeğini bir an önce kucaklamak istiyor ama, kımıldamak yasak. Bebeğinin burnuna bir boru sokuyorlar. Nasıl ya bunu her bebeğe yapıyorlarmı. Artık çıkartın şu boruyu diye düşünüyor...    Baba için hiç kolay bir tecrübe değil. 

-Kadın doğum doktorları ne diyor bu işe? diye sordum anestezi doktoruna

-Onlar memnun yada alışmışlar artık.

Ameliyat hemşirem söze karıştı,

-Doğum, bence kadının özeli, Kadının mahremi ne işi babanın içeride? Ameliyat bu, tansiyonu düşecek bayılacaksın millet seninle uğraşacak. Ameliyat oluyorsun, niye alıyorsun kocanı içeriye, seni niye öyle görsün. Kadının bir mahremi olmalı çok abarttılar bu işi dedi.

Hele, normal doğuma da giriyor o kocalar... Acıdan ne yaptığını bilmiyorsun. Ikın ıkın diye bağırıyorlar. Ikınırken affedersin kadın büyük tuvaletini bile yapıyor. Hepsi barsak temizliğini yapamıyor ki. Ben kocamın beni öyle görmesini istemem dedi. 

-Benimde oğlum sezaryen ile doğmuştu. Eşim, yanında olmamı çok istemişti. Bir süre yanında kaldım ve dışarıya çıktım. Cerrah olduğum için, kadın doğum doktoruna empati yapıyordum. Doktorlar, hasta yakınlarının yanında strese girerler. Bu nedenle dışarıya çıktım.  dedim.

-Anestezi doktoru: Bence babayı niye istiyor. biliyor musun?....,  “bak neler çekiyorum gör” diye düşünüyorlar, kadınlar.

-Peki dedim, Burcu sen kocan yanında olsun ister misin? Diye sordum anestezi teknisyenine.

-Evet isterim, o anı beraber yaşamak isterim dedi. Onun için çok normal bir şeydi Babanın içerde olması. Hatta, doğrusu buydu.

Tam o sırada  Serpil Hemşire içeriye girdi. 1 yıl önce sezaryen olmuştu ve eşini ameliyathaneye almıştı. Eşim çok mutlu oldu dedi.

-Beni oraya neden soktun desin bakalım ne oluyor. Mecbur öyle diyecek dedim.

-Sezaryen ameliyatını video ya aldırmışlar ve evde izlemişler.

-Bayılmadı mı?

-Hayır

-Peki

Ben, insanların anı olsun diye sınırları zorladığını düşünüyorum. Erkek, bir düğünde şuursuzlaşıyor birde doğumda bence. Bazı ritüeller var ve yerine getirmek zorunda. Sorgularsa, kadınlar tarafından sözlü şiddete maruz kalacaklarını biliyorlar.

-Hayatımızda ilk defa bebeğimiz olacak, nasıl beni yalnız bırakmayı düşünebilirsin. Ben sana çocuk doğuracağım sen kafeteryada oturacaksın öylemi,.....

9 aylık hamilelik boyunca, yüksek östrojen hormonunu karısına neler yaptığını gören erkek, hiçbir şeye itiraz edemiyor, ne denirse onu yapıyor zaten. Bence kendilerine kalsa yarısı ameliyathaneye girmez.

             İnsanların farklı düşündüğü bir konu. Bu doğru, şu yanlış diye bir şey yok. ANNE ne isterse o olacak. Hakkı var mı? VAR. Karınlarından bebek çıkartıyorlar. Erkeksen sen de çıkar; çıkartamıyorsan, kadının nazını çekeceksin, ne istiyorsa yapacaksın.

-Anestezi, son dikişler, inişe geçebilirsiniz. 2 dakikaya bitiyor, banlar ve alçı hazır olsun. Diğer hastayı derlenmeye isteyebilirsiniz. 

Dr. Barış Çakır